Çörtük’ü canlı yayında yargılayıp attılar

Güncelleme Tarihi:

Çörtük’ü canlı yayında yargılayıp attılar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2000 00:00

Haberin Devamı

Türk iş dünyasının önde gelen örgütü TÜSİAD, tarihinde çok ilginç bir yargılama gerçekleştirdi. Türkbank skandalına adı karıştığı için bir yıldır üyeliği askıda bulunan işadamı Kamuran Çörtük, dünkü TÜSİAD genel kurulunda, hem de canlı yayında, üyelikten atıldı.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyeleri, dün gerçekleşen genel kurulda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınlığı ile bilinen Bayındır Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtük'ü üyelikten ihraç etti. CNN Türk'ten canlı olarak yayınlanan genel kurulda, Çörtük'ün üyeliğine oy çokluğuyla son verildi. Çörtük, Demirel'in ‘‘İşte Ailem’’ dediği fotoğrafta da yer almıştı. Bayındır Holding'e bağlı olan Tatilya'nın ortakları arasında Demirel'in kayınbiraderi Ali Şener de bulunuyor.

TÜSİAD'ın bu yıl 30'uncusu yapılan olağan genel kurulu ilk defa televizyonlardan naklen yayınlanırken, bir işadamının savunması ve da üyelikten ihracı yönündeki oylama, milyonlarca izleyicinin gözü önünde gerçekleşti. 476 üyeli TÜSİAD'ın dünkü genel kuruluna 150 işadamı katıldı. Yani, bir anlamda Kamuran Çörtük için işadamlarından oluşan 150 kişilik bir ‘‘mahkeme jürisi’’ kurulmuş oldu. Bu jürinin kararı da, yapılan oylama sonucunda Çörtük'ün TÜSİAD üyeliğinden atılması yönünde gerçekleşti.

ÇÖRTÜK NEDEN ATILDI?

Çörtük'ü, canlı yayında üyelikten atılmaya götüren olay, Türkbank ihalesi skandalıyla patlamıştı. Televizyon ekranlarında yayınlanan bazı pazarlık kasetlerinde Çörtük'ün yaptığı girişimler de su yüzüne çıkmıştı. Bunun üzerine, TÜSİAD benzeri olayların çoğunda yaptığı gibi, Haysiyet Divanı'nı çalıştırıp, Çörtük'ün üyeliğini gözten geçirdi. Bu durum basına yansıyınca, Çörtük, ‘‘Sıkıysa beni üyelikten atsınlar’’ dedi.

İşte bu söz, bardağı taşıran son damla oldu ve TÜSİAD Haysiyet Divanı, Çörtük'ü üyelikten atma yönünde karar aldı. Ancak, Çörtük, Haysiyet Divanı kararına yazılı olarak itiraz etti. Bu itiraz üzerine, üyeliği askıya alınan Çörtük için, ‘‘büyük yargılama’’ süreci başlamış oldu.

ATALIM ALKIŞLARI

Genel kurulda, ‘‘Kamuran Çörtük üyelikten atılsın’’ yönünde konuşma yapan işadamları yoğun alkış alırken, ‘‘Çörtük'ü atmayalım’’ diyenlerin pek alkış almadığı görüldü. ‘‘Çörtük'ün atılması gerekir’’ yönünde konuşma yapan TÜSİAD'ın Egeli üyelerinden Şinasi Ertan'ın ‘‘Çörtük'ün yaptığı konuşmadan TÜSİAD'a dönme arzusu olmadığı anlaşılıyor. Bu konuşmada ayrıca en ufak bir özür bile yok’’ şeklindeki sözlerinden sonra alkışlar zirveye çıktı.

TÜSİAD'ın Genel Kurulu, daha önceden belirlenen 10 maddelik bir gündemle açıldı. Genel kurulda, gündemin en önemli maddesi işadamı Kamuran Çörtük'ün TÜSİAD Haysiyet Divanı tarafından geçtiğimiz yıl alınan üyelikten ihraç kararına ilişkin yaptığı itirazın oylanmasıydı. Çörtük, 09.30'da başlayan Genel Kurul'a saat 11.30'da gelerek, savunmasını yaptı ve kararı ayrı bir salonda bekledi.

