Güncelleme Tarihi:
Kaliteli üretim ve servis yoksa hem içeride hem dışarıda rekabet artık mümkün değil. Aslında bunu başarmak hiç de zor değil.
TÜRKİYE’deki tüm şirketleri ‘kaliteli üretim ve servis’ konusunda zorlayan en önemli etken ‘küresel rekabet’ oldu. Özellikle Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği uygulamasının başlamasından sonra önce sanayi şirketlerinde ‘kalite standartları’ en önemli gündem konusu haline geldi ve yaklaşık 20 yıllık bir sürede bu konuda çok önemli mesafe kat ettik. Elbette kalite kültürünü geliştirmek ve sürekli hale getirmek büyük şirketler için daha kolay oldu. Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) ise sürekliliği olan bir stantart kaliteyi tuturmakta zorlanıyor. Yine de son yıllarda, ihracat yapan firmaların profiline baktığımızda KOBİ’lerin net ilk 1000’in içindeki performansının yükselişte olduğunu görüyoruz. Büyüklerin toplam içindeki payı azalıyor, KOBİ’lerin payı artıyor.
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
Türkiye’de, Toplam Kalite Yönetimi (TKY) anlaşının yalılması ve uygulanması için çalışan en önemli aktör KalDer. Büyük ya da KOBİ, kamu ya da özel sektör ayrımı gözetmeden çalışan bu kurum Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) Mükemmellik Modelini kullanıyor. EFQM’in Mükemmellik Modeli ise, “Mükemmel kuruluşlar tüm paydaşlarının beklentilerini karşılayan veya aşan üstün performans gösterir ve bu performansı sürdürür” şeklinde özetleniyor. KalDer’i büyük sanayicilerin derneği sanmayım. Üyelerinin yüzde 41’i büyük ölçekli, Yüzde 32’si küçük ölçekli ve yüzde 27’si de orta ölçekli firmalardan oluşuyor. Yani Yüzde 59’u küçük ve orta boy işletme niteliğinde. KalDer; faaliyetlerini; Eğitimler, Dış Değerlendirme Hizmetleri, Kalite Kongresi ve Türkiye Mükemmellik Ödülü, Yerel Kalite Ödülleri, Kamu Kalite Sempozyumu, Kıyaslama çalışmaları, TMME-Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi çalışması, Ulusal Kalite Hareketi gibi temel başlıklar altında sürdürüyor.
KOBİ VE MÜKEMMELLİK
Mükemmellik Modelini uygulayan kuruluşlar arasında yapılan araştırmalar ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre bu modeli uygulayan kuruluşların genel performanslarında ciddi ölçüde iyileşme görüldü. KalDer üyeleri arasında, mükemmellik yolculuğuna çıkan ve bu konuda sürekliliği amaç edinen kuruluşlara yönelik yapılan araştırmaya göre, bu koruluşlarda sadece 4 yılda yaşanan değişim şöyle:
KALİTE’NİN ETKİSİ
Müşteri memnuniyeti skoru yüzde 57’den yüzde 81’e yükseldi.
Ortalama müşteri sayısında artış yüzde 90 oldu.
Kazanılan yeni müşteri sayısında artış 127 oldu.
Mevcut müşteriyi elde tutma oranında yüzde 15 arttı.
Envanter doğruluğu yüzde 25 yükseldi.
Çalışan memnuniyeti skoru yüzde 20 arttı.
Satış büyümesi yüzde 38’e ulaştı.
Vergi öncesi kâr yüzde 144 büyüdü.
Satış personeli bazında net satışlar yüzde 101 yükseldi.
Değişim patronda başlar
KALDER Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan, KOBİ’lerin son yıllarda kaliteye verdikleri önemin hızla arttığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Son yıllarda Ar-Ge ve marka yatırımları artıyor. Tedarikçi firmaların ana firmaya bağımlılıkları da süreci önemli ölçüde etkiliyor. KOBİ’lerimizde bütün sorunlar kurumsallaşma noktasında yoğunlaşıyor. Yönetimin profesyonelleşmesi ve kabul gören bir yönetim modelinin uygulanır hale gelmesi, aşılması gereken en önemli eşiklerden biri. İkinci kuşaklardan sonra kaybolan işletme sayısı KOBİ’lerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. KOBİ’lerin yetişmiş işgücünü elde tutabilmeleri bir diğer zorluk. Bu yolculuğa çıkılacaksa kararlılık gerekir. Çalışmalar sabır istiyor. Yolculuğa adım atarken KOBİ’nin şunun farkında olması lazım; bu bir değişim sürecidir. Yapısal değişimi başlatacak olan da patronun kendisidir. Değişim patronda başlar, şirkete yayılır.”
Maliyetleri düşürüyor
EFQM Mükemmellik Modeli, uygulayan firmalar için çok önemli geri dönüşler sağlıyor. Bunları da şöyle sıralayabiliriz: “Daha etkili ekip çalışması, İşe katılım ve motivasyon, Problemleri önleyebilme yaklaşımı, Özdeğerlendirme alışkanlığı, Kıyaslama ile öğrenme, Geri besleme raporu değerlendirmeleri, İş sonuçlarına etki, Hizmet kalitesinde artış, Maliyetlerde düşüş, Daha sağlıklı iletişim.”
Cari açığın ilacı madenlerde gizli
NATURAL Stone Fuarı, CNR EXPO Yeşilköy’de açıldı. 7 Haziran’a kadar açık kalacak fuar, Ekonomi Bakanlığı, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Uluslararası Doğal Taş Endüstrisi Avrupa Federasyonu (EUROROC), İç Mimarlar Odası ve KOSGEB desteğinde düzenleniyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Madencilik sektörünün önünü açmak 100 milyar dolar dış ticaret açığı ve 60 milyar dolarlık cari açık için büyük önem taşıyor” dedi. İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu da, “Çevreci madencilik için tüm firmalarımız örnek olacak. Sektörü mahalle baskısından kurtaracak yasalar bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Sanayinin üç büyük sektörü buluşuyor
TÜRKİYE ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin en önemli fuarlarından WIN Eurasia Metal Working Fuarı, 5-8 Haziran arasında Tüyap ve Kongre Merkezi’inde 3 büyük sektörün dev firmalarını bir araya getiriyor. Profesyonel ziyaretçilere makine, teknoloji ve uygulamalarını tanıtacak olan 591 katılımcının yer alacağı fuarın açılışı Saksonya Eyaleti Ekonomi, Çalışma ve Ulaşım Bakan Yardımcısı Sven Morlok, Alman Mühendislik Federasyonu VDMA Türkiye Ülke Müdürü Friedrich Wagner ve Hannover Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Alexander Kühnel’in katılımlarıyla gerçekleşiyor.
Bu fuara giriş ‘çöp’le mümkün
İFO Fuarcılık tarafından 10’uncusu düzenlenen Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı REW İstanbul, 12 Haziran’da TÜYAP Beylikdüzü’Nde başlıyor. Ziyaretçilerin REW İstanbul’a girişi için bilet ya da davetiye gerekmiyor. Çevre teknolojilerini bir arada görmek isteyenlerin, TÜYAP Beylikdüzü’ndeki fuara gelirken yanlarında cam, kağıt, metal ya da plastik atık getirmesi yeterli olacak. İFO Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, kaynağında ayrıştırma yoluyla sıfır atık hedefine dikkat çekmek amacıyla “atık bilet” uygulaması başlattıklarını belirterek, fuara, 26 ülkeden 300’ün üzerinde firma ve 10 bin profesyonel ziyaretçi beklediklerini söyledi.