Güncelleme Tarihi:
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu, bir elektrik abonesinin faturadaki kayıp-kaçak bedelini dağıtım şirketinden istemesiyle başlayan hukuki süreçte önemli bir karara imza attı. Kurul, “karar düzeltme” talebi üzerine 17 Aralık’ta yaptığı toplantıda “Hırsızın kullandığı kaçak enerji dürüst vatandaştan tahsil edilemez” diyerek, aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağına hükmetti. Elektrik dağıtım şirketleri, abone grubuna göre değişmekle birlikte (konut, sanayi, ticarethane, resmi daire gibi) faturanın yaklaşık yüzde 11’ini ‘kayıp-kaçak bedeli’ olarak tahsil ediyor.
2014 İÇİN 5-6 MİLYAR
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, elektrik dağıtım şirketlerinin abonelerden aldığı kayıp-kaçak parasının iadesiyle ilgili verdiği karar (2014-7-11884 esas ve 2014-1045 sayılı karar) dağıtım sektörünü derinden etkileyecek. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun emsal teşkil edecek kararı sonucu aboneler dağıtım şirketlerinden sadece 2014 yılı için 5-6 milyar lira kayıp kaçak bedelinin iadesini talep edebilecek. Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü Başkanı Süleyman Boşça, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun tüketici lehine verdiği söz konusu kararın, bundan sonra davaların daha çok tüketici lehine sonuçlanacağı yönünde bir gösterge olduğuna işaret ederek, “Yargıtay, ilk olarak Mayıs’ta ‘Tüketicilerden kayıp kaçak bedeli adı altında bir bedelin alınmayacağına’ karar verdi. Ancak tarafların karar düzeltme için bir hakları daha olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, karar düzeltme talebi üzerine bu kararı verdiği için, bu karar bu anlamda nihai bir karar sayılıyor. Artık bu tür konularda emsal teşkil ediyor ve mahkemeler de bu tür talepleri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı doğrultusunda değerlendirecektir. Zaten 2014 mayıs ayından itibaren mahkemelerden çıkan kararlar hep bu yönde, yani tüketici lehine” diyor.
FAALİYET DURABİLİR
Diğer yandan, kararın elektrik sektöründe ciddi bir karışıklığa yol açması da bekleniyor. Nedeniyse, dağıtım şirketlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) yayınlamış olduğu bir karara göre kayıp-kaçak bedellerini faturaya yansıtmak zorunda olmaları. Bir yanda Yargıtay’ın verdiği karar, diğer yanda ise EPDK’nın kurul kararı bulunuyor. Elektrik dağıtım şirketleri de bu konuda enerji yönetimine yeni düzenlemeler yapılması konusunda baskı yapıyor. Kayıp-kaçak bedellerinin iadesinin yaygınlaşması halinde, enerji piyasasının genel olarak olumsuz etkileneceğine işaret eden sektör temsilcileri, geri ödemeyi yapacak muhatabın dağıtım şirketleri olacağını ve bu durumun dağıtım şirketlerinin faaliyetlerini durdurmasına kadar gidebilecek bir etki yaratacağını savunuyor. Kayıp-kaçak bedelinin dağıtım şirketleri için bir kâr kalemi olmadığı, sıfıra inmediği sürece bu maliyetin bir şekilde dağıtım şirketleri tarafından yüklenilmiş olacağını ifade eden sektör temsilcileri, “Bu durum yine nihai tüketicilere daha büyük bir yük olarak dönmesine neden olabilir. Elektrik piyasasında tarife yapısı, maliyet unsurlarının bundan yararlanan tüm tüketicilere yansıtılması anlayışına dayanıyor. Dolayısıyla bu bedelin talep edilen tüketicilere iade edilmesi, sadece bedeli geri alan tüketicilerin ilgili tutar kadar zenginleşmesine yol açar, bu maliyet de diğer tüm tüketicilere tarife yoluyla yine yansıtılır” diyor.
