Güncelleme Tarihi:
Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşeliği "Nordic Talks" webinar (online seminer) serisinin ikincisine ev sahipliği yaptı.
"Great Taste Zero Waste: Nordic Inspiration for a Mindful Cuisine" (Harika Lezzet Sıfır Atık: Bilinçli Bir Mutfak için İskandinav İlhamı) başlıklı webinarda Danimarka'nın gıda sektöründe bir marka haline gelirken karbon ayak izini nasıl azalttığı ele alındı.
Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Danny Annan, Food Nation Denmark Üst Yönetisi (CEO) Lise Walbom, Chr. Hansen Türkiye Genel Müdürü Ayça Akat ve Novozymes Türkiye Genel Müdürü Umut Köroğlu’nun konuşmacı olarak katıldıkları etkinliğin moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Yenal üstlendi.
Açıklamaya göre, sürdürülebilir gıda üretimi ve ithalatında dünyaya öncülük eden ülkeler arasında yer alan Danimarka özellikle Kovid-19 sürecinde gıda güvenliği sağlama açısından diğer ülkeler için örnek teşkil ediyor. Söz konusu webinarda Danimarka’nın tarımdan gastronomiye Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında israfın önüne geçmek için uyguladığı politikalar ve yöntemler tüm yönleriyle tartışıldı. Ayrıca yeni tip koronavirüs (Kovid-19) süreciyle birlikte tekrar alevlenen gıda israfı tartışmaları kapsamında, kaynakların sürdürülebilir ve daha verimli kullanılması masaya yatırıldı.
"TÜRKİYE İLE BU ALANDA DA İŞ BİRLİĞİMİZİ İLERLETEBİLMEYİ UMUYORUM"
Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Annan, pandeminin küresel gıda sistemlerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getirdi.
Annan, "Danimarka’nın başarısının anahtarı, farklı paydaşları, halkı, akademiyi, araştırmacıları, hükümeti ve endüstriyi bir araya getirme becerisi. Gıda israfını azaltmak için yaklaşık 10 yıl önce bir taban hareketi olarak başlayan kampanya kısa zamanda hükümetin ve endüstrinin desteğini kazandı. Beş yıl zarfında gıda atıklarında yüzde 25'lik bir azalma hedefi belirlendi ve Danimarka küresel bir rol modele dönüştü. Danimarka'nın gıda sürdürülebilirliği deneyiminden faydalanarak Türkiye ile bu alanda da iş birliğimizi ilerletebilmeyi umuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE'NİN DE KENDİ GIDA ATIKLARIYLA MÜCADELE ETMESİ GEREKİYOR"
Annan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin "Türkiye yılda 19 milyon ton gıda israf ediyor" sözlerini anımsatarak şunları kaydetti:
"Kovid-19 salgınını atlattıktan sonra Türk paydaşlara sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenmenin yalnızca gezegene fayda sağlamadığını aynı zamanda diyabet ve obezite gibi yaşam tarzı hastalıklarını da önlediğini göstermek için bir etkinlik düzenlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Türkiye ile iş birliğimizi ilerletmek için Danimarka'nın gıda sürdürülebilirliği deneyimini kullanabileceğimizi umuyorum. Geniş ve bereketli topraklara sahip olduğu kadar, Türkiye'nin de kendi gıda atıklarıyla mücadele etmesi gerekiyor."
"AÇLIĞI SIFIRLAMAK İÇİN GELECEK 40 YILDA SON 8 BİN YILDAKİ KADAR GIDA ÜRETİLMESİ GEREK"
Food Nation Denmark CEO'su Walbom ise BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşılabilmesi için tarım ve gıda endüstrisine önemli bir görev düştüğünü belirterek, 21’inci yüzyılda insanoğlunun mücadele ettiği en büyük zorluklardan birinin artan dünya nüfusuna yetecek miktarda gıda üretebilmek olduğunu dile getirdi.
Günümüzde 800 milyon kişinin açlık çektiğini bildiren Walbom, şu ifadeleri kullandı:
"2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusu 9 milyar olacak ve gıdaya olan talep artacak. Açlığı sıfırlamak için gelecek 40 yılda son 8 bin yıldaki kadar gıda üretilmesi gerek. Bu nedenle gıda üretiminde ve tüketiminde sorumlu davranmalıyız. Üretimde sürdürülebilirlik ve çevre kirliliği kriterleri göz önünde tutulmalı. Tüketimde ise gıda kaybı ve israfını yüzde 30 ila yüzde 40 oranında azaltmalıyız. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre dünyada gıdaların üçte biri, yani 1,6 milyar ton israf ediliyor. Bunun rakamsal karşılığı ise 1,2 trilyon dolar. Ayrıca 1,6 milyar ton gıda üretimi küresel karbondioksit emisyonlarının yüzde 8’ine sebep oluyor. Diğer bir deyişle, gıda israfları bir ülke olsaydı, dünyanın en fazla sera gazı üreten üçüncü ülkesi olurdu. Bu açıdan bakıldığında gıda israfının önlenmesi iklim kriziyle mücadelede önemli rol oynuyor."
Diğer yandan açıklamadaki bilgilere göre, Nordic Talks, Nordik Bakanlar Kurulu’nun 2019 yılında dünyanın en sürdürülebilir bölgesi olma hedefiyle hayata geçirildi, bu kapsamda dünyanın dört bir yanında etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor.
Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşeliği’nin ev sahipliği yapacağı Nordic Talks serisinin bir sonraki webinarının başlığı ise "Digital Denmark: Life Science and Technology in the Era of Post-COVID-19" (Dijital Danimarka: Kovid-19 Sonrası Dönemde Canlı/Yaşam Bilimi ve Teknolojisi) olarak belirlendi.