Çiftçilerin önerileriyle ürettiği traktörleri dünyaya satıyor

Erkunt Traktör Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Armağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tamamen yerli sermayeyle kurulan ve Türkiye'nin ilk yerli tasarım traktörünü üreten firmaları tarafından piyasaya sürülen traktörlerin tasarımının da Türk mühendisler tarafından yapıldığını söyledi.

Ankara Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalarında yılda 18 bin traktör üretim kapasitesine sahip olduklarını, bunun yanında aynı zamanda ön aks, hidrolik kaldırıcı ve kabin üretimi de gerçekleştirdiklerini anlatan Armağan, 2004 yılında üretime başlayan firmalarının iç piyasada çok iyi yerlere geldiğini anlattı. Armağan, Türkiye genelinde 167 satış noktası, 450 yetkili servis ve 5 bölgede oluşturulan yedek parça bölge ve tali bayilikleriyle geniş bir hizmet ağına sahip olduklarını kaydetti.

Traktör üretmenin babasının hayali olduğunu anlatan Armağan, yıllık cirolarının ortalama yüzde 3'ünü Ar-Ge çalışmalarına ayırdıklarını dile getirdi. Armağan, şöyle devam etti:

"Traktörlerimizi tamamen Türk çiftçisinin istekleri, beklentileri yönünde üretiyoruz. Müşterimizin memnuniyeti bizim için çok önemli. Traktörlerimizi, müşterilerimizin de istediği gibi yakıt tüketimi düşük, performansı yüksek, ekonomik olarak tasarlıyoruz. Hep çiftçimizden aldığımız geri beslemelerle traktörlerimizi iyileştirmeye çalışıyoruz, yeni ürünler tasarlıyoruz. Müşterimiz ne istiyorsa bir süre sonra onu traktörde görüyor. Yani, Ar-Ge çalışmamızın büyük bölümünü çiftçilerimiz yapıyor. Onlar istedikçe, biz yaptık ve bugünlere geldik. Yeni bir ürünü tasarlamaya başladıktan sonra ortaya çıkan prototip için öncü çiftçi gruplarımızı davet ediyoruz.

Gelip ürünü inceliyorlar. Olmamış dedikleri aksayan yerleri düzeltiyoruz, yeniden tasarlıyoruz. Her zaman çiftçiyi dinliyoruz. Eğer bunu yapmasaydık, 6 sene içinde 31 marka içerisinde 3. marka olamazdık." 

ÖNCELİKLİ TALEP SAĞLAMLIK VE YAKIT TASARRUFU

Armağan, Türk çiftçisinin traktörde öncelikle dayanıklılık ve yakıt tasarrufu aradığını söyledi. Bu iki faktörün Türk çiftçileri için olmazsa olmaz özellikler olduğunu aktaran Armağan, çiftçilerin bir diğer taleplerinin de konfor ve ergonomi olduğuna dikkati çekti. Armağan, "Şu an traktörlerimiz oldukça konforlu. 16 ileri 16 geri vitesleri var. Motorlar güçlü. Kabinler çok daha konforlu. Klima, amortisör, kontrol paneli, dijital gösterge, geri görüş kamerası... Tüm bunlar Türk çiftçisinin önerisiyle yapılan şeyler." dedi.

Aralarında traktörün ve motorun doğduğu topraklar olan İngiltere ve Almanya'nın da bulunduğu 21 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Armağan, özellikle İngiltere pazarına girebilmek için 2 yıl mücadele ettiğini ve geçen yıl İngiltere'ye ihracata başladıklarını vurguladı.

Armağan, bir Türk markası olarak bunu yapabilmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, 3,5 senenin ardından geçen ay Irak pazarına da geri döndüklerini söyledi. Armağan, şu ifadeleri kullandı:

"Irak'a ihracata tekrar başladık. Bir gün Suriye'ye de dönmek istiyoruz. İhracat tabii ki çok önemli ama iç piyasa bizim için çok daha önemli. İlk hedefimiz Türk çiftçisi. Bir dünya markası yaratmak çok değerli ama Türk çiftçisinin gönlündeki marka olmak da ayrı bir yeri var. Bulgaristan, Cezayir, Fas, Tunus, Sudan, Balkan ülkeleri, Irak, Amerika kıtasının altındaki Karayip adalarından Antigua ve Barbuda'ya kadar 21 ülkede traktörlerimiz dolaşıyor. 2 ülkede ise lisans verme çalışmalarımız devam ediyor. İlk kez bir Türk markası oralarda üretilecek. Fabrika kurulumları bitti. Bu çok değerli bir kilometre taşı. Geçen sene satışımızın yüzde 10'unu ihraç ettik. Bu da yaklaşık 500 traktör yapıyor. 2016'yı yüzde 10'u ihracattan olmak üzere yaklaşık 400 milyon liralık ciroyla kapattık."