Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Soma'yı ziyaret etti

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Somayı ziyaret etti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2014 14:33

CUMHURBAŞKANI adaylarından Selahattin Demirtaş, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma'da aileleri ve mezarlığı ziyaret etti. Burada vatandaşlarla sohbet edip sorunlarını dinleyen Demirtaş, “301 içi yerine 301 milyarder hayatını kaybetseydi sonuçları böyle mi olurdu? Ortada ne hükümet, ne vali, ne kaymakam kalırdı" dedi.

Haberin Devamı

Seçim çalışmalarına dün Aydın ve İzmir'de devam eden cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş, bugün de 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma'yı ziyaret etti. Demirtaş konvoyla girdiği Soma'da ilk olarak ölen işçilerden İsmail Cambal'ın evini ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Somayı ziyaret etti

Burada Cambal'ın eşi Leyla Cambal'a ve oğlu İsa Cambal'a başsağlığı dileyen Selahattin Demirtaş, “Türkiye 25 milyon işçinin emeğiyle alınteriyle namuslu çalışmasıyla yükseliyor. Madencilerin fakir omuzlarında yükseliyor. Ülkemizde emeğiyle çalışana hakkı verilmiyor. Kıymet de verilmiyor. Ben de işçi çocuğuyum, babam işçi emeklisidir. Bunların içinde büyüyen bir siyasetçiyim. Seçimden çok koltuktan çok işçilerin emekçilerin haklarını savunmak daha iyidir. Kimin bu işte suçu varsa, bu dünyada öbür dünyada hesabını verecek. Yoksulların, emekçilerin, herkesin kalbi Soma'da atıyor. Hakkari'den Edirne'ye kadar. Herkesin gönlü selamı sizinle. Acıyı paylaşmak çok önemlidir" dedi. İşçi İsmail Cambal'ın eşi Leyla Cambal ise, eşinin cesedini günler sonra bulabildiğini, insanın madende değerinin olmadığını dile getirerek, “İnsanın bile bile ölüme gitmesi insanı çok üzüyor. Eşimi soğuk hava deposunda ismini yanlış yazdıkları için bulamadım. Sonra orada bağırdım çağırdım öyle buldum. Eşim emekliydi çocuklar okusun diye çalışmaya devam etti. Yoksulluk insanın boynunu fena büküyor. Eşim 21 sene madende çalıştı bir ev alabildi. Evin kredisi bitti eşim de hayatını kaybetti. Eşim bileğinin gücüyle çalıştı. Yanarım yanarım ona yanarım. Onun malzemeleri zarar görmesin ceza ödemesin diye hep saklandım. Ama şimdi onun canının hesabını kim verecek? Ben kime hesap soracağım? 301 işçi yüzünden o madenci adam oldu, zengin oldu. Yatları katları oldu. Bütün araları eğlence içki masalarında yediler. Biz iki ay önce ölmedik. Yıllardan beri öldük. Yavaş yavaş kanımızı emerek öldürdüler bizi. Ben yaşadım başkası yaşamasın, bakın insan değil, dağlar taşlar bile yaşamasın. Bir gün işe gitmedikleri zamana 250 TL paralarını kesiyorlardı. Bizi parayla tehdit ediyorlardı. Hasta da olsan gideceksin diyorlardı. 17.30 işten geliyordu vardiye değişiminde aynı gece saat 22.00'de tekrar işe gidiyordu. Buna insan vücudu dayanır mı? Benim eşim madenden onun yüzünden ölmedi sorumsuzluktan öldü. Başındakiler öldürdü. Madenden ben ekmek yedim. O işçi bu gazı yiyordu siz hiç mi anlamadınız. Anladılar da gelsin para gelsin kömür dediler. Ben anladım onlara nasıl anlamazlar" dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Somayı ziyaret etti


MEZARLARA KARANFİL BIRAKTI

Selahattin Demirtaş daha sonra ise maden şehitliğini ziyaret etti. Burada madencilerin mezarlarına karanfil bırakan Demirtaş, ardından da dua etti. Ailelerin de burada sıkıntılarını dinleyen Selahattin Demirtaş mezarlıkta yaptığı ikinci açıklamada ise şunları söyledi: “Bayram her yerde sevinçle karşılanmıyor. Facia, sonuçları itibariyle yeterince tartışılmadı. 301 insandan emekçiden bahsediyor. Bir çırpıda katledilmiş insandan bahsediliyor. 301 işçi yoksul değil de 301 milyarder ölseydi, acaba ne olurdu? Tepkiler böyle mi olurdu? Başbakan 'bu işin fıtratında var' diye bilirmiydi? Kaçış odası konması engellene bilir miydi? 301 milyarder, milyoner ölseydi, ortada ne hükümet kalırdı, ne vali, ne de kaymakam kalırdı. Yoksul olanlar öldüğü zaman arkasından sadece yalanlar kalıyor. Dökülen gözyaşları bile timsah göz yaşları oluyor. Bu gidişatı değiştirebiliriz. Türkiye ekonomisinin 25 milyon emekçinin omuzlarında yükseliyor. Türkiye'nin yüzde 5 'i, geri kalan yüzde 80'nin ürettiğini çalarak zengin oluyor. Bir işçi, 300 işçi, bin işçi onlar için fark etmez. Bizi hep 'bu paralar kazanılmazsa sizler de olmasısınız' diye tehdit ettiler. Bu acı bilançonun ortayla çıkmasının nedeni budur. Türkiye'nin gerçek sahibi bunlardır, işçilerdir. Bunlar koyacak yer bulamayacak kadar para kazanırlar, birileri de burada gömülecek iki metrelik toprak bulabiliyor. Onların da anneleri, babaları, çocukları gerçek gözyaşı döken aileleri var. Gerçek bir başkan olsaydı, bu acılar yaşanmazdı. Katlettikleri sadece 301 işçi değil, onurumuz da katledildi. Her yerde tüm Türkiye'de bunu hissettik. Ama onlar için işçi önemli değil, sayı önemli değil. Hükümet zora girmesinin, patron zora girmesinin, uluslararası sermaye ürkmesin yeter. Bu işin fıtratında değil ölümler. Kazandıklarının onda birini güvenliğe harcasalardı, bu ölümler olmayacaktı. Bir işçi bile burnu kanamadan yaşabileceklerdi. Soma ile Roboski'nin acısını birleştirdiğimiz gün, kalbimizde hissettiğimiz gün bu işin çıkış yolu aynıdır. Birlik ve beraberlik içinde sahip çıkarsan kazanırız." Selahattin Demirtaş daha sonra seçim çalışmalarına devam etmek için Soma'dan Manisa'ya hareket etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!