Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Erdoğan'ın Moskova ziyareti sırasında Türkiye ve Rusya'nın birlikte inşa ettiği Moskova Merkez Camii'nin açılışını yapacağını ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirtti. Reuters'a değerlendirmede bulunan bir Cumhurbaşkanlığı yetkilisi, "Putin ile yapılacak görüşmede başta enerji olmak üzere ikili ilişkiler ele alınacak. Enerji ikili ilişkilerdeki en önemli başlıklardan bir tanesi, mutlaka bu konu gündeme gelecektir. Ayrıca Suriye başta olmak üzere uluslararası konularda da görüş alış-verişi yapılması planlanıyor. İki ülke arasında bazı uluslararası konularda farklı yaklaşımlar sözkonusu. Ancak Türkiye samimi bir diyalogla bölgesel barış ve istikrara katkıyı hedefliyor" dedi.
ENERJİ BAŞLIĞINDA ANA GÜNDEM TÜRK AKIMI
Erdoğan ve Putin görüşmesinin ikili ilişkilere dair bölümünde en önemli gündem başlığını oluşturacak enerji ilişkilerinde Türk Akımı projesinde yaşanan pürüzlerin ele alması bekleniyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen yıl sonundaki Ankara ziyareti sırasında AB ile sürdürülen Güney Akım projesine son verildiğini buna alternatif olarak Rus gazını taşıyacak "Türk Akımı" projesi konusunda mutabakat sağlandığını açıklamış ve iki ülke arasında projeye ilişkin müzakereler başlamıştı Ancak Reuters'a açıklamalarda bulunan üst düzey bir Türk yetkili bu müzakerelerde ilerleme sağlanamaması üzerine görüşmelerin askıya alındığı hatırlattı.
ENERJİ BAKANI DA GİDİYOR
Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun'un da ziyarete katılacağını belirten yetkili "Rusya halen 1 Ocak 2015'ten geçerli olacak şekilde yüzde 10.25'lik indirime imza atmıyor. Türkiye dört hatla yapılacak olan Türk Akımı'nın sadece ilk hattında izin verdi ama Rusya halen diğer hatlara da izin verilmesi konusunda ısrar ediyor. Bu projeyle doğrudan bağlantısı olmayan bazı talepleri de bulunuyor. Bu nedenle görüşmeler fiilen donmuş durumda... Bu ziyaretin önemli gündem maddelerinden biri bu olacak. Sonuçta 11.4 milyar euroluk bir projeden bahsediyoruz" dedi. Putin geçen yıl sonundaki Türkiye ziyaretinde Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı gaza 10.25'lik bir indirim yapılacağını açıklamıştı ancak bu indirim hâlâ uygulanmadı.
GAZ İNDİRİMİ VURGUSU
Türk yetkili, "Zaten ilerleme sağlanamazsa Türkiye, şu anda gündemde değil ama, gaz indirimiyle ilgili olarak tahkime ciddi ciddi düşünmek zorunda kalabilir" dedi ve Türk Akımı'na ilişkin müzakerelerin askıya alınması nedeniyle hattan ilk akışın beklendiği gibi 2016 Aralık'ta gerçekleşmesinin "artık imkansız" hale geldiğini ve öngörülen gecikmenin "iki yıldan az olamayacağını" söyledi. Türkiye'nin yıllık doğalgaz tüketimi yaklaşık 50 milyar metreküpken, Rusya 28-30 milyar metreküple Türkiye'nin en büyük doğalgaz tedarikçisi durumunda bulunuyor. Özertem ise seçim öncesinde ve bir geçiş hükümeti işbaşındayken yarınki ziyarette projeye ilişkin net bir karar çıkmasının zor olduğunu belirtirken, Rusya'nın AB ülkeleri ile görüşmeye başladığı Kuzey Akım 2 projesinin de Türk Akımı'nın hayata geçirilmesi açısından bir zorluk yaratabileceğini belirtti.
1 ARALIK'TA İMZALADILAR
"Burada iki hattan birisi önümüzdeki dönemde Rusya'nın tercih edeceği hat haline dönüşebilir. Ama bu, tamamıyla Türk Akımı'nın rafa kaldırıldığı anlamına da gelmiyor. Dört ana hattan oluşacak hattın 63 milyar metreküplük olarak değil de, 15.75 milyar metreküplük kapasite ile doğrudan Türkiye'yi besleyecek bir hatta dönüşmesi de sözkonusu olabilir" diyen Özertem, "Putin Erdoğan görüşmesinde bu gündeme gelebilir ama burada net bir karar çıkmak zorunda değil. Kasım ayında Antalya'daki G20 zirvesine Putin'in gelmesi sözkonusu. Orada uluslararası topluma 'bakın Türkiye ile Rusya belli konularda beraber çalışıyor' mesajı verebilmek için bu konu orada daha fazla gündeme gelebilir" dedi. Karadeniz'in altından geçecek Türk Akımı her biri 15.75 milyar metreküp kapasiteli dört hattan oluşacak. Boru hattı 660 kilometrelik deniz geçişinden sonra 250 kilometre boyunca Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki topraklarında ilerleyecek. Söz konusu hatta dair Gazprom ile BOTAŞ arasında 1 Aralık 2014 'te mutabakat zaptı imzalanmıştı.
Türkiye ve Rusya'nın özellikle Suriye krizi konusundaki farklı politikaları dikkat çekiyor. Ankara Esad rejiminin meşruiyetini yitirdiğini ve Esad'ın Suriye'nin geleceğinde bir yeri olmadığını savunurken, Suriye'deki askeri kaynaklarsa son dönemde Esad rejiminin Rusya'dan gelen yeni silahları kullanmaya başladığını, hatta Rus askerlerinin Suriye'de askeri operasyonlara katılmaya başladığını açıkladı. Geçen hafta Soçi kentinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşen Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu'nun da ana gündem maddesini iki ülkenin Suriye krizine ilişkin politikaları oluşturmuştu.
NET KARARLAR BEKLENMİYOR
Düşünce kuruluşu USAK'ın Rusya analisti Hasan Selim Özertem, bu günübirlik ziyaret sırasında temel görüş ayrılıklarına dair net kararlar çıkmasının beklenmediğini ifade ederken, "Taraflar Suriye konusunda tam zıt pozisyonda. Türkiye'nin temel argümanı Suriye'deki temel sıkıntının Esad'dan kaynaklandığı. Rusya ise Esad'ın tekrar konsolide edilmesi ile birlikte gücünün artırılması ve Suriye'de işleyen bir devlet sistemi ile mülteci krizinin ortadan kaldırılabileceği argümanını işliyor... Fakat özellikle Rusya'nın önümüzdeki dönemde Cenevre anlaşmaları çerçevesinde bazı konularda adım atmak için Batıyla bir araya gelmesi sözkonusu olabilir. Bu olmadan taraflar Suriye konusunda "anlaşmamak üzere anlaşmış" gibi bir fotoğraf ortaya çıkıyor" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov geçen hafta ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'e iki ülkenin askeri yetkililerinin Suriye ve İD ile mücadele konusunda görüşmeler yapmasını önermişti. Türkiye de geçtiğimiz aylarda ABD öncülüğündeki İD karşıtı koalisyona aktif olarak katılma kararı almış ve Ağustos ayı sonundan itibaren Suriye'nin kuzeyindeki İD hedeflerini vurmaya başlamıştı.