Damardan tanıma 500’e değil 1500 dolara indi
Güncelleme Tarihi:
Sağlık alanında yaşanan suiistimalleri önlemek üzeri, 1 Eylül'de uygulamaya girecek olan biyometrik kimlik doğrulama sisteminde tartışmalar bitmedi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun başlangıçta sadece Japon Fujitsu firmasından almayı planladığı 'avuç içi damar izinden kimlik doğrulama' sistemi, 2500 dolarlık fiyat üzerine hem hastanelerin hem de diğer firmaların tepkisini çekince konu TÜBİTAK'a taşındı. Fujitsu'nun Türkiye için özel kara kutu geliştirdim fiyatı bu yükseltiyor, tezi üzerine kara kutu geçen yıl sonunda TÜBİTAK'a gönderildi. Ancak TÜBİTAK, kutuyu inceleyip rapor haline getirmeyince, SGK piyasayı parmak damar izinden kimlik doğrulama sistemi üreten 4 firmaya daha açtı. Ama piyasa Fujitsu'nun şartlarıyla 4 firmaya açılınca, fiyatlar 500 dolar yerine 1500 dolara inebildi.
Hürriyet, ‘biyometrik kimlik doğrulama’ sisteminin sadece Japon Fujitsu firmasından alınması üzerine yaşanan tartışmaları Ocak ayında yaptığı haberle gündeme taşımıştı. “Japon Devin Kara Kutusunu TÜBİTAK” açacak başlıklı haberde, hem TÜBİTAK hem de SGK bürokrasisinde konuşulan internet üzerinden bile 493 dolara satın alınabilen bir cihazın, özel hastanelere nasıl oluyor da 2 bin 500 dolara satıldığı sorusuna yer verilmişti.
Fujitsu, bu fiyatın Türkiye için özel geliştirilen blackbox başta olmak üzere, SGK'ya kurulan datacenter ve 7/24 saat hizmet verecek sistemden kaynaklandığını açıklamıştı. Ancak SGK "Karakutunun TÜBİTAK'a gönderilmesi" kararı almıştı.
REKABET BAŞLADI AMA FUJİTSU ŞARTLARINDA!
Ancak aradan geçen süre içinde TÜBİTAK raporu gelmeyince SGK, hem kurum içi itirazlar hem de özel hastane ve diğer firma talepleri üzerine piyasayı ‘parmak damar izi’ ile kimlik doğrulama sistemi üreten 4 firmaya daha açtı. Böylece Japon NEC, HİTACHİ, SONY’nin ürettiği MOFİRİA ile Fransız Morpho-Safran’ın ürettiği cihazların da ‘kabul göreceği’ ilan edildi. Ama firmalara ‘Fujitsu ne yaptıysa siz de yapacaksınız’ şartı sunuldu. Dört firma başlangıçta, ‘onun sistemi farklı bizimki farklı’ itirazında bulunduysa da SGK’nin geri adım atmaması üzerine ‘hiç kullanmayacağımız, hiçbir işimize yaramayacak sistemleri kurmak zorunda kalıyoruz’ deseler de tüm şartları kabul ettiler.
500 DOLAR YERİNE 1500 DOLAR
Hiçbir işlerine yaramayacak bir sistem kurulması nedeniyle maliyetlerinin yükseldiğini ve cihaz fiyatının özel hastanelere ancak 1500 dolara satılabileceğini bildiren firmalar, "Eğer bizden Fujitsu teknolojisini kurmamız istenmeseydi, bu cihazların fiyatı 500 dolara düşecekti" değerlendirmesi yaptılar. Bir başka ifadeyle 2 bin özel hastanenin yaklaşık 15 bin adet cihaz alacağı düşünüldüğünde, 22.5 milyon dolar yerine 7.5 milyon dolar ödeyecekti.
PAZAR 200 BİN Mİ 15 BİN Mİ?
Fujitsu’nun şartlarını ‘istemeyerek’ de olsa kabul etmek zorunda kalan firmalar SGK’nın gelecekte bu uygulamayı kamu hastanelerine de şart koşacağını resmen açıklamasını istiyorlar. Kendilerine sistemin özel ve üniversite hastanelerinden sonra, 22 bin aile hekimi, 25 bin eczane ve sonrasında da devlet hastanelerinde zorunlu hale getirileceği planlarından söz edildiğini, bunun da 200 bin cihaz anlamına geldiğini belirtiyorlar. Ancak bu bilginin resmen de ilan edilmesini isteyen firmalar, bu durumda 1500 dolarlık cihazın 700 ila 900 dolara kadar ineceği mesajını veriyorlar.
“DEVLET HASTANELERİYLE EŞ ZAMANLI BAŞLAMALIYDI”
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, “Biyometrik kimlik doğrulama sistemi tek firmaya verilmişti. Bundan çok rahatsız olmuştuk. Şimdi yanlıştan dönüldü ve 4 firma daha girdi. Keşke sadece özel hastaneler değil, kamu hastanelerinde de eş zamanlı başlayabilseydi. Sanki yanlış sadece özelde yapılıyormuş gibi düşünülüyor. Oysa devlet hastanelerinde de performans kaygısıyla işlemler yapıldığı bilgisi bize geliyor.
Dolayısıyla aynı anda tüm sağlık alanında başlamalıydı. Ama bize özel hastane deneyiminin ardından, aile hekimleri ve devlet hastanelerinde de uygulamaya geçileceği söylendi” dedi. Doğru, piyasanın rekabete açılması dolayısıyla Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve SGK Başkanı Yadigar Gökalp’e müteşekkir olduklarını belirtti.