Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin son dönemde atak yapan markalarından biri Zade Vital. Markanın bu başarılı çıkışının arkasında köklü bir geçmiş var. Helvacızade Grubu’nun yağ işinde profesyonelleşmesi ve dünyaya açılımının ardından, şirketin CEO’su Mevlüt Büyükhelvacıgil’in besin destekleri konusunda merakı ve araştırmacı ruhu grubun bu alanda yatırım yapmasını sağladı. 50 yaşından sonra Amerika’da ikinci üniversitesine giden ve Amerika’daki besin desteklerini inceleyen Mevlüt Büyükhelvacıgil, Konya’daki tesislerinde yeni bir yatırım yaparak ailenin bu yeni alana girmesini sağladı. Grup bu kararla birlikte farklı üniversitelerle işbirlikleri kurarak Ar-Ge’sini geliştirdi ve Zade Vital 2010 yılında Sağlık Bakanlığı’ndan geleneksel bitkisel tıbbi ürünler onayını alarak üretime başladı. 2017 yılında ürün yelpazesini geliştirdi. Zade Vital 2019’dan bu yana da hem Amazon.com’da hem de Amerika’daki eczanelerde satılıyor. 14 ülkeye ihracat yapıyor. Şirketin 4’üncü kuşak yemsilcisi Kadir Taha Büyükhelvacıgil ile koronavirüs günlerini konuştuk. Şirket yeni yatırımlara ve istihdamını artırmaya hazırlanıyor.
ÜRETİMİ ARTTIRDIK
Koronavirüs işlerinizi nasıl etkiledi?
Bağışıklık destek ürünlerine yüksek talep almaya başladık. Salgından önce de talebi yüksek olan ve dünya çapında üreticisi olduğumuz çörek otu yağına büyük bir talep oldu. Hakkında en fazla klinik çalışma yapılan değerli tohumlardan biri olan ve immunomodülatör (bağışıklığı dengeleyici) etkiye sahip çörek otu yağı ile ilgili Sağlık Bakanlığı Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürün Yönetmeliği’ne göre beşeri tıbbi ürün ruhsatına taşımış bir kurum olarak çörek otu yağı üretimimizi artırdık. Çörek otu yağının dışında, C vitamini ve çinko içeren Sambucus (karamürver ekstresi) ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılan yüzde 100 doğal nazal spreyimiz ve pazardaki en zengin içeriğe sahip multivitamin ürünlerimiz Amerika’da çok yüksek bir talep alıyor.
YÜZDE 65’İ YERLİ
Hammadde sorununuz var mı?
Üretimde kullandığımız hammaddemizin yüzde 65’ini yerli kaynaklardan karşılıyoruz. Koronavirüs salgını sürecinde yıl boyunca ülkemizin ihtiyacı karşılayacak kadar çörek otu yağı, nazal sprey ve ürünümüzde kullandığımız diğer nane yağı, okaliptüs yağı maddelerimiz, Omega 3 balık yağı, multivitamin gibi ürün stoğumuz yeterli miktarda elimizde var. Biz hammadde kaynağımızı ülkemiz topraklarında yetişen ve etkinlikleri bilimsel olarak kanıtlanmış bitki ve tohumlardan elde ediyoruz. Bu süreçte yaşadıklarımızla özellikle çiftçimizin, ülkemizin zengin topraklarında yetişen ürünlerin ne kadar kıymetli olduğunu ve değerlendirmenin önemini bir kez daha farkına vardık.
VÜCUDUMUZ SAĞLAM OLMALI
Bu salgın sizce insanlığa ne öğretiyor?
