Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2011 12:21
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de şu anda çok senaryolu, her senaryoya göre oyun planını, politikalarını hazırlamış bir ekonomi yönetimi bulunduğunu belirterek, “Otomatik pilot kesinlikle söz konusu değil. Böyle dönemlerde olamaz” dedi.
Babacan, “Türkiye'ye Yatırım Texsas Pasific Group (TPG) Perspektifi Konferansı”nda TPG Capital Türkiye Başdanışmanı Cüneyd Zapsu'nun Türkiye'de ekonomi dünyasındaki yoğun programa işaret ederek, “Bu hafta içinde İstanbul tamamen dolu. Bu bir tesadüf mü? Dünyada neler oluyor? Her taraf yıkılıyor. Hepimizin, yabancı olsun yerli olsun merak ettiği bir şey var; otomatik pilotta mısınız?” şeklindeki sorularını yanıtladı.
İstanbul'da bu kadar çok toplantı gerçekleştirilmesinin cevabının aslında zor olmadığını ifade eden Babacan, dünya tablosuna bakıldığı zaman Türkiye'nin oldukça az sayıda parlak, sorunların nispeten az olduğu, gelecek vaat eden ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Özellikle böyle bir dönemde Türkiye'nin bu yapısı dolayısıyla çok sayıda uluslararası şirketin İstanbul'da toplantı yapmasının tesadüf olmadığının altını çizen Babacan, şöyle devam etti:
“Aklın yolu birdir. Bugün bakıyoruz, Arap baharını yaşayan ülkelerin çoğu reformlar için bize soruyorlar. 'Neyi nasıl yaptınız' diyorlar. Biz onlar için öğretmen rolünü üstlenmek, akıl veren pozisyona girmek istemiyoruz. Yaptığımız, tecrübelerimizi paylaşmak. 'Biz bunları yaptık, siz gelin bakın' diyoruz. Bugün Türk dizileri bütün bölgede, Balkanlar'da, Orta Doğu'da merakla takip ediliyor. Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısında çok hızlı bir artış söz konusu. Bu sene Türkiye'ye gelen turist sayısı 30 milyonu geçecek. Daha çok merak edilen ve daha çok insanların geleceğiyle özdeşleştirdiği bir ülke.... İstanbul'a bir kere gelen, 'ben bir daha geleceğim' diyor. 'Acaba buradan bir daire, bir arsa, bir şeyler alsam mı' diyor. 'İkinci evimi burada mı açsam' diyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ve pasaportu almak isteyenlerin sayısı hızla çoğalıyor. Ay Yıldızlı pasaport bu coğrafyada çok kapılar açıyor. Dolayısıyla bu olup bitenler bir tesadüf değil.
Güçlü ve süreklilik arz eden bir hükümetin doğru politikaları uygulaması, ama aynı zamanda da Türk iş dünyasının gerçekten dinamizmi... Bu ikisini beraber düşündüğümüzde başarı oluşuyor. Bizim ekonomik büyümemiz tamamen özel sektörden... Devletin harcamalarının Türkiye'de büyümeye katkısı yok. Biz ne kadar büyüyorsak, bu özel sektörün aktivitesinden geliyor. Biz devlet olarak ne yapıyoruz? Ön açıyoruz, öngörülebilirlik getirmeye, istikrarlı iş ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Özel sektör de gerekeni yapıyor. Hem girişimcilik ruhunun olduğu, hem istikrarlı yönetimin olduğu ülke kompozisyonu dünyada şu anda az.”
“Her türlü senaryoya hazır oluyoruz”
Türkiye'de istikrarın gücünü otoriter rejimden almadığını ifade eden Babacan, “Bizim istikrarımız halka dayalı bir istikrar. Halkın beklentilerinin daha iyi yönetildiği, daha iyi yönetime yansıdığı ve daha iyi işleyen bir demokrasinin de getirdiği istikrar...” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bütün bu olan biten, bütün bu türbülans... Biz her ne kadar kendi ekonomimizden, kendi yapımızdan emin olsak da Türkiye dışa açık bir ülke. Finansman ve ticaret kanalıyla dünyaya bağlıyız. Avrupa ile ilişkilerimiz daha özel. İhracatımızın yarısını Avrupa'ya yapıyoruz. Yine Türkiye'ye gelen doğrudan sermayenin önemli bölümü Avrupa'dan geliyor. Dolayısıyla Avrupa'da olabilecek gelişmeler Türkiye'yi az ya da çok etkileyebilir. Bunun da farkındayız. Biz politikalarımızda her türlü senaryoya hazır oluyoruz. Hiçbir gelişme şu anda sürpriz olmamalı. Karşımıza hangi senaryolar çıkabilir ve o senaryolar çıktığında hangi politika araçlarıyla neyi yapacağımızı bugünden hazırlamış durumdayız. Dolayısıyla şu anda çok senaryolu, her senaryoya göre oyun planını, politikalarını hazırlamış bir ekonomi yönetimimiz var. Dediğiniz gibi otomatik pilot kesinlikle söz konusu değil. Böyle dönemlerde olamaz. Manuel olarak bizzat aylık, günlük, hatta saatlik gelişmelere göre kararlar almak, ona göre politikalarınızı uyarlamak, belirlemek gerekiyor.”
Ali Babacan, Türkiye'de ekonomik birimlerin hepsinin koordinasyon halinde çalıştığını, her birimin çalışmalarının birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu, gerekeni gerektiği zamanda korkmadan yapan bir iktidarın söz konusu olduğunu söyledi.