Güncelleme Tarihi:
2011’de 2 milyar dolar ihracat yapan çikolata ve şekerleme sektörü ihracatını artırmak için gözünü ABD pazarına dikti.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mete, Amerika’nın nüfus yapısı itibariyle çikolata ve şekerlemeye aşırı ilgisi olduğunu, dolayısıyla Türk firmaları için bu pazarda büyük potansiyel bulunduğunu söyledi. Mete, bu amaca ulaşmak için ABD’de açılan ve sektöründe dünyanın en büyük fuarı olan Uluslar arası Bisküvi, Çikolata ve Şekerleme Fuarı’na (Sweet and Snacks Expo 2012) milli katılım gösterdiklerini belirtti.
Chicago’da yapılan fuara 8. Kez katıldıklarını hatırlatan Mete, 15 Türk firmasının 222 metrekarelik alanda ürünlerini sergilediklerini ifade etti.
Geçen sene ABD’ye çikolata ve şeker sektöründe 80 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını vurgulayan Mete, bu seneki fuarla birlikte ihracat oranlarını yüzde 20 artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
“ABD zor ama girenlerin mutlu olduğu bir pazar” diyen Mete, “Bu pazarı önemsiyoruz. Siyasi ilişkilerimizin iyi olduğu bu dönemde Amerika ile ticari ilişkilerimizi de artırmayı hedefliyoruz. Siyasi ilişkilerin iyi olmadığı durumlarda ticari ve ekonomik ilişkiler de kötü oluyor. Son 10 yılda Türkiye’nin dış politikasındaki olumlu ilişkilerin sonucunda bunu gördük. Amerika’nın gelir seviyesi ve nüfus gücü ortada. Gözümüzü diktiğimiz bir Pazar. ABD’de tatlı daha çok gidiyor. Obez bir toplum var. ABD pazarını özellikle organik yeni ürünler hazırladık. Bu ülkede 8. Kez katılıyoruz. Benim asıl hayalini kurduğum Wall Mart ve Starbucks gibi büyük zincirler ile çalışmak. Bunun için çaba sarf edeceğiz. Bu Pazar süreklik istiyor. Zor bir Pazar. İhracat yapan firmalar çevre ülkelerdeki rahatlığı gördükleri için uzak pazarlara açılmada çekingen davranıyorlar. Fakat şimdi durum değişti Türk işadamları dünyanın her yerine gidiyorlar” şeklinde konuştu.
Amerika’ya ihracatta en büyük sıkıntı finans
Amerika’ya yapılan ihracattaki sıkıntıların başında en çok finans probleminin olduğuna dikkat çeken Mete, “Buradaki şirketler açık hesap çalışmak istiyor. Daha önceleri önce teşvik alıp sonra ihracat yapıyorduk. Fakat şimdi tersi bir durum söz konusu. Bunun yanı sıra şekerde fiyat farklılığı da var. Çikolata ve şekerleme ihracatı yapan şirketler için ciddi rakamlar bunlar. İhracatçımız pazarı kaybetmemek adına ciddi fedakarlık yapıyor. Tüm bunların ötesinde Türkiye’de yaşadığımız problemler de var. Mesela ihracatçımız bürokratik engellere çok takılıyor. Hem zaman hem de para kaybı oluyor. Bazı bürokratlar ‘Tamam Efendim’ deyip keyifleri gelirse iş yapıyorlar, yoksa yapmıyorlar. Bu ülke ekonomisine yapılan en büyük zarardır. Bu bürokratik kafayla 2023 hedefine ulaşmada zorluk çekeriz. Bizim önce kapımızın önünü temizlememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
İran ve Suriye pazarı bıçak gibi kesildi
2011 yılında çikolata ve şekerleme grubu olarak toplamda 2 milyar 500 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Mete, 2012 yılında yüzde 20 büyüyerek 2.4 milyar dolar hedeflerinin olduğunu açıkladı. Mete, Türkiye için çok önemli olan İran ve Suriye pazarlarının bıçak gibi kesildiğini belirterek, “İran’da dolar bulunamıyor, fiyatlar çok yükseldi. ABD’nin bu ülkeye olan ambargosu da etkili oldu. Buna rağmen 35 milyon Azeri Türk kardeşimizin yaşadığı İran’da beşinci ayda düzenlenen fuara katılacağız” diye konuştu.
Çikolata ve şekerlemede 200 ülkeye ihracat yaptıklarını hatırlatan Mete, “Zıt mevsimlerdeki ülkelerde faaliyet yapmayı planlıyoruz. Böylece piyasanın durgun olduğu mevsimlerde, bu ülkeler aracılığıyla ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla 20 Haziran’da şekerin ana vatanı olan Brezilya’da gerçekleşen fuara da çikolata ve şekerleme tanıtım grubu olarak katılacağız. Türk sanayicisi, brezilya ve Şili’ye de mal satar. Dinamik cesur hedefinden yılmayan ciddi bir sektörüz” dedi.