İnsanlık tarihinin en zorlu günlerini yaşadığımız bu dönemde yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Sağlık politikalarından teknolojiye ekonomiden iletişime değişimin her anlamda hissedildiği bir sürecin içerisindeyiz. Herhalde aydınlanma yaşadığımız en önemli konulardan biri ise bağışıklığımızı koruyarak sağlıklı yaş alma... Pazarda bulunduğumuz sekiz yıl boyunca bağışıklığın ne kadar önemli olduğunu her attığımız adımda anlatmaya çalıştık. Yapılan araştırmalar Türk insanının sadece yüzde 13’ünün besin desteklerinden faydalandığını ortaya koyuyordu. Türkiye’de başlayan salgın süreciyle beraber bağışıklığı destekleme konusunda büyük bir farkındalık oluştu. Bu farkındalığın ana mesajı ise vücudumuz sağlam olmalı ki beklenmedik saldırılara karşı koyabilsin ve korunabilsin...
Salgın sonrası dünyada en çok ne değişecek?
Öncelikli olarak dünyanın toplum alışkanlıklarının değişeceği bir döneme girdiğini düşünüyorum. Kişisel sağlığın daha önemli bir hale geleceğini ve özgürlüğün, iletişimin, doğada yürüyüş yapma gibi eylemlerin aslında ne kadar büyük bir nimet olduğunun şimdiden anlamaya başladığımız bir dönemdeyiz. Sağlık sektörünün öneminin anlaşılmasıyla birlikte kaliteli, hijyenik ve güvenilir ürünler önemli olacak.
ABD’YE SAĞLIK PAKETİ
ABD pazarında çok aktifsiniz? Orada ürünlere ilgi nasıl?
Öncelikle küresel ölçekte yaşadığımız yeni koronavirüs salgınıyla mücadelede ilaç ve aşı bulunması için çalışmalar yapılıyor. Bilim insanı ve tıp uzmanlarının birleştiği tek ortak görüş ise bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, dengede tutulması. Güçlü bir vücut direnci, koronavirüse de direniyor ve hastalığı daha hızlı yenmemizi sağlıyor. İşte bu noktada, son dönemde tüm dünyada yukarı bir ivme yakalayan doğal, bitkisel besin destekleri devreye giriyor. Salgın ile birlikte, insanların besin desteklerine olan talebi de arttı. ABD pazarında markamızın koronavirüsten korunma paketleri eczacılar tarafından veriliyor ve büyük bir talep görüyor. Paket içerisinde Zade Vital Sambucus Nigra (karamürver), omega 3 balık yağı, çörekotu yağı, d vitamini ve ürünleri yer alıyor.
İSTİHDAM ATAĞI
Yurtdışından gelen talep ne durumda? İstihdamı büyütecek misiniz?
Türkiye’de bağışıklık sistemine destek olan ürünlerimizin satış hacminde 3 katı kadar bir artış oldu. Bu duruma paralel olarak üretim tesislerimizde artırdığımız vardiyalarımızla beraber bu yıl istihdamımızı yüzde 50 oranında arttırmayı hedefliyoruz. Bugün yaklaşık 46 milyar dolarlık bir hacime sahip ABD pazarının yeni bir oyuncusu olmamıza rağmen tecrübemiz ve satış kanallarımızın yanı sıra gördüğümüz ilgide pazarda hızlı bir şekilde büyümemizi destekledi. Yaklaşık 140 bin farklı sağlık destek ürününün bulunduğu ABD Amazon.com platformunda ürünlerimize olan talepte, mart ayının ilk haftasından itibaren çok ciddi bir sıçrama oldu. Amazon satışlarımızı 7’ye katladı.
Kadir Taha Büyükhelvacıgil 1984 doğumlu. 2006’da BOTAŞ’ta çalışma hayatına atıldı. Daha sonra da aile şirketlerinde satış ve pazarlama bölümünde görev aldı. Daha sonra 2006’da NY Vintage Food Company’e girdi. 2008-2010 yıllarında Manhattan Village College’de Uluslararası Yönetim ve Sosyoloji Bölümleri’nde çift anadal yüksek lisans yaptı. Amerika deneyiminin ardından 2010 yılında yeniden aile şirketlerinde çalışmaya başladı. 2018’de de Zate Vital Genel Müdürü oldu. Büyükhelvacıgil Türkiye’de Fortune’un 40 yaş altı en başarılı 40 lider listesinde de yer aldı.