Kaosa yol AÇACAK
SÜLEYMAN Bosça, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun elektrik sektöründe ciddi bir kaosa yol açacağına dikkat çekerek, şunları söylüyor: “Dağıtım şirketleri EPDK’nın yayınlamış olduğu kurul kararına bağlı olarak kayıp kaçak bedellerini faturaya yansıtmak zorundalar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, EPDK kararı olmasına rağmen bunu hukuka aykırı bularak reddetti. Tüketicilerin kayıp-kaçak bedellerini dağıtım şirketlerinden talep etmeleri durumunda, çok ciddi miktarlarda kayıp-kaçak bedelinin iadesi söz konusu olacak. Yargıtay’ın kararı hakkaniyetli olsa dahi, öncelikli olarak EPDK kurul kararı iptal edilmeden, bunun tüketicilerden tahsil edilmesi, dağıtım şirketleri açısından olumsuz sonuçlar doğurur. Bu nasıl çözülür? Yeni bir kanunla böyle bir düzenleme getirilmesi halinde çözülebilir. Bunun çözülmesi başka türlü biraz zor.”
37 milyon abone sistemi kilitler
TÜKETİCİLER Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise Yargıtay Hukuk Genel Kururu kararlarının çok uzun yargısal süreçlerin sonucunda ortaya çıktığını ve uyulması zorunlu olmayan ama dikkate alınması ve örnek olarak kullanılması zorunlu olan kararlar olduğunu dile getirerek, şöyle konuşuyor: “Faturalarda gerek ayrı bir kalem olarak tahsil edilen, gerekse 2012’den sonra diğer kalemlerin içinde gizlenerek tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin haksız olduğu ve tüketiciye iadesinin gerektiği yargı kararıyla kesinleşmiş oldu. 37 milyon civarında elektrik abonesi var. Tüketici ‘Faturamdaki kayıp-kaçak bedelinin iadesi’ni istiyorum diyerek, Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurabilir. Abonelerin faturaları 2 bin TL altı ise Tüketici Hakem Heyeti’ne, 2 bin TL üstü için ise mahkemeye başvurmaları gerekiyor. Tüketici hakem heyetlerive tüketici mahkemeleri şu an en çabuk kararlarını 7-8 ayda veriyor. Büyük bir yığılma var. Varsayım olarak 37 milyon abone başvurursa, sistem kilitlenecektir. EPDK veya TBMM acilen bu konuda bir çalışma yapmalı. 37 milyon kişinin başvurması beklenmemeli. Diğer yandan, dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçak bedellerinin faturalara yansıtılmasının yasada açıkça düzenlenmesine yönelik Ankara’ya baskı yaptığını duyuyoruz. Yani yeni bir düzenleme ile bunun yasallaştırılması yönünde çabaları var. Umarız ki Meclis, tüketici vicdanında rahatsızlığa yol açan bu uygulamayı yasallaştırmaz.”
Kayıp ve kaçağı ayırın
ELEKTRİK şirketlerinin enerji yönetiminden bir talebi de yeni tarife yapısında “kayıp” ve “kaçak”ın ayrıştırılması. Sektör temsilcileri bu konuda şunu söylüyor: “Anayasa Mahkemesi değerlendirmesine tabi olması halinde gündeme gelecek hukuk normlarıyla çatışma algısının ortadan kaldırılması için açıkça ‘kayıp-kaçak bedeli’ ifadesine bağlı kalınmadan, hem tüketicilerde adalet algısını zedelemeyecek hem de elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin maliyetlerini hakkaniyetli şekilde karşılayacak bir düzenleme yapılması uygun olacaktır. Yeni tarife yapısında ‘kayıp’ ve ‘kaçak’tan kaynaklanan maliyetlerin ayrı değerlendirilerek, kayıptan kaynaklı maliyetlerin aktif enerji bedeli hesaplama metodolojisine, kaçak maliyetlerinin ise dağıtım hizmet bedeli hesaplama metodolojisine dahil edilmesi düşünülebilir.”