Güncelleme Tarihi:
AYŞE-Ece Ege kardeşler bundan 26 yıl önce ‘haute couture’ markaları ‘Dice Kayek’i Paris ve İstanbul’da eşzamanlı kurup, yalnızca Türkiye’de değil dünyada da adlarından söz edilmesini sağladılar. Ödüllük tasarımlara imza atıp, müzelik tasarımlar yaptılar. Dice Kayek 2003 yılında Fransa’da Altın Kadın ödülünü kazandı. 2009 yılında hazırladıkları İstanbul sembollerinden oluşan ‘İstanbul Contrast’ koleksiyonları ise Musee Des Arts Decoratifs, İstanbul Modern, Amsterdam Müzesi, Kazan’daki Hermitage Müzesi ve Doha Müzesi’nde sergilendi. Londra’daki Victoria&Albert Müzesi’nin 2 yılda bir verdiği ‘Jameel Prize’ ödülünü de alan ilk modacı oldular.
LÜKSÜN YARISI ÇİN’DE
Hızlı moda akımına karşı ‘haute couture’ yaparak yıllardır ayakta kalan Dice Kayek markasının kurucuları Ayşe ve Ece Ege, son dönemde Türkiye’nin tanıtımı için yeniden atakta. Sanatçıların ve modacıların ülkelerin tanıtımında ve algılanmasında itici güç olduğunun altını çizen Ayşe, Ece Ege kardeşler, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin tanıtımı için öncelikle dünyanın yeni zenginlerinin hedef alınması gerektiğini anlatıyorlar. Tarihe ve kültüre meraklı Çinliler için İstanbul’un ve Türkiye’nin çok cazip olduğunu anlatan Ayşe Ege, harekete geçmelerini sağlayan olayı da şöyle anlattı: “Bütün dünya Çin’e oynuyor artık. Lüks markaları uzun zamandır yakından izliyoruz. Lüks tüketimin neredeyse yarısını Çinliler gerçekleştiriyor. Sadece bizim işle ilgili de değil, tüm sektörlerde durum aynı. Japonya bile Çin’e oynuyor. Dolayısıyla Çin çok önemli. Birkaç yıl önce Çin’in çok güçlü iş insanlarından biriyle oturuyorduk. ‘İstanbul’a gittin mi hiç?’ diye sordum. ‘Evet bir kere’ dedi. Nasıl bulduğunu sorduğumda yüzünü buruşturdu. Adam aynı zamanda çok üst düzey lüks turizm işleri yapan bir şirketin, otellerin, gazinoların da sahibiydi. ‘İstanbul’da tarih var, ama ‘A plus’ Çinlileri bağlayacak düzeyde bir sunum yok. Çok düşük kalitede kalıyor’ dedi. Biz bu konuyu kendimize görev edindik. Bunu en güzel internet ünlüleri (influencer) yapar diye düşündük. Çinli bir film yıldızı gelip de, ‘İstanbul’da şunları yaptım’ dediği zaman bu kitle onu dikkate alacaktır. Dolayısıyla biz hem basın hem internet ünlüsünden oluşan 6 kişiyi geçen hafta İstanbul’da ağırladık.”
DIOR VE CHANEL DE YAPTI
Ayşe Ege, Çinli konuklarına kendilerinin İstanbul’unu aktarırken, bundan 10 yıl önce hazırladıkları ve dünyayı dolaşan ‘İstanbul Contrast’ın izinden gittiklerini de söyledi. Ayasofya’dan laleye, manolyadan Galata Köprüsü, kaftan ve lokuma kadar İstanbul’un farklı sembollerinden esinlenerek hazırladıkları İstanbul Contrast’ın izinde, ilham aldıkları İstanbul’u anlatan Ayşe ve Ece Ege, Pera Palas’tan, Çırağan Sarayı’na ve İstanbul’un yalılarına kadar İstanbul’un lüks hayatını Çinli konuklara deneyimleterek anlattı. Markaların kültür elçisi olduğunun altını çizen Ayşe Ege, “Bunu Dior, Chanel gibi markalar da zamanında yaptı, yapıyor. Bu girişimi İstanbul ve Türkiye için önemsiyoruz” dedi.
ETİK OLMAYAN YAŞAMAYACAK
AVRUPA dışında Japonya, Güney Kore gibi ülkelerde de ‘Made in Turkey’ etiketiyle satılan Dice Kayek’in kurucuları dijital dünyaya doğru gidilirken lüks perakendede büyük değişim olduğunu, markaların da dönüştüğünü, hikâyesi olmayan markaların yaşamasının artık güç olduğunu anlattılar. Yalnızca 3-4 kez giymek için alınan kıyafetler için yaratılan ekonominin dünyaya faturasının büyük olduğunu söyleyen Ayşe Ege, “Çocuk işçi çalıştıran, kimyasallar kullanan, çalışanının ve müşterisinin sağlığını önemsemeyen, etik olmayan markalar ve e-ticareti başaramayan markalar artık yaşayamayacak. Gelecek 5 yılda son 10 yılda olmayan bir moda akımı olacak. Değerli iş yapanlar öne çıkacak” dedi.