Güncelleme Tarihi:
Institute for Fiscal Studies (IFS) adlı araştırma kurumunun bugün açıkladığı bilgilere göre, İngiltere’de yüksek yaş grubuna mensup vatandaşların mal varlıkları diğer yaş gruplarına kıyasla hızla artarken, ödedikleri vergilerin hızla azaldı.
İngiltere’de başka bir araştırma ise 2008’de patlak veren küresel krizin ülkede gençlerin yaşlılara göre mali açıdan çok daha fazla zarar gördüğünü ortaya çıkardı.
ÇALIŞAN KESİM MAĞDUR
IFS’nin araştırması emeklilerin yüzde 40’ından fazlasının gelir dağılımı gruplarının en üst sırasında yer aldığını ortaya çıkardı. Bu oran 20 yıl önce yüzde 25 seviyesindeydi.
İngiltere’de emeklilerin gelirleri geçen 12 yıl içinde yüzde 29.4 artarken, emekli olmayanların gelirleri yüzde 26 yükseldi. Aynı zamanda vergi ve sigorta sisteminde yapılan değişikliklerle emeklilerin devlere çalışan kesimden daha az vergi ödediği ortaya çıktı.
Kısa bir süre içinde yürürlüğe girecek emeklilik maaşlarındaki kesintiler ve vergi artışı gibi uygulamalarla emeklilerin gelirleri yüzde 1.8 oranında azalacak. Ancak çalışan kesimin hanehalkı geliri yüzde 4.7 oranında azalıyor.
Yıllık geliri 50 bin sterlin olan bir emekli şu anda gelirinin yüzde 20’sini doğrudan vergilere verirken, çalışan kesim yüzde 29’luk bir kesinti görüyor.
İNGİLTERE DE EMEKLİ OLMAK DEMEK…
İngiltere emeklilere sunulan olanaklar sadece bunlarla da sınırlı değil. Emekliler bedava televizyon hattı, kışın yakıt ödeneği ve ücretsiz ulaşım gibi olanaklara da sahip. İngiltere hükümeti emeklilik maaşlarının artışını gelir ya da enflasyon fark etmeksizin en yüksek hangisi ise ona göre yükselmesini sağlayan bir değişiklilik de yaptı.
Ülkede yüksek yaş grubuna sağlanan olanaklar devletin bilançosuna 110 milyar sterlin gibi bir maliyet çıkarıyor.
İngiltere emekliler ile çalışan kesim arasında her geçen gün biraz daha artan uçurum, hükümet yetkililerin emeklilerin adaletsiz bir sistemde korunup korunmadıklarını düşünmeye başlamalarına neden oldu.
Başbakan Yardımcısı Nick Clegg ve yine hükümet yetkilisi Iain Duncan Smith ayrı ayrı emeklilere sunulan olanakların gözden geçirilmesi gerektiğini gündeme getirdi.
Başbakan Cameron ise “Hayatları boyunca ülke için en iyi şeyleri yapan kişilere hak ettikleri şeyleri vermek istediğini” söyleyerek, düzenlemelerde herhangi bir değişim seçeneği olmayacağına işaret etti.
Cameron, “Net olmak istiyorum: İki yıl önce bu ülkenin yaşlı insanlarına bir söz verdim ve şu anda o sözümü tutuyorum. Ben o insanların haklarını korumak için seçildim” diye konuştu.
EN ÇOK GENÇLER YANDI
IFS’nin yetkililerinden Paul Johnson ise küresel kriz sürecinde en fazla zarar gören kesimin gençler olduğunu altını çiziyor.
Johnson, “Araştırmamız son 13 yılda emeklilerin çalışan kesime kıyasla çok daha iyi bir durumda olduğunu ortaya serdi. İstihdam üzerine yapılan diğer araştırma ise 30 yaş ve altındakilerin küresel krizin faturasını ödediklerini gösterdi” dedi.