Güncelleme Tarihi:
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal daralmaya ilişkin açıklamaları sonrasında piyasalarda yaşanan çalkantının Türkiye’ye özgü bir durum olmadığını belirterek, “Hatta Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkelerden hisse senedi ve kur konusunda daha iyi bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. 22 Mayıs-9 Temmuz arasında TL dolar karşısında yüzde 5 değer kaybederken, gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybetme ortalaması yüzde 5.2’dir. Aynı dönemde Brezilya’da Real yüzde 10 değer kaybetti. Aynı dönemde TL daha kötü performans sergiledi diyemeyiz” dedi.
GEZİ EYLEMLERİ DÖNEMİ
‘Gezi Parkı’ eylemlerinin devam ettiği sürece de denk gelen döneme bakıldığında, Türkiye’nin aslında diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrışmadığını kaydeden Binbaşgil, “Hisse senedi piyasalarında Türikye’nin 22 Mayıs-9 Temmuz arasında yüzde 22 değer kaybettiğini görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin ortalama düşüşü yüzde 7.9. Ancak Borsa İstanbul’un son yılına bakıldığında yüzde 15 değer kazandığını, diğer gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının yüzde 4.1 olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ PARLAK
Binbaşgil, Euromoney’nin ‘2013 Mükemmellik Ödülleri’ kapsamında ‘Türkiye’nin En İyi Bankası’ seçilen Akbank’ın davetlisi olarak Londra’da katıldığımız ödül töreni öncesi güncel ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin bugün hala birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeden çok daha iyi olduğunu kaydeden Binbaşgil, “Türkiye güçlü ve dinamik iç pazarı, güçlü bilançolara sahip özel sektörü, mali disiplini ve sağlam bankacılık sektörü ile orta ve uzun vadeli hedeflerinde ilerlemeye ve çıkışını sürdürmeye devam edecektir. Türkiye’nin geleceği parlak ve büyüme potansiyeli yüksek” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yaşanan gelişmelerin ekonomiye etkileri konusundaki soruları da yanıtlayan Binbaşgil, şunları kaydetti:
ABD, DÜNYAYI ETKİLEYECEK
“ABD ekonomisi artık büyüme trendine girdi. Bundan sonrasında Amerika kontrollü bir şekilde likiditeyi geri çekecek. Bunun tüm dünyada etkileri olacak. Sağduyuya ve Türkiye’nin geleceğine inanıyorum. Türkiye’de son 10 yılda çok olağanüstü şeyler yapıldı. Şu an Türkiye’nin makro verilerinde aynı başarılı yönetimi sergilersek iyiye gideceğimize inanıyorum. Geleceğimizin açık olduğunu düşünüyorum. Çok büyük hatalar yapılmazsa ve dünyada da çok ciddi olumsuz gelişmeler yaşanmazsa Türkiye çıkışını sürdürecek. Türkiye’nin önünde dikkat etmesi gereken iki önemli konu var; biri tasarruf oranlarının artırılması diğeri de cari açığın düşürülmesi.”
5’inci kez Türkiye’nin en iyi bankası seçildi
DÜNYANIN önde gelen finans yayın grubu Euromoney tarafından düzenlenen “2013 Mükemmellik Ödülleri” - “2013 Excellence Awards” sahiplerini buldu. Uluslararası bankacılık sektörünün büyük önem verdiği bu prestijli ödülü “Türkiye’nin En İyi Bankası” – “Best Bank of Turkey” seçilen Akbank kazandı. Akbank’ın ödülü almasında 2012 yılını pek çok segmentte pazar payını sektör ortalamasının üstünde büyüterek tamamlaması gösterildi. Akbank son 10 yılda bu ödülü beşinci kez kazanırken ödülü, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Euromoney yetkililerinden aldı.
Yeni denge ile çıkış devam eder
MERKEZ Bankası’nın dövize yaptığı müdahalelerle temel olarak ‘volatiliteyi-dalgalanmayı’ önlemeyi amaçladığını ve burada stabil bir ortam sağlamak istediğini kaydeden Binbaşgil, “Türkiye eskisi gibi kırılgan ülke değil. Türkiye’de bu seviyelerden çok farklı bir şey olacağını düşünmüyorum. Ekonomi yeni denge seviyesi ile, çıkışını sürdürecek” dedi.
Negatif faiz gerçekçi değil
TÜRKİYE’de 10 yıllık tahvilin bileşik faizinin yüzde 8.96’ya yükseldiğini ve bunun 22 Mayıs’a göre 276 baz puan yükselişi ifade etiğini anlatan Hakan Binbaşgil, gelişmekte olan ülke ortalamasının ise 96 baz puan olduğunu belirtti. Binbaşgil “Dünya uzun süre negatif reel faizlerle gitti. Negatif reel faiz çok gerçekçi değil. Faizde artış devam eder. Borçlanma maliyetleri bir miktar artabilir” dedi.
Borsa İstanbul hâlâ cazip
FED açıklamalarına dünyanın fazla reaksiyon gösterdiğini söyleyen Hakan Binbaşgil, “Türkiye’nin ekonomi yönetimini öncesinde attığı adımlar dolayısıyla tebrik etmek lazım. Düşüşe rağmen borsamız hâlâ cazip” dedi. Merkez Bankası’nın elinde etkin araçlar olduğunu vurgulayan Binbaşgil, zorunlu karşılıkların önemli bir avantaj sağladığını, rezerv opsiyonun önemli silah olduğunu, faiz koridorunu çok yaratıcı bulduğunu ve rezervlerin de kuvvetli olduğunu aktardı.
Bu yıl 1000’inci şubeyi açacak
SEKTÖRÜN üzerinde karlılık içinde büyümeye önümüzdeki yıllarda da devam edeceklerini vurgulayan Hakan Binbaşgil, “Akbank önümüzdeki yıllarda da yatırımlarına ve büyümesine devam edecek. 2013-2015 arası dönemde aktif, kredi ve mevduatta sırasıyla yıllık ortalama yüzde 16, 20 ve 16 büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 2013’te yaklaşık 50 şube açacağız ve şube sayımız 1.000’in üzerine çıkacak” diye konuştu.
Kredinin payı yüzde 65’e çıkacak
2012’de müşteri odaklı bir büyüme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Hakan Binbaşgil, “Akbank yıllar boyu Hazine faaliyetlerinde çok başarılı oldu. Bu başarı hikayesi devam ediyor. Ancak müşteriye yönelik bankacılığın da faaliyetlerimiz içindeki payını artırmak istiyoruz. Nitekim kredilerin aktiflerimiz içindeki payı 2012’de yüzde 53.1’den yüzde 56.5’e yükseldi. Bu önemli değişim, ‘müşteri odaklı’ bankacılığın en önemli göstergesidir. Müşteri odaklı bankacılığa devam edeceğiz. 3 yıl içinde kredilerin toplam aktifler içindeki payını yüzde 65’lere çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.