Güncelleme Tarihi:
Verilen kanun teklifinde, bu alanlara rekreasyon amaçlı günübirlik tesis ve sosyal alanların yapılmasının, ilçe ve il veya büyükşehir meclislerinin oybirliği ile alacağı karara bağlanacağı belirtiliyor.
Yine kanun teklifine göre, olağanüstü hal kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararname ile kapatılan harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarının binaları tarihi değerlerinin korunması şartıyla kamu okullarına ve kamu üniversitelerine devrediliyor.
Askeri okulların kapatılmasından sonra söz konusu okulların ve şehir içlerindeki askeri arazilerin rant ve beton lobisinin iştahını kabarttığını, kışlaların arazilerinin paylaşıldığına dair iddialar dolaştığını belirten Dr. Ali Şeker, kentlerin simge yapıları haline gelen askeri okulların ve kışlaların halkın ortak malı olduğunu ve korunmaları gerektiğini söyleyerek, “Halkın ortak malı dün cemaat savcılarına dünyayı dolaştıran Ağaoğlulara değil, halka açılmalı” dedi.
SEMBOL YAPILARIN TARİHİ DEĞERİ KORUNMALI
Ali Şeker, Kuleli Askeri Lisesi, Heybeliada Deniz Lisesi, Selimiye Kışlası gibi, İstanbul için sembol haline gelmiş askeri okulların kamu okullarına ve kamu üniversitelerine devredilmesi ve kamunun kullanımında kalması gerektiğini belirtti. Şeker “Askeri kışlalar özellikle Büyükşehir sınırlarında beton denizleri içerisinde birer vaha konumundadır. Vatandaşların “iyi ki askeriye var buralar yeşil kaldı” dediği birçok alan askeri yerleşim alanıdır. İstanbul’da Hasdal kışlası, Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığının bulunduğu kışla hem konumları hem arazilerinin büyüklüğü ile emlak spekülatörlerinin hedefi halindedir” şeklinde konuştu.
ÇARPIK KENTLEŞMEYE DİKKAT ÇