Çokseslilikten korkmayın

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) dün gerçekleşen 46. genel kuruluna, ani vefatı ile iş dünyasını yasa boğan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un eksikliği damgasını vurdu. Seçimsiz olmasına rağmen oldukça yoğun bir katılımın söz konusu olduğu genel kurulda, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes ve YİK Başkanı Tuncay Özilhan’ın konuşmaları ve faaliyet raporunun özetlenmesinin ardından, Başbakan Yardımcısı ile işadamları basına kapalı bir oturumda daha 1.5 saati aşkın bir süre görüştü.  

Şimşek’in konuşmasında yüksek büyüme hedefi, hükümetin eylem planı, enflasyonla mücadele ve Türkiye’nin yatırım ortamının iyileştirilmesi konuları öne çıkarken, her iki başkanın konuşmalarında ise artan terör olayları ve jeopolitik riskler ile ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekildi. 

TÜSİAD’ın çözüm sürecinde güneydoğu bölgesine yaptığı ziyaretleri hatırlatarak sözlerine başlayan Başkan Cansen Başaran Symes, “Temmuz ayından beri yüzlerce güvenlik görevlimiz şehit olurken yüzlerce vatandaşımız da hayatını kaybetti. PKK terör örgütü, adına konuştuğunu iddia ettiği Kürt vatandaşlarımıza hayatı zindan etmek için her şeyi yapıyor. Elbette, sürecin yönetimi açısından, özellikle de şeffaflığı açısından sorunlarımız olduğunu da hatırlıyorum. Buna rağmen şiddetin ve terörün geri dönülmez bir şekilde gündemden kalktığı inancımız çok yüksekti. Bugün yeniden terörle topyekün mücadele noktasına gelmiş olduğumuzu üzülerek görüyoruz.” dedi.

Çatışmaların bir an önce durması, PKK’nın derhal şiddete son vermesi ve siyaset kanallarının yeniden açılarak, barışçı çözüm yoluna dönülmesi gerektiğini vurgulayan Cansen Başaran Symes şöyle devam etti: “Demokrasinin temel dinamiği olan ifade özgürlüğüne yönelik yaygın tahammülsüzlüğü süratle aşmalıyız. Yoksa bu tahammülsüzlük toplumu ve geleceğimizi köreltecektir. Şiddete çağrı olmadıkça çok seslilikten korkmamalıyız. Bir düşünün, çok sesli olmayan bir toplumda, yeni anayasa nasıl tartışılabilir, AB uyumu nasıl müzakere edilebilir, bölgesel kalkınma nasıl tartışılacak, sormak isterim.”

YARGIYA GÜVEN YETERLİ DEĞİL

CANSEN Başaran Symes’in altını çizdiği önemli noktalar özetle şöyle:
Toplumda yargıya güven yeterli değil. Maalesef kimse aksini iddia da etmiyor. Hukukun öngörülebilir olmadığı bir ülkede elde edilen ekonomik başarıları sürdürebilmek mümkün değildir.

Makroekonomik istikrar ve eylem planının etkili uygulanması özgürlük ve hukuk açığını kapatmak için çaba sarf etmezsek anlamını yitirecektir.
Türkiye’nin mevcut işsizlik rakamlarını en azından sabit tutabilmek için en az yüzde 5 büyümeyi yakalamak durumunda. Bunun için iki konu bizim açımızdan muazzam önem taşıyor. Birincisi, makroekonomik istikrara zarar verecek en ufak bir söylem veya tutuma müsamaha göstermemeliyiz. Bu noktada göz göre göre artan enflasyonu iyi irdelemek ve bu artışa muhakkak son vermek durumundayız.”

Terör yatırım ortamını zehirliyor

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan ise, birlik ve beraberlik vurgusu yaptığı konuşmasına şu sözlerle başladı:

“Mevcut sorunların hiç tartışılmadığı, hiçbir eleştirinin duyulmadığı bir toplum,  temel meseleler konusunda büyük bir ‘toplumsal uzlaşmanın olduğu’, ‘istikrarın hüküm sürdüğü’ ve ‘iyi yönetilen’ bir toplum gibi görünebilir. Oysa böyle değildir. Sorunların açıkça ve geniş bir katılımla tartışıldığı toplumlar sağlıklıdır.” Can kayıplarının yanında söylemeye dilinin varmadığını ama terörün yatırım ortamını da zehirlediğini ve zaten zayıf seyreden ekonomik performansı aşağı çektiğini kaydeden Özilhan şöyle devam etti:

“Bir kez daha altını çizmek isterim ki, içinden geçmekte olduğumuz koşullar altında, kim olursa olsun, herhangi bir iktidarın, bütün bu karmaşa ve belirsizliklerle tek başına mücadele edebilmesi, bütün bunların üstesinden gelebilmesi mümkün değil. Etrafımızı sarmış olan çoklu kriz ortamı karşısında ülke olarak kendi içimizde güçlü olmamız, birlik ve beraberlik sağlamamız lazım. Toplum olarak bölünürsek bu sorunlarla mücadele edemeyiz. Etrafımızda kaos varken, içeride kaosa düşmeyelim. Ölen bir çocuğa kimin demeden beraber üzülelim. Çocuk öldüren her kör kurşunu kimin tabancasından çıkarsa çıksın beraber lanetleyelim. Kutuplaşmayı ret edip birbirimizi önyargısız dinleyelim.”