Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Malatya'da, Vali Ersin Yazıcı ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ı ziyaret etti. Ziyaretleri sonrası Yılmaz, 'İş Dünyası Buluşması'nda belediye başkanları, iş insanları ile düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla ilgili, "30 günü aşkın süredir Gazze’de insanlık ve savaş suçları işleniyor. Bunu görmek için Gazzeli, Filistinli olmaya gerek yok, Müslüman olmaya da gerek yok, oradaki acıları görmek ve hissetmek için insan olmak yeter. Gazzeliler bir taraftan açlıkla diğer taraftan ağır bombardımanla kıyıma uğratılmaktadır. Binlerce sivili hedef alan bu katliamın önüne geçilmesi şu anda insanlığın en önemli ve öncelikli meselesidir. Bizim de en öncelikli meselemizdir. Bunun için en hızlı şekilde ateşkesin sağlanması, ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekmektedir" diye konuştu.
'ER GEÇ BU SORUN İNŞALLAH ORTADAN KALKACAKTIR, HAK YERİNİ BULACAKTIR'
Türkiye'nin her zaman olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye, Filistin davasının sonuna kadar arkasındadır. Bu süreçte insani yardımlar noktasında öncü ülke olduk. Mısır’a çok sayıda uçakla yardım iletildi. Refah sınır kapısından imkan oluştukça oradaki mazlum halka destek olmak için her türlü gayreti sarf ediyoruz. Cumhurbaşkanımız, her türlü platformda Gazzeli mazlum ve mağdurların haklarını savunmakta, dünyada mazlumların sesi olmaktadır. Bu konuda açık konuşan, net tavrını ortaya koyan önde gelen bir lider olarak her türlü diplomatik çabayı da ortaya koymaktadır. Kalıcı çözüm sağlanması noktasında Türkiye Cumhuriyeti her türlü fikri, projeyi ve politikayı ortaya koymaktadır. Böyle bir süreç olması halinde de garantör ülke olma alternatifi dahil olmak üzere her türlü imkanı da harekete geçirmektedir. Son yapılan Türk Devlet Teşkilatı Zirvesi’nde de sivil koruma mekanizmasının kurulması için gerekli adımların atılması gerektiğini Cumhurbaşkanımız ortaya koymuştur. Buna benzer pek çok insani ve diplomatik çaba devam etmektedir. Çok yoğun bir mesai içerisindeyiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün imkanlarını kullandığını ifade etmek isterim. Er geç bu sorun inşallah ortadan kalkacaktır, hak yerini bulacaktır."
'DEPREM SONRASI ÇALIŞMALAR ÜÇ BAŞLIKTA'
Deprem sonrası çalışmaları 3 başlıkta topladıklarını dile getiren Yılmaz, "Birincisi kalıcı konutların inşası ve vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli ortamda yaşamlarını sürdürmeleri. İkincisi tahrip olan altyapının inşası. Üçüncüsü ise deprem bölgesinin sosyo-ekonomik olarak yeniden canlanması, eskisinden daha güçlü bir şekilde üretim ve ihracat çalışmalarını sürdürmesi" diye konuştu.
'2024 İÇİN 1 TRİLYON 28 MİLYAR LİRA ÖDENEĞİ BÜTÇEMİZE KOYMUŞ DURUMDAYIZ'
Yılmaz, Ankara’da güçlü bir koordinasyon yapısının oluşturulduğunu kaydederek, "Hak sahipliği resmileştiği zaman kendimizi daha iyi planlama imkanına kavuşmuş olacağız. Hiçbir vatandaşımız aç, açıkta kalmadı. Şimdi kalıcı çözümlere odaklanmış durumdayız. Türkiye bu yıl ve gelecek yıl ağırlıklı olmak üzere depremin yaralarını sarmaya 3 trilyondan fazla para harcayacak. Meclis’te şu an bütçemiz; 2023’te 762 milyar lira merkezi yönetim olarak deprem bölgesine kaynak ayırdık. 2024 için ise bir trilyon 28 milyar lira ödeneği bütçemize koymuş durumdayız. Deprem bölgemizde bunu harcayacağız" ifadelerini kullandı.
’AĞIR BİR YÜKLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Fikir Sofrası Platformu tarafından Malatya Nikah Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katıldı. Yılmaz, kentin protokol üyeleri, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden katılan iş insanları, rektörler ve gazetecilerin de katıldığı programda konuştu. Cumhurbaşkanı yardımcısı Yılmaz; konuşmasında uzun zamandır Fikir Sofrası Platformu’nun bulunduğunu, deprem bölgesi Malatya’da düzenlenen toplantının da son derece anlamlı olduğunu vurgulayarak; ülkenin farklı yörelerinin ve kesimlerinin gönül birliğini de gösterdiğini söyledi. Yılmaz, devlet-millet, kamu-özel sektör birliğinin deprem bölgesi için önemli olduğunu belirterek, "Ağır bir yükle karşı karşıyayız. Sıradan bir deprem yaşamadık, tarihimizin en büyük doğal afetini yaşadık. Acil müdahale kısmını bitirdik asıl iş şimdi başlıyor. Bu bölgelerin rehabilitesi, kalıcı konutların inşası, altyapının tamir edilip daha iyi işler hale getirilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın canlandırılması noktasında asıl iş şimdi başlıyor" dedi.
’BU SENE 255 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE BİR İHRACAT GÖRÜNÜYOR’
Türkiyenin son 20 yılda önemli bir performans gösterdiğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye, dünya büyümesinden çok daha yüksek bir büyüme hızı ortaya koydu. Dünya geçtiğimiz 20 yılda ortalama yıllık 3,6 büyürken, Türkiye ekonomisi ortalama yüzde 5,4 büyümeyi başardı. Türkiye bunu başardı. Son 13 yıldır kesintisiz bir büyümemiz var. Çeyrek bazında da 12 çeyrektir kesintisiz bir büyüme içindeyiz. Bir taraftan da ihracatımızı artırıp, geliştiriyoruz. Bu sene 255 milyar doların üzerinde bir ihracat görünüyor. Daha da iyisi gelecekte başarılacak. İstihdamımız fena gitmiyor. kovidden sonra istihdamını en hızlı toparlayan ülke, Türkiye oldu. Şu anda 32 milyona yakın bir istihdamımız var."
’ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN ÖNCELİĞİ FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK
Reel tarafta ülkenin iyi olduğunu ancak finansal tarafta sıkıntıların olduğunu dile getiren Yılmaz, "Enflasyonda dünya ortalamalarının oldukça üzerinde bir enflasyon sorunumuz var. Şu veya bu sebepten bunun getirdiği meydan okumalar, sıkıntılar var. Bunları da görüyor ve buna göre politikalarımızı önceliklendirmiş durumdayız. Önümüzdeki dönemde bir taraftan bu reel büyüme performansımızı sürdürürken, istihdamı artırırken bir taraftan da fiyat istikrarını sağlamak istiyoruz. Önümüzdeki dönemin birinci önceliği bu fiyat istikrarı meselesi olacak. Fiyat istikrarını sağlarken diğer dengeleri de gözeterek yapmaya çalışıyoruz. Kademeli bir şekilde enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek istiyoruz" diye konuştu.