GÖRÜŞ AYRILIKLARI

Çörtük'ün yaptığı savunma sonrasında TÜSİAD üyeleri arasında da görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Bayındır Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtük'ün, TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı savunmanın ardından bazı TÜSİAD üyeleri, ihraç edilmesi yerine, üyeliğinin askıya alınması ve uzlaşılması yönünde görüş bildirdiler.

Turgut Yılmaz, İshak Alaton, Hüseyin Bayraktar, Hamdi Akın, Hasan Arat ve Bedirhan Çelik'in aralarında bulunduğu yaklaşık 10 TÜSİAD üyesi, Kamuran Çörtük'ün üyeliğinin devamı yönünde oy kullandılar.

Çörtük kalsın diyen işadamları

Alaton: Biz yargılama yapamayız

İSHAK ALATON (Alarko Holding Başkanı):

Kamuran Çörtük, bir müteahhittir ve rakibimdir. Kendisi ile hiç bir iş bağlantım yada çıkar ilişkim yoktur. Çörtük’ün TÜSİAD üyeliğinden çıkarılmasının ardında Korkmaz Yiğit ile şaibeli ilişkileri ve sarfettiği sözler var. Biz dernek olarak yargılamak durumunda değiliz. Bu ülkede yargı sistemi, yargının verdiği karar var. Eşeği dövmeyip, semeri döven adam durumuna düşüyoruz.

Bayraktar: Orta yol bulalım

HÜSEYİN BAYRAKTAR (Bayraktar Holding):

O dönemde Kamuran Bey çok kötü günler geçiriyordu. Öfkeyle bazı şeyleri söyleyip, ‘sürç-ü lisan’ ediyoruz ve af dileyebiliyoruz. Orta bir yön bulalım. Yalnız Türkiye'de değil dünyada da işadamlarının başına çok işler geliyor. Her an herkesin başına bir şeyler gelebilir.

Akın: Çörtük'ün durumunu düşünün

HAMDİ AKIN (Akfen Yönetim Kurulu Başkanı):

O dönem çok fırtınalı idi. O günkü durumda Kamuran Bey'in halini değerlendirmenizi istiyorum. Çok fırtınalıydı, hükümet düşecekti, ortada ciddi meseleler var. Üyeliğin bir süre dondurulması yönünde karar alınabilir.

Yılmaz: TÜSİAD’ta çifte standart var

TURGUT YILMAZ (Delta Deri): 1995 yılında DYP Milletvekili benim için kaçakçı, ahlaksız, hayali ihracatçı, dediğinde ben yönetime yazı yazdım. ‘Bu vasıflara sahipsem beni atın’. Ben bu vasıflara sahip olmadığıma inanıyorum. Eğer bu vasıflar ben de yoksa o zaman ‘bana sahip çıkmalısınız’ dedim. TÜSİAD bu konuda herhangi bir aksiyona girmedi. Aynı DYP milletvekili Koç malları hakkında görüş belirtmeye başlayınca TÜSİAD konuya sahip çıktı. Bu çifte standarttır.

Çörtük: Atılmam önemli değil

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurulu'nda üyelikten ihraç edilen Kamuran Çörtük, kararı ‘‘önemli değil’’ şeklinde yorumladı. TÜSİAD'ı demokratik olmamakla suçlayan Çörtük, genel kurul sonrasında yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:

‘‘TÜSİAD itirazımı kabul etseydi daha demoktratik olduklarını gösterebileceklerdi. Bana yapılan haksızlığı onlarla paylaştım. Kararın şöyle ya da böyle çıkması benim açımdan önemli değil.’’

Üyelerin çoğunun ortak iş yaptığı işadamları olduğunu da belirten Çörtük, ‘‘TÜSİAD'a bir zaafiyet getireceği için aleyhime oy kullandıklarına inanıyorum. Ayrıca eski Başkan Muharrem Kayhan'ı çiğnemek istemediler’’dedi.

YARIM SAATLİK SAVUNMA

Çörtük, Genel Kurul'da yaklaşık yarım saat süren savunmasında, TÜSİAD üyeliğinden ihraç edilmesinin nedeni olarak işadamı Korkmaz Yiğit'in televizyonda yayınlanan bantı sonrasında ortaya çıkan olayları gösterdi.

