Ciddi bir haksız rekabet yaşanıyor

Güncelleme Tarihi:

Ciddi bir haksız rekabet yaşanıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2010 17:55

Ambalajlı atıkların toplanarak ekonomiye geri kazandırılması için faaliyet gösteren ÇEVKO-Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı, belediyelerle yürütülen kapsamlı işbirlikleri ve tüketici eğitim çalışmaları sonucunda geçen yıl toplam 400 bin ton ambalajlı ürünün geri toplandığını ve ekonomiye yaklaşık 600 milyon TL’lik bir değer kazandırıldığını açıkladı.

ÇEVKO, 23 ilde 100 belediye ile yürütülen çalışmalar sonunda ambalajlı atıklarını çöplerden ayrı biriktirenlerin sayısının Türkiye çapında 7 milyon kişiye ulaştığını bildirirken, ambalajlı ürünlerin geri toplanmasına ilişkin yükümlülüğün yeterince denetlenmemesinden yakındı.

ÇEVKO Yürütme Kurulu Başkanı Ferit Ekmekçioğlu ve Genel Müdür Mete İmer, ÇEVKO’nun faaliyetleri hakkında ANKA’ya bilgi verdi. Ekmekçioğlu ve İmer, alınan mesafenin olumlu olduğunu ancak, ÇEVKO dışında kalan üretici kuruluşların her yıl ürettikleri her 100 ton ambalajlı atığın toplam yüzde 37’sini geri toplamaları yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmesinde önemli bir sorun yaşandığını ifade ettiler. Ekmekçioğlu, Türkiye’de ambalajlı ürün üreten tüm büyük sanayi kuruluşlarının ÇEVKO’nun üyesi olduğunu belirterek, “Biz bu işi gönüllük temelinde yapan ve kar amacı gütmeyen bir kurumumuz. 58’e ulaşan üyelerimiz Türkiye’de tüm büyük sanayi kuruluşlarından oluşuyor. Ambalaj atıklarını toplama yükümlülüğünü devraldığımız şirket sayısı 1000 civarında. Bu yıl bu sayıyı 1500’e kadar çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

"YILDA 25 MİLYON TON KATI ATIK ÇIKIYOR, 4 MİLYON TONU AMBALAJ”

Ekmekcioğlu, TÜİK verilerine göre Türkiye’de yılda 25 milyon katı atık ortaya çıktığını ve bunun 4 milyon tonunun ambalaj atıkları olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu veriler ancak yüzde 10’luk bölümünün toplanabildiğini gösteriyor. Aslında bir başka açıdan bakıldığında tüm ambalajların bir şekilde toplandığı görülebilir. Ancak burada önemli olan ekonomik değerini kaybetmeden ve ziyan etmeden bu ambalajları toplamak. Çöplerden toplandığında önemli bir kayıp ortaya çıkıyor, fire artıyor, kağıt, cam gibi atıklar heba oluyor. Ayrıca çöplerden toplanmanın yöntemini hepimiz biliyoruz. Bu işin insanca ve uygarca yapılması lazım. Çöplerden bağımsız olarak bu ambalajların ayrı toplanması ve kağıt, cam, plastik, metal gibi atıklara çöp muamelesi yapılmaması lazım. Çünkü çöpten ayrı toplandığında geri kazandırma yoluyla sanayiye önemli bir katkı yapmış oluyoruz.”

Ambalaj atıklarını toplama yönetmeliğinin AB’ye uyum çerçevesinde kabul edildiğini ve tüm belediyelerin bu yönetmeliği uyması gerektiğini hatırlatan Ekmekçioğlu, “Şu anda biz sadece 23 ilde 100 belediye ile çalışıyoruz. Hâlbuki belediyelerin tümünün ambalajları çöplerden ayrı toplayan bir sistemi benimsemesi gerekir. Burada kontrol çok önemli. Ancak bu kontrolün yapılabildiğini söylemek de mümkün değil” diye konuştu.

“AMBALAJINI TOPLAYAN İLE TOPLAMAYAN ÜRETİCİ ARASINDA BÜYÜK BİR HAKSIZ REKABET VAR”

Ekmekçioğlu, mevcut yönetmelik uyarınca ambalaj üreticisi kuruluşların, her yıl ürettikleri ambalajlarını yüzde 37’si oranında geri toplama yükümlülüğü bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“ÇEVKO’ya tüm kuruluşlar bu yükümlülüğünü yerine getiriyor. Biz ÇEVKO olarak sözleşme yaptığımız bu kuruluşlar adına onların ambalaj geri toplama yükümlülüklerini yerine getiriyoruz ve toplanan ambalaj atıklarının geri dönüşümle sanayiye aktarılmasına aracılık ediyoruz. Denetimde tek yetkili kurum olan Çevre ve Orman Bakanlığı bizce artık işi yetkilendirilmiş özel kurumlara bırakmalı. İş merkezileştikçe kontrol de azalıyor. Bu yükümlülüklere uymayanlarla uyanlar arasında uyanlar aleyhine ciddi bir haksız rekabet oluyor. Örneğin bir markette aynı rafta yan yana duran bir ambalajlı ürünü üreten şirket geri toplama yükümlülüğünü yerine getirirken, diğeri getirmiyorsa bu ciddi bir haksız rekabettir. Bu durumun kesinlikle önüne geçilmesi ve bu kontrollerin yetkilendirilmiş kuruluşlar eliyle denetlenmesi gerekir.”

