Güncelleme Tarihi:
"OTOMOBİLİ KENTE UYDURMAMIZ GEREKİR"
Toplantıda konuşan İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek, toplu taşıma sisteminin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Ulaşmak dediğimiz şey, insanların sosyo-ekonomik faaliyetlere erişebilirliğini kolay, ucuz, konforlu ve güvenli bir biçimde sağlamaktır. Bunu da en iyi sağlayacak sistem, toplu taşıma sistemidir. İstanbul bu açıdan ne yazık ki yeterli bir toplu taşıma sistemine sahip olmadığı için bugün yaşadığımız sıkıntılarla karşı karşıyayız" dedi.
Sadece toplu taşıma sistemini geliştirmenin yeterli olmayacağını, özel otomobil kullanımını kısıtlayıcı politikaların da izlenmesi gerektiğini söyleyen Gerçek, "Siz istediğiniz kadar metro yapın, istediğiniz kadar metrobüs hattı, toplu taşıma sistemi geliştirin; özel otomobil kullanıcılarının otomobillerinden inip bu sistemleri kullanmaya teşvik etmek, yönlendirmek için otomobil kullanımını kısıtlayıcı diğer politika önlemlerini de almanız lazım" diye konuştu.
Avrupa Kentsel Şartı'nda "Otomobil kenti öldürür" ifadesinin yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Haluk Gerçek, "Biz bugüne kadar kentlerimizi otomobillere uydurmaya çalıştık. Otomobillerin tıkandığı yerde yol yapmaya, tünel yapmaya, altgeçit yapmaya, köprü yapmaya çalışarak, bir anlamda kenti otomobile uydurmaya çalışıyoruz. Halbuki sağlıklı bir kent olması için, otomobili kente uydurmamız gerekir" dedi.
"3. KÖPRÜ PROJESİ, KENTİN ULAŞIMINI ÇÖZECEK BİR PROJE DEĞİLDİR"
"3. Köprü Projesi bir ulaşım projesi değildir" diyen Prof. Dr. Haluk Gerçek, "Ne kadar köprü yaparsanız yapın, bu köprüler çıkmazı içine hapsolursunuz. Çünkü buradan artan kapasiteler, bir süre sonra yeni trafiklerle dolacaktır ve eskisinden daha kötü hale gelecektir" dedi. Gerçek, şöyle devam etti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planı Ana Raporu '2023 yılında 3. Köprü de tıkanacak' diyor. '9 sene sonra 3. Köprü ve bağlantı yolları üzerindeki ulaşım talebi, bu yolların kapasitesinin 1.7 katına çıkacak' diyor. Bunun sonucu şu: Bu köprü 1. ve 2. Köprü trafiğini rahatlatmayacak. Neye hizmet edecek? Burada açılacak yeni yerleşim yerlerine hizmet etmesi lazım. Bunlara yol gerekiyor. 1,5 milyon nüfuslu bir kent yaptığınız zaman, Arnavutköy ve üst tarafında o zaman bu insanları bir şekilde ulaşım ağına eriştirmeniz lazım."
"TEPEDEN İNME ANİ KARARLAR"
İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, İstanbul'daki Avrupa ve Asya yakalarında bulunan su havzalarının son 20 yıllık dönemde, özellikle TEM Otoyolu'nun inşasından sonra çok ciddi baskı ve tehdit altında olduğunu belirtti. Gülersoy, "Plansız gelişme, kentsel yayılma, hızlı nüfus artışı, yüksek nüfus yoğunluğu doğal varlıkların yok olmasına; hava, su ve toprak kirlenmesine neden oluyor, hepimiz biliyoruz. Kentsel gelişim ve sözü edilen projeler, kuzeydeki orman alanlarını ve batıdaki tarım alanlarını çok ciddi şekilde tehdit ediyor ve su havzalarında oluşan düzensiz yerleşmeler de tüm çevresel riskleri artırıyor. Tüm bu gelişmeler, ormansızlaşmayla daha az karbon tutulması, daha fazla karbon emülsiyonu, daha fazla kuraklık, daha fazla sel, daha az temiz içme suyu ve daha az temiz hava anlamına geliyor" dedi.
3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projelerini eleştiren Prof. Dr. Gülersoy, "İstanbul'un kuzeyinde orman alanları, su havzaları, koruma kuşakları, sulak alanlar, tarım arazileri ve meraların bulunduğu bölgelerde önerilen 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projeleri; maalesef gerekli araştırmalara dayanmayan, İstanbul'un planlama sistemine uymayan ve 2009 yılında onaylanan İl Çevre Düzeni Planı'nda da yer almayan, tepeden inme, ani kararlar olarak gündeme geldi" şeklinde konuştu.