Güncelleme Tarihi:
Tülin Akın, kendini Türkiye’nin tarımda bilinçlenmesine adayan girişimci ve cesur kadınlardan biri. “Tarımsal kalkınma olmadan olmaz” diyerek yola çıkan bir kadın girişimci. 2004 yılında tarımsalpazarlama.org’u kurdu. Çiftçilere interneti öğretti, sanal ortamda eğitim verdi, ürünlerini pazarladı. 12 bin köyü tek tek gezdi. Çiftçiler için birçok yeni projeyi hayata geçirdi; bankalardan çiftçilere özel kredi kartlarının modellenmesinden telekomünikasyon şirketleriyle birlikte oluşturulan uygulamalara kadar. Tülin Akın’ın bu çalışmaları ve projeleri yalnız Türkiye’de değil, dünyada da ses getirdi. Art arda ödüller aldı. 2 yıl önce Dünya Ekonomik Forumu’nda Schwab Vakfı Dünyanın En iyi Sosyal Girişimcisi Ödülü’nü ve Bill Melinda Gates Vakfı’nın Goalkeepers Ödülü’nü aldı. Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanları’ndan, KAGİDER’in yarışmasının birincilerinden olan Tülin Akın, hızını kesmeden örnek projeler üretmeye devam ediyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO, geçen hafta ülkemiz dahil, bütün dünyayı saran COVID-19 salgınının gıda krizini tetiklememesi için acil önlem alınması gerektiğini açıkladı. Bu vesileyle, Aydın’da akıllı köy kuran Tülin Akın’la korona günlerinde Türkiye’deki tarımı masaya yatırdık. Akın’ın üstüne basa basa ilk cümlesi, “Bu zor günlerde sağlık çalışanları kadar çiftçiler de desteklenmeli” oldu ve şöyle devam etti:
“Korona salgını tarımsal faaliyetlerimizi engellerse en az salgın kadar büyük bir risk bizi bekliyor. Şimdilik kısa vadeli bir salgın dönemi için stoklarımızın olduğunu söylüyor yetkililer. Ancak tarımsal üretim dönemseldir. Diğer hiçbir üretime benzemez. Örneğin bir otomotiv ya da tekstil firmasında bir süre ara verip sonra kaldığınız yerden kolayca devam edebilirsiniz ancak tarımda işler böyle değildir. Bu günlerde örneğin buğdayda pas hastalığı riski var. Salgın var deyip tarlalarınıza gidip ilaçlama yapmazsanız ürününüzü kaybedebilirsiniz. O zaman önlemleri alıp hızla tarlanıza koşmanız gerekiyor. Toprakla buluşturmanız gereken fideleri buluşturamazsanız on beş gün sonra bu işlemi yapmanız mümkün değildir tarımda. Her şey bir uyum içinde olmak zorundadır. Tam zamanında yani. İneklerinize ‘Bu hafta sizi sağamıyorum bekleyin’ de diyemezsiniz. Aslında çiftçi üretemezse tabii ki gelirini kaybeder. Ama hayatını devam ettirmek için şehirdeki insandan daha fazla imkana sahiptir. Çiftçiler halkımız aç kalmasın diye düşünerek tarlalarına gidiyor ve üretimi aksatmamaya çalışıyorlar. Eğer tarımsal üretim aksarsa yaraları onarmak çok zor olacaktır. Tarım hiçbir endüstriye benzemez; başlaması da durdurması da çok zordur. Bu yüzden çiftçilerimize sahip çıkmamız, onların ihtiyaçlarına her günden daha fazla duyarlı olmalıyız.”
SANAL ÂLEMDE YÖNETİLEN KÖY
Aydın’ın Koçarlı İlçesinin Kasaplar köyünde 300 dönüm uygulama alanı olan bir yerde akıllı köy. Tarla, bahçe tarımı, seracılık, arıcılık ve hayvancılık üzerine olan teknik ve teknolojileri bir arada cep telefonundan da yönetilebilen bir köy. TABİT’in kurmuş olduğu Vodafone akıllı köy teknoloji destekli tarımsal araştırmalar çiftliğinde COVID-19’a karşı önlemler alındı ve üretim devam ediyor. Köy yeni teknolojilerle donatıldığı için uzaktan sulama yapılıyor, tarlalar izleniyor. Dijital böcek tuzakları ile de kontrol uzaktan sağlanıyor.
Tarımda en önemli sorunların başında geçici tarım işçilerinin durumu geliyor. Ekim zamanlarında tarlalarda çalışan mevsimlik işçilerin barınma sorunları salgın şartlarına hiç uygun değil. Akın bu konuda şu öneride bulunuyor: “Bunu acilen çözmemiz ve gereken sağlık önlemleri alınmış barınaklar oluşturmamız gerekiyor. Bu konuda ilişkide olduğumuz yerel yönetimlerle görüşerek önerilerde bulunduk. Salgınının olduğu bu dönemde çiftçinin üretim için gereken her türlü bilgi ihtiyacını en hassas şekilde karşılamaya çalışıyoruz.”
YENİ DÜNYA DÜZENİNE GEÇİYORUZ
Türkiye’nin geçmişteki gibi tarımda kendi kendine yetebilen bir ülke olması için planlama yapmasının da önemine değinen Tülin Akın, bu dönemde, sanal ortamda akıllı uygulamalarla 1.6 milyon çiftçiye ulaşıyor, bilgilendiriyor. Koronavirüs salgınıyla yeni bir dünya düzenine geçeceğimizi savunan Akın şöyle konuşuyor: “Gıda ve onun hammaddesi tarımın ne kadar önemli olduğunun farkına varacağız. Ayrıca su kaynaklarımızın önemini fark etmeyenler de edecek. İnsanların en çok 20 gün süreyle açlığa 6 gün süreyle susuzluğu dayanabileceğini bilerek tarımsal üretime ve tarımsal üretimin en önemli unsuru çiftçilerimizin her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik önlemler almalıyız. Bundan böyle ülkelerin gelişmişlik düzeyinin gıda da kendine yeterli olup olmadığı belirleyecek. Çiftçilerimizi olabildiğince desteklememiz gerekiyor.”