“2020’DE HER 100 TON AMBALAJIN 60 TONU ÜRETEN TARAFINDAN TOPLANMAK ZORUNDA”

Ekmekcioğlu, yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusundaki sorunlar bir yana ambalaj üreten birçok kuruluşun tümüyle denetim dışı kaldığına işaret ederek, “Bakanlığa bildirimde bulunan 7 bin firma var, sadece 1000’i bizimle çalışıyor. Diğerlerinin denetimini kim ve nasıl yapıyor bilemiyoruz. Ayrıca ambalajlı ürün üreten Türkiye’de 60-70 bin civarında kuruluş olduğu tahmin ediliyor. Bakanlığa bildirim yapanların oranı ise nerdeyse yüzde 10’u geçmiyor. Şu anda atık toplama oranı yüzde 37 ama bu oran aşamalı olarak her yıl artacak ve 2020”ye kadar yüzde 60’a çıkacak. Bu sürece tüm ambalaj üreten kuruluşların adapte olması lazım. Burada belediyelere, sanayicilere, yetkilendirilmiş kuruluşlara ve sonuçta tüketicilere de büyük iş düşüyor” dedi.

“AMBALAJ ATIĞI TOPLAMADA TEK OLMAKTAN KURTULDUK ARTIK REKABET BAŞLIYOR”

ÇEVKO Yürütme Kurulu Başkanı Ekmekçioğlu, yeni çıkarılan kanunla yetkilendirilmiş yeni kurumların kuruluşuna da izin verildiğini belirterek “Şu ana ambalajlı atık toplanması konusunda tek yetkilendirilmiş kurum ÇEVKO idi. Artık tek olmaktan kurtulduğumuz için memnunuz. Ambalaj atıklarının toplanmasında yetkili başka kuruluşlar da olacağı için doğal olarak bir rekabet başlayacak. Ancak bu rekabetin yönünün nasıl olacağını bilemiyoruz. Çünkü buradaki rekabet normal ekonomideki rekabete pek benzemiyor. Fiyatların aşağı inmesi de çıkması da söz konusu olabilir. Biz de nasıl bir rekabet olacak diye açıkçası merak ediyoruz. Çünkü kaynağında toplama büyük bir maliyet ve bir uzmanlık gerektiriyor. Sokaktan çöp toplamaya göre nerdeyse 10 misli daha pahalı” dedi.

ÇEVKO Genel Müdürü Mete İmer ise atık toplama ve geri dönüşümün sürdürülebilir olmasından yan olduklarını belirterek, “Sanayinin geri kazanım yükümlülüğünü üstlenen ÇEVKO Vakfı, çok sayıda ekonomik işletme ile sözleşmeli olarak çalışmalarını yürütüyor. Bu kuruluşlar, Türkiye’de faaliyet gösteren yerli veya yabancı gıda, tüketim, ilaç, kimya, petrol, vb. sektörlerinden cam, metal, plastik, kağıt, kompozit ambalaj kullanan, marka sahibi dolumcular, ambalaj üreticileri, ambalaj geri dönüşümcüleri, büyük ölçekli alış-veriş merkezleri ve zincir mağazalardan oluşuyor. Tüm bu kapsamlı çalışmalarımız dahilinde, 2009 yılı sonu itibariyle yaklaşık 400 bin ton ambalaj atığının geri dönüştürülmesini sağladık” diye konuştu.

“NÜFUSUN YÜZDE 40'INA ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ”

Yerel yönetimler ve lisanslı işletmelerle yapılan geri kazanım uygulamaları kapsamında ise 2009 yılı sonunda 2 milyon 103 bin 960 konuta ulaştıklarını belirten Mete İmer, “Nüfus olarak baktığımızda 7 milyon kişi gibi oldukça yüksek bir nüfusa ulaştık. Toplam nüfusa oranladığımızda yüzde 10’a yakın bir oran anlamına geliyor. Bu rakam nerdeyse Avrupa’da bir ülke nüfusuna denk geliyor. Avrupa’da ise kapıda ambalaj toplama oranı yüzde 60’lara kadar çıkıyor. Bizim hedefimiz de gelecek beş yılda nüfusun yüzde 40’ına ulaşmak” dedi. Mete İmer, yerel yönetimlerle birlikte hazırlanan yönetim planları çerçevesinde, 2009 yılı sonu itibarı ile 2 bin 29 adet 1 metreküplük dış mekan kumbarası, 378 adet 3 metreküplük dış mekan kumbarası, 572 adet 1,5 metreküplük cam kumbarası, 30 bin 600 adet iç mekan kumbarası ve 910.000 adet geri kazanım torbası desteğinde bulunduklarını söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!