OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 10, 2009 00:00
800 milyon dolarlık Zincirlikuyu'daki Karayolları arazisine yapılacak Zorlu Center'a Danıştay'ın imar izni vermemesi üzerine gruptan açıklama yapıldı.
Ä°ÅŸte Zorlu Grubu'nun iptal edilen projesiÂ
ZİNCİRLİKUYU’daki Karayolları 17. Bölge Genel Müdürlüğü arsası için özelleştirmenin iptali davaları devam ederken, Zorlu için kötü haber Danıştay 6. Dairesi’den geldi. Danıştay 6. Dairesi, Karayolları arazisinin imar planı değişikliğini iptal etti. Kararda, kanunun buraya ancak "taban alanı kat sayısı yüzde 15 ve 5 katı geçmemek şartı ile konut yapılabilmesine" izin verdiği belirtildi. Mahkemenin istediği bilirkişi raporundan da Zorlu Center gibi bir projenin ’taç noktasındaki tampon bölgede’ yapılmasının uygun olmayacağı görüşü çıktı.
Zorlu’nun temyiz hakkı var
İmar planında Beşiktaş, Ortaköy olarak yer alan Karayolları arazisinin, nazım imar planı için alınan bu iptal kararında, Zorlu’nun temyize gitme hakkı bulunuyor. Ancak Zorlu, işe başlamak için dava sürecinin bitmesini beklemek zorunda kalacak. ÖİB’e arazi bedeli olarak ihalede belirlenen 800 milyon doları ödeyip, satış sözleşmesini de imzaladığı için, Zorlu’nun devletten bu parayı geri alması da mümkün görülmüyor.
2010’a yetiştirme planı vardı
İstanbul Beşiktaş Ortaköy’de bulunan 30 ada, 157 parsel nolu 96 bin 505,33 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın satış yönetimiyle özelleştirilmesine ilişkin ihale 7 Mart 2007’de yapılmıştı. Zorlu Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım A.Ş de, 800 milyon dolarlık rekor bir fiyat teklif ederek ihaleyi kazanmıştı. Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, burada yapacakları Zorlu Center İstanbul’un Avrupa Kültür Başkent’i olacağı 2010 yılına da yetiştirmeyi hedeflemişti.
Ancak, Zorlu ihalenin hemen ardından sendika, mimar ve şehir planlamacılar gibi bu projeye karşı çıkan gruplarla karşı karşıya kaldı. Bu konuyla ilgili Özelleştirme ihalesinin iptalinden imar planı değişikliğine kadar bir dizi dava açıldı. Danıştay 6.Dairesi’nin esas incelemesini tamamlayarak, oy birliği ile iptal ettiği nazım imar plan değişikliğine ilişkin dava ise TMMOB Şehir Plancılar Odası tarafından açılmıştı.
Bilirkişi uygun bulmadı
Danıştay kararında, dava konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının incelenmesi amacıyla yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı kaydedildi. Bilirkişi raporunda ise "Plan değişikliği ile dava konusu taşınmaz üzerinde öngörülen yapılaşma koşullarının Boğaziçi Kanunu’nun "Etkilenme Bölgesi"nde izin verdiği yapılaşma koşullarının oldukça üzerinde" olduğu savunuldu. Raporda, "Ortaköy vadisinin, metropoliten kentsel alan ile buluştuğu taç noktasındaki tampon bölgede yer alan" bir alanda, yböyle bir projenin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına da uygun bulunduğu vurgulandı.
Zorlu: Dur kalkla zaman kaybetmeyelim
DANIŞTAY’ın bu kararını değerlendiren Ahmet Zorlu, temyize gideceklerini açıklarken, "Dur kalkla zaman kaybetmekten" yakındı. Bugüne kadar 1 milyar 50 milyon lira harcadığını açıklayan Zorlu, şunları dile getirdi:
Parayı bilerek verdik
Bu karar nihai iptal anlamına gelmiyor. Bize tebliğ edilince, arazinin yeni sahibi olarak, davalı konumumuzla temyize gideceğiz. Biz parayı, bu davaları bilerek verdik. Müteahhit firmayı seçtik, projeyi hazırladık. Zemin ıslahı için de 250 milyon dolarlık yatırım yaptık.
Hiç frene basmadık
Hiç frene basmadık Tek endişemiz dur kalklarla İstanbul için önemli olan bu projede zaman kaybetmek. Kültür Merkezi’nin 2010’un sonuna yetiştirmek, konutları ise 2001’de tamamlamak istiyoruz. Olumsuz bir karar verilirse ondan sonra değerlendiririz. B planınını karar verildikten sonra düşünürüz.
Projeye inanıyoruz
Yaz döneminde nihai kararın verilmesini bekliyoruz. Projemize sonuna kadar inanıyoruz.73 milyon kilometrekarelik alana sadece konut yapabilirsiniz, hastane postane, okul, iş merkezi yapamazsınız deniliyor. Bu kadar büyük bir alanda bunları da yapmak lazım.
Proje ’Boğaziçi’ tanımına takıldı
DANIŞTAY kararında, iptal kararının alınmasına neden olan kanunlar hatırlatılırken, şu noktaya dikkat çekildi: "Boğaziçi Alanında ve Etkilenme Bölgesi"nde kalan bir taşınmaz üzerinde ancak "taban alanı kat sayısı yüzde 15 ve 5 katı geçmemek şartı ile konut yapılabileceği" Boğaziçi Kanunu ile kurala bağlanmış. Boğaziçi Kanunu’nun bu maddesinde yer alan sınırlama, sadece konut yapımı için geçerli."