Daha fazla destek istiyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2011 13:30
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gübre ve mazotta daha fazla destek istediklerini belirterek, “Sanayicimiz eksik olmasın, ne zaman çiftçi tarlaya girse zammı basıyor. Benim çiftçim ne zaman talep yaratırsa, bir bakıyorsunuz gübre fiyatları fahiş” dedi.
Bayraktar, Konya Ticaret Borsasında gerçekleştirilen Konya Ziraat Odaları 2011 Yılı Olağan İl Kongresi'nde, bir taraftan kongreler yaptıklarını diğer taraftan da açılışlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Son 4 ayda 47 açılış gerçekleştirdiğini, 35 açılış daha gerçekleştireceğini dile getiren Bayraktar, “Hizmet binalarını, ürün işleme tesislerini, girdi mağazalarını, makine parklarını açıyoruz. Yine AB Kırsal Kalkınma Projelerini hayata geçiriyoruz. Yaklaşık 200'e yakın projeyi hayata geçirdik. Daha çok proje yapacağız. Bu manada diğer meslek kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği içinde olacağız” dedi.
Bu çalışmaları yaparken diğer taraftan sektörün sorunlarına kamuoyunda dikkat çekmeye ve çözüme katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Bayraktar, Türk çiftçisinin yüksek maliyetlerle üretim yaptığını, yüksek maliyet denilince akla ilk gelenin girdi maliyetleri olduğunu ancak yapısal sorunun çok daha önemli olduğunu bildirdi.
SANAYİCİYE TEPKİ
Türk çiftçisinin dünyanın en pahalı mazotunu kullandığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Mazotta bizim de gayretlerimizle destekler arttı ve yüzde 13-14 mertebesine geldi. Gübre destekleri de bir miktar arttı. Gübrede ve mazotta daha fazla destek istiyoruz. Sanayicimiz eksik olmasın, ne zaman çiftçi tarlaya girse zammı basıyor. Benim çiftçim ne zaman talep yaratırsa, bir bakıyorsunuz gübre fiyatları fahiş... Çiftçinin öz kaynağı yok ki, zamanında bu gübreyi alsın da bir yere stoklasın. Böyle bir şansı yok. Onun için buradan sanayicimize de sesleniyorum; biraz insaflı olsunlar. Bu şekilde zam yapmak suretiyle çiftçimizin gübre kullanması mümkün değil, gübre tüketimin Türkiye'de artması da mümkün değil. Gübre tüketim miktarlarına bakıldığında hep 5 milyon ton civarında seyreder. Bulgaristan ve Romanya'nın 3'te 1'i kadar gübre kullanıyoruz. Bir tarım ülkesine bu yakışmaz. Bunları gözardı etmeyeceğiz.”
Sosyal Güvenlik ve emeklilik borçlarının yapılandırıldığını anımsatan Bayraktar, özellikle girdilerde daha fazla destek istediklerini belirtti.
ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI
Bayraktar, en büyük maliyetin yapısal sorunlarda olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Türkiye İsviçre'den medeni hukukunu almış ama İsviçre medeni hukukunu çoktan değiştirmiş. Türkiye ise maalesef İsviçre'den aldığı medeni hukuku değiştirmiyor. Baba ölüyor, çocukları araziyi parçalamaya devam ediyor. Mirasçılar araziyi parçalamaya devam ediyor. Fransa'da arazi büyüklüğü 200 dekara yakın. Arazi toplulaştırma ofisi arazi toplulaştırmak için hala çalışıyor. Bizim arazi büyüklüğümüz 50 dekar, Karadeniz'e gidin 13 dekar. Bu da tek arazi değil, adamın 2-3 yerde parçalı arazisi var, toplamı 50 dekar. Bu sürdürülebilir bir durum değil.”
Arazi toplulaştırma çalışmalarını Türkiye'nin 50 yıl önce bitirmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Aşağı yukarı 500 bin hektar arazi toplulaştırma kapsamına alındı ve toplulaştırıldı. Yılda 1 milyon hektar araziyi toplulaştırmak suretiyle önümüzdeki 10 yılda 10 milyon hektar araziyi toplulaştıramazsak işimiz fevkalade zor” dedi.
Yaklaşık 3,5 milyon hektar arazinin sulamaya alınamadığını vurgulayan Bayraktar, GAP ve KOP gibi projelerin hayati olduğunu belirtti.