Bu olaydan sonra TÜSİAD'ın özel gündem maddesi olarak konuyu tartışıp basına ‘‘Çörtük'ü üyelikten çıkartmaya hazırlanıyoruz’’ haberlerini yansıttıklarını belirten Çörtük, ‘‘Derneğin sağlıklı bir üyesi olarak bu gelişmelerden 7 gün sonra başkana bir mektup yazarak, ‘TÜSİAD sağlıklı bir kuruluştur, bir üyesi ile ilgili olarak ortaya atılan bir idda sonuçlanmadan, üye dinlenmeden bir karar vereceğinizi düşünmüyorum. Gazetelerde yer alan bu haberler gazetelerde çarpıtılmış olabilir. Lütfen bu haberleri tekzip edin' dedim. Yapabileceğim ikinci şey ise kamuoyunu aydınlatmaktı. Bunun içinde yaklaşık 7 gazetede bütün üyelerin gördüğüne inandığım tam sayfa bir ilan verdim’’ dedi.

Çörtük savunmasına şöyle devam etti: ‘‘19 Kasım'da ise bir gazetecinin TÜSİAD seni atıyor, istifanı bekliyor, istifanı edersen birşey yapmayacaklar demesi üzerine kötü amaçlı söylemediğim bir lafı, TÜSİAD'ın daha sonra kullanarak beni cezalandırdığını gördüm. Yani ihraç edildim.’

Üye atmak kolaylaştı

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin 30'uncu Olağan Genel Kurulu'nda, alınan bazı kararlarla, üyelikten çıkarılma daha kolay hale getirildi. Yapılan tüzük değişikliği ile 1 yıl aidatın ödenmemesi, üyelikten istifa için yeterli görüldü. Daha önce bu süre, 2 yıldı. Üyelik aidatlarını henüz yatırmayanlar, Şubat sonuna kadar öderlerse 7 bin dolar ödeyecekler. Bu miktar, Haziran sonunda 7 bin 250 dolar, yıl sonunda 7 bin 500 dolar olarak belirlendi. Önceki dönemlerde açık veren TÜSİAD'ın 2000 yılı bütçesinin ise 2 trilyon 490 milyar lira gelire karşılık 2 trilyon 325 milyar liralık harcamayla, 165 milyar lira fazla vermesi öngörülüyor.

TÜSİAD: Sadece savaşta idam olsun

GENEL Kurul'da, ‘‘Türkiye'de Demokratik Standartların Yükseltilmesi Raporu’’ da üyelere dağıtıldı. TÜSİAD tarafından hazırlanan raporda, ölüm cezalarının yalnızca, savaş ve benzeri durumlara indirgenmesi istendi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr Bülent Tanor tarafından hazırlanan raporda ve Erkut Yücaoğlu'nun ‘‘TÜSİAD'ın siyasi reform talepleri kopenhag kriterleri ile uyumlu’’ dediği raporda, Türkiye'de demokratikleşme programı açısından atılması gereken adımlarsıralandı.

Sabancı: Demirel ölümüne çalışıyor

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı meselesinin bir an önce çözülmesini istedi. Sabancı, önünüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı seçiminin gündemde bulunduğuna işaret ederek, daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Sabancı, ‘‘Soruyorum liderlerimize, ne gereği var geçmişi gündeme getiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı işini bitirip, doğru dürüst bir reçete gündeme getirip, 'geçti-bitti' demiyoruz. Ölümüne, gece gündüz çalışan, Türkiye için mecnun oğlu mecnun çalışan bir Cumhurbaşkanımız var’’ dedi.

Demokratik Standartların Yükseltilmesi Raporu

Ön seçim zorunlu hale getirilmeli

Ölüm cezaları sadece savaş ve benzeri durumlara indirgenmeli.

CMUK değişiklikleri ile sanıklara sağlanan güvenceler DGM sanıkları için de geçerli kılınmalı.

Düşünce Özgürlüğü ile ilgili olarak, Terörle Mücadele Kanunu'nun sekizinci maddesi kaldırılmalı ve Türk Ceza Kanunu'nun 312'inci maddesi yeniden düzenlenmeli.

Zorunlu din derslerine son verilmeli.

Hukuk Devleti ilkesisinin gereği olarak bütün idari işlemlere ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelere karşı yargı yolu açılmalı.

Güneydoğu Sorununu'nun üniter sistem içinde ve barışçı şekilde çözümüne katkı sağlamak amacıyla ‘‘Azınlık Yaratılmasının Önlenmesi’’ başlıklı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81'inci maddesi hükmü kaldırılmalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!