A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2009 11:12
Türkiye'nin önemli çilek üretim merkezleri arasında yer alan Aydın'da çilek üreticilerinin yüzü, erik rekoltesinin düşük olması nedeniyle gülüyor.
Sultanhisar Ziraat Odası Başkanı Erdinç Çeliksoy, bölgede çilek üretiminin her yıl Temmuz aylarında fide dikimiyle başladığını, Sultanhisar, Atça ve Salavatlı beldesinde yaklaşık bin dönümü kapalı alan olmak üzere 5 bin dönüm alanda çilek ekildiğini söyledi.
Aydın bölgesinde ilk olarak Sultanhisar'da 1978 yılında çilek üretiminin başladığını kaydeden Çeliksoy, fidan, damlama, işçilik maliyetinin bir dönümde yaklaşık 4-5 bin lira civarında olduğunu anlattı. Dünyada son 3 yılda yaşanan küresel ısınma ve bölgedeki kuraklık nedeniyle fiyatlarda istikrarsızlık olduğunu ve çilek üreticilerinin son 3 yıldır zor günler yaşadığını belirten Erdinç Çeliksoy, şunları söyledi:
“Çilek hasadına Nisan ayı başında başladık. Bu yıl havaların yağışlı geçmesi çileğin kalitesinin ve rekoltenin yüksek olmasına yol açtı. İhracatçı firmalar bu yıl çileğe daha çok ilgi gösterdi. İç piyasada İstanbul, Ankara, Bursa, Adapazarı gibi illerden büyük tüccarların malı talep etmesinden dolayı çilek fiyatı geçen yılın üzerinde seyretti. İç piyasada 1,50 lira, ihracat olarak 1,80 - 2,00 lira aralığında fiyatlar oluşmasına neden oldu. Geçen yıl ortalama fiyatlar bir lira civarındaydı. Bu fiyatların daha yukarı gideceğine dair bilgiler alıyoruz. Bölgede yaklaşık bin dönüm sera var ve buradan 20 bin ton çilek rekoltesi beklemekteyiz, bunun da bölgemize maddi getirisi yaklaşık 30-40 milyon liradır.”
İRAN VE IRAK'A AYDIN ÇİLEĞİ GİDİYOR
Çeliksoy, çileğin irili küçüklü ve bekleme ömrüne göre değişen 4-5 çeşidinin üretildiğini, bu ürünlerden uzun süreli bekleyebilenlerin başta Rusya olmak üzere yol ömrü uzun olduğu için Moldova, Ukrayna, Polonya ve İran ve Irak'a gönderildiğini kaydetti.
Çilek hasadının Haziran ayı sonunda bitmesinin beklendiğini ve bu sezon çok başarılı bir ürün elde ettiklerini bildiren Çeliksoy, şöyle devam etti:
“Bu yıl erik pek olmadı, sofralarda yerini bulmadı. Çilek de kaliteli ve bol olduğu için sofralarda tek başına kaldı. Önceki yıllarda çilek, eriğin yanında alternatif ürün oluyordu, bu yıl tam tersi bir durum oldu. Ama bu sene eriğin az olmasından dolayı çilek şu anda alternatif ürün pozisyonuna düştü. Eriğin az olması bizim çileğin önünü açmış durumdadır.”
“TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÇİLEK ÜRETİCİSİ”
Çeliksoy, çileğin tanıtımı için yoğun çaba sarfettiklerini, bölgede bir beldede 40, bir beldede 8 yıldır festivaller düzenlendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Son beş yıldır düzenlenen festivaller uluslararası konuma geldi. Ziraat Odası olarak biz de fuarlara katılıyoruz. Şu anda Türkiye'de yetiştirilen çileğin en kalitesi Atça ve Sultanhisar'dadır. Bu konuda iddialıyız. Bu bölgede en teknik çilek yetiştiriciliğini biz yapıyoruz. Ege Bölgesi'nin değil, Türkiye'nin en büyük çilek üreticisi olduğumuzu iddialı şekilde söylüyoruz. Çileğimizi Rusya, Moldova, Romanya, Irak ve İran'a satıyoruz. Yurt dışı pazarı olarak 10 ülkede yerimiz var. Biz festival yaparken çileği sattığımız ülkelerden para alıyoruz. O insanları onore etmemiz gerekir. Bu festivaller yapılırken bizim çileği sattığımız ülkelerden temsilciler, sanatçılar, gazeteciler gelsin istiyoruz.”