Güncelleme Tarihi:
Selüloz ve Kâğıt Sanayi Vakfı Başkanı Erdal Sükan, gelecek yılla birlikte ithalat gereksiniminin 2 milyon tona çıkabileceğini söyledi. Sükan, Hürriyet’in sorularını yanıtlarken, kâğıt atıkların geri dönüşümünde önemli sorunlardan birinin yemek atıklarıyla birlikte atılan kâğıtlar olduğunu söyledi. Bu durumda kağıdın hammadde olarak kullanılma özelliğinin kaybedildiğini belirten Sükan, “Toplama sisteminde kayıtdışı ve kurumsal yapıdan uzak halkalar olduğu için örneğin sokak toplayıcılarının denetlenme ve geliştirilme imkanı olmuyor. Ayrıca ağırlaştırmak için, toplanan kâğıtlar ıslatılıyor. Islatılmış stokta bekleyen kâğıtların geri dönüşüm verimi düşüyor. Sistem gereksiz aracılar nedeniyle dünya piyasalarıyla rekabet edecek maliyet koşullarına ulaşamıyor. Sistemin çarpıklığı bu dengesizliği yaratıyor ve sektör de gelişemiyor” dedi.
300 BİN TON İHTİYAÇ
2017 yılında sektörün 753 bin ton hurda kâğıt ithal ettiğini ve mevcut tesislerin yüzde 85 kapasiteyle çalıştığını söyleyen Sükan şöyle devam etti: “Bu tesislerin üretim kapasitelerini yüzde 10 daha arttırmaları için yaklaşık 300 bin ton daha hammaddeye ihtiyaç var. Diğer bir deyişle 2018 senesinde bir milyon ton hurda (atık) kâğıt ithalatı gerekecek. İki üyemizin yatırımlarıyla önümüzdeki senelerde ise bir milyon ton ilave atık kâğıt hammaddesi ihtiyacı olacak. İki milyon tonluk ithalata ihtiyaç var. Küçük şehirlerde atık toplamak daha zor. Atık kağıda da hammadde gibi bakmak gerekiyor. Bir veriyorsunuz, 4-5 katma değer oluşturuyorsunuz. Hammaddenin niteliği kötüyse de ithalat söz yapılmalı.”
FABRİKALAR KAPANABİLİR
Belediyelerin atık toplamada taşeron yerine kendilerinin görev alması gerektiğini söyleyen Sükan, “Belediye arabalarının toplaması, için her bir atık cinsinin istenen yerlere konmasının sağlanması, belediyelerin sorunu olmalı. Bunun için yaptırım yetkileri de bulunuyor. Toplanan atıklar, belediyenin çöp toplama alanlarında, yemek atıkları ayrı, ambalaj atıkları ayrı alanlarda, sokak toplayıcılarından işe alınacak kadrolu ilave elemanlarla, tasnif ettirilip, piyasa koşullarında geri dönüşüm fabrikalarına satılabilir. Böylece sistem bir dengeye oturur. Aksi halde kalitesiz ve eksik hammaddenin gereği olarak ithal edilen hammaddenin engellenmesi, bırakın yeni yatırımları mevcut fabrikaların da rekabet edemeyerek kapanmasına yol açabilir” dedi.