Türkiye’de şeker göz ardı ediliyor
Türkiye’de şekerin göz ardı edildiğine dikkat çeken Mete, “Halbuki demir ve demir dışı metallerin ihracatı 6 milyar dolar, tekstil ihracatı 6.5 milyar dolar, hububat ihracatı da 5.5 milyar dolar. Maalesef oluşturduğumuz katma değer ile çıkardığımız ses aynı değil. Değirmencilik sektöründe ciddi sorunlar yaşanıyor” dedi. Bu kadar iç piyasaya katma değer oluşturan ve ihracat yapan sektörün göz ardı edildiğini vurgulayan Mete, “2012 yılında hububat ihracatında 6.5 milyar dolara çıkar, tekstil hammaddesi, demir-demir dışı metalleri geride bırakarak ihracatta 8. Sıradan 6. Sıraya yerleşiriz. Türkiye’de gizli ve ciddi bir istihdam oluşturuyoruz. Çünkü bizdeki yüzde 25 ithal girdi, yüzde 75 yerli katkı payı var. Sesimizi daha çok duyurabilmek için bünyemizde Çikolata Ve Şekerleme Tanıtım Grubu kurduk. Bu gruba Türkiye’den ihracat yapan bütün şirketler katılıyor” diye konuştu.
2023 Hedefi için ihracat kalemlerinin artması şart
Bünyelerinde oluşturdukları ihracat gruplarıyla, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için çalıştıklarını dile getiren Mete, “2 milyar dolar çikolata ve şekerlemenin yurt dışında tanıtımı için yıllık bütçe ayırdık. 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefimiz için, ihtisas birliklerinin oluşturulması ve birlik sayısının artırılmasında fayda görüyor, destekliyoruz. Bu hedef için sektör çeşitliliği gerekiyor. Zaten İstanbul İhracatçılar Birliği olarak, bünyemizde oluşturduğumuz Çikolata ve Şekerleme, Değirmencilik Ürünleri ve Hububat Bakliyat gruplarıyla bunun ilk adımını atan ihracatçı birliği olduk. Büyümeye dayalı katma değer yaratan yeni ihracat kalemleri lazım” diye konuştu.
Zekeriya Mete, ihracatçıların Ankara’daki bürokratik engellere çok takıldığını ve bunun biran önce çözülmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İhracatçı dünyanın her yerindeki kültürü görüyor ve ülkesine taşıyor. Ankara’da ülke dışına çıkmamış, ihracat konusunda deneyimli olmayan kişiler, ihracat konusunda belgeleri onaylıyor. Burada da bürokrasi maalesef yavaş ilerliyor. Bunu aşmak için ilk defa İstanbul İhracatçılar Birliği olarak, bürokratlarımızı yurt dışı fuarlarına götürmeye başladık. Bunun yanında bu işleri yapan kişilerin, özel sektörden seçilerek alınması gerekiyor. Özel sektörde çalışanlar, bu konuda daha hızlı, deneyimle ve aktif olacaklardır” şeklinde konuştu.
Türk firmalardan Amerikalılara özel ürün
Sweet and Snacks Expo Fuarı’na katılan firmalar, geliştirdikleri özel ürünlerle Amerikan halkına hitap ediyor. Türkiye’de Nazar Sakızı markasıyla bilinen Saadet Gıda, ABD pazarı için ürettiği jel tarzındaki yumuşak şekerlemelerle fuarda yerini aldı.
Saadet Gıda Genel Müdürü Sübet Çiçek, Amerika pazarı için yaklaşık bir yol boyunca AR-GE çalışması yaptıklarını ve bu süreçte 300 bin dolar para harcadıklarını kaydetti. Çiçek, annesi Türk, babası İngiliz olan bir Amerika vatandaşıyla bir arkadaşı vasıtası ile tanıştığını, Amerikalıların şeker tercihleri konusunda kendisine bilgi verdiğini ve bu bilgiler sayesinde pazara hakim bir şekilde giriş yaptıklarını söyledi. Amerikalıların Türk damak tadının aksine ekşiye hayran olduklarını belirten Çiçek, “Arkadaşımız sayesinde ABD’deki pazar tercihlerini öğrenmiş olduk. Burada jel tarzında ve büyük gramajlarda ürünler daha çok tüketiliyor. Bizde pazarın gereksinimlerine göre hareket ederek, yeni ürün gamları oluşturduk. ABD’nin bizden ne istediğini bilerek yatırımlarımızı sürdürüyoruz. 2011 yılında girdiğimiz ABD pazarında, şuan emin adımlarla ilerliyoruz. Amerika pazarı gerçekten girmesi zor, fakat girdikten sonra da yolu açık ve karlı olan bir pazar. Önemli olan burada ürününüzün güvenilirliğini sağlamanız” diye konuştu.
Uzun yıllar Amerika pazarına hediyelik çikolata ürünleriyle katılan Aslan Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan da, ABD pazarının zorluğuna dikkat çekti. Gıda sektöründe Amerika’da 8-10 büyük firmanın ithalatı gerçekleştirip, toptancılara ürün verdiğini vurgulayan Aslan, gıda konusunda yaşanan sıkıntılarda çok ciddi tazminatların alındığını ve bu yüzden toptancıların büyük alım yapamadığını söyledi.