Bayraktar, son dönemde Ortadoğu'da meydana gelen olayları hatırlatarak, bu olayların yaşanmasında gerçek unsurun gıda fiyatlarının aşırı yükselmesi ve yoksulların gıda ürünlerine ulaşamaması olduğunu savundu.
Konuşmaların ardından delege seçimine geçildi.
Son 4 ayda 47 açılış gerçekleştirdiğini, 35 açılış daha gerçekleştireceğini dile getiren Bayraktar, “Hizmet binalarını, ürün işleme tesislerini, girdi mağazalarını, makine parklarını açıyoruz. Yine AB Kırsal Kalkınma Projelerini hayata geçiriyoruz. Yaklaşık 200'e yakın projeyi hayata geçirdik. Daha çok proje yapacağız. Bu manada diğer meslek kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği içinde olacağız” dedi.
Bu çalışmaları yaparken diğer taraftan sektörün sorunlarına kamuoyunda dikkat çekmeye ve çözüme katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Bayraktar, Türk çiftçisinin yüksek maliyetlerle üretim yaptığını, yüksek maliyet denilince akla ilk gelenin girdi maliyetleri olduğunu ancak yapısal sorunun çok daha önemli olduğunu bildirdi.
SANAYİCİYE TEPKİ
Türk çiftçisinin dünyanın en pahalı mazotunu kullandığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Mazotta bizim de gayretlerimizle destekler arttı ve yüzde 13-14 mertebesine geldi. Gübre destekleri de bir miktar arttı. Gübrede ve mazotta daha fazla destek istiyoruz. Sanayicimiz eksik olmasın, ne zaman çiftçi tarlaya girse zammı basıyor. Benim çiftçim ne zaman talep yaratırsa, bir bakıyorsunuz gübre fiyatları fahiş... Çiftçinin öz kaynağı yok ki, zamanında bu gübreyi alsın da bir yere stoklasın. Böyle bir şansı yok. Onun için buradan sanayicimize de sesleniyorum; biraz insaflı olsunlar. Bu şekilde zam yapmak suretiyle çiftçimizin gübre kullanması mümkün değil, gübre tüketimin Türkiye'de artması da mümkün değil. Gübre tüketim miktarlarına bakıldığında hep 5 milyon ton civarında seyreder. Bulgaristan ve Romanya'nın 3'te 1'i kadar gübre kullanıyoruz. Bir tarım ülkesine bu yakışmaz. Bunları gözardı etmeyeceğiz.”
Sosyal Güvenlik ve emeklilik borçlarının yapılandırıldığını anımsatan Bayraktar, özellikle girdilerde daha fazla destek istediklerini belirtti.
ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI
Bayraktar, en büyük maliyetin yapısal sorunlarda olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Türkiye İsviçre'den medeni hukukunu almış ama İsviçre medeni hukukunu çoktan değiştirmiş. Türkiye ise maalesef İsviçre'den aldığı medeni hukuku değiştirmiyor. Baba ölüyor, çocukları araziyi parçalamaya devam ediyor. Mirasçılar araziyi parçalamaya devam ediyor. Fransa'da arazi büyüklüğü 200 dekara yakın. Arazi toplulaştırma ofisi arazi toplulaştırmak için hala çalışıyor. Bizim arazi büyüklüğümüz 50 dekar, Karadeniz'e gidin 13 dekar. Bu da tek arazi değil, adamın 2-3 yerde parçalı arazisi var, toplamı 50 dekar. Bu sürdürülebilir bir durum değil.”
Arazi toplulaştırma çalışmalarını Türkiye'nin 50 yıl önce bitirmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Aşağı yukarı 500 bin hektar arazi toplulaştırma kapsamına alındı ve toplulaştırıldı. Yılda 1 milyon hektar araziyi toplulaştırmak suretiyle önümüzdeki 10 yılda 10 milyon hektar araziyi toplulaştıramazsak işimiz fevkalade zor” dedi.
Yaklaşık 3,5 milyon hektar arazinin sulamaya alınamadığını vurgulayan Bayraktar, GAP ve KOP gibi projelerin hayati olduğunu belirtti.
Bayraktar, son dönemde Ortadoğu'da meydana gelen olayları hatırlatarak, bu olayların yaşanmasında gerçek unsurun gıda fiyatlarının aşırı yükselmesi ve yoksulların gıda ürünlerine ulaşamaması olduğunu savundu.
Konuşmaların ardından delege seçimine geçildi.