Güncelleme Tarihi:
İSVEÇ Ticaret Bakanı Ewa Björling, Çukurova Holding’in Turkcell’deki ortakları İsveçli TeliaSonera ve Rus Alfa Grubu’yla yaşadığı sorunları değerdirirken, Volvo’yu örnek gösterdi. Björling, “Turkcell’in yönetiminin yabancıya geçmesinden korkmayın. İsveç’in yüzü Volvo’yu Çinliler aldı ama bize göre Volvo hâlâ İsveçli. Volvo’nun fabrikaları hâlâ İsveç’te. Şirketlerin sahiplerinin yerel yada global olmaları önemli değil. Önemli olan o şirketin yarattığı istihdam, ortaya çıkan fırsatlar” dedi.
Kazan-kazan durumu
Ağırlıklı olarak bilişim teknolojisi ve ulaşım sektörlerinden oluşan 20 işadamı heyetiyle birlikte Türkiye’de temaslarda bulunan Björling, şunları dile getirdi: “Eğer daha fazla globalleşmek istiyorsak, dünya ekonomisi ile daha fazla entegre olmak, dünya ticaretine açık olmak istiyorsak yönetimin kimde bulunduğu önemli değil. Şirketin yönetiminin Türkiye’de yada İsveç’te olması gerçekte farketmemeli. Bu her iki ülke için de kazan-kazan durumu olacaktır.”
İşlerine karışmak istemem
Björling, Turkcell’deki süreçlere karışmak gibi bir niyeti olmadığını vurgulayarak, şunları anlattı: “Bu konuda altını çizmek istediğim konu, yasal sürecin adil ve şeffaf yürümesi. Bizim politikacılar olarak yapabileceğimiz sadece bunun sağlanması. Kalanı Turkcell’in problemi. Biz politikacılar bunun dışındı kalmalıyız diye düşünüyorum.”
Türkler ticareti öğretebilir
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk-İsveç İş Konseyi’nin eş başkanları İshak Alaton ve Erik Belfrage’ın karışılıklı olarak imzaladıkları İşbirliği Anlaşması törenine katılan Brjörling, “Türkler ticareti çok iyi yapıyorlar. İstanbul binlerce yıldır ticaretin merkezi. Çevrenizle olan ticari ilişkilerinizden çok etkilendim. Türkiye bize özellikle komşu ve çevre ülkelerle ticareti artırmanın yollarını bize öğretebilir” dedi. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri 5 yılda iki katına çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Björling, şöyle konuştu: “İsveç’te 130 bin Türk kökenli vatandaşımız var. Onların da yardımı ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Cosmopolit adlı bir proje başlattık. Bu proje kapsamında 6 farklı çalışma grubu oluşturduk. Farklı ülkelerle ekonomik ilişkilerimizi artıracağız.”
Türk-İsveç ilişkilerine vitamin vermeye geldim
EWA Björling, aslında diş hekimliği eğitimi almış ve yıllarca bilimsel araştırmalar yapmış bir politikacı olarak, Türkiye-İsveç ilişkilerini doktor bakış açısı ile ele aldı. Mevcut ekonomik ilişkilerin daha da artırılması gerektiğini söyleyen Björling, “Türk-İsveç ekonomik ilişkilerine vitamin vermeye geldik. Türkiye bizim için hızlı büyüyen ve genç ekonomisi ile önemli bir ülke” dedi.
İstanbul’un havasında ‘iş kokusu’ alıyorum
İSTANBUL’a daha önce tatil amaçlı defalarca geldiğini söyleyen İsveçli Bakan Ewa Björling, “İlk kez resmi temaslar için geliyorum. İstanbul turizm, kültür gibi pek çok açıdan önemli bir şehir. Ancak benim bu kez söyleyebileceğim İstanbul’un havasında ‘iş’ kokusu var” diye konuştu.
Öncü kuvvetlerle avantaj yakalarız
DEİK Türk-İsveç İş Konseyi Eş Başkanı İshak Alaton ise, İsveç’te yaşayan Türk asıllı vatandaşların ilişkileri geliştirmede avantaj sağlayacağını söyledi. İsveç’te yaşayan Türklerin Türk İşadamları Derneği’ni (TİAD) kurduklarını belirten Alaton, “130 bin kişilik öncü kuvvetlerimizle ilişkileri geliştirmemiz söz konusu olacak. Bilişim, sağlık, lojistik gibi alanlarda işbirliği olanakları çok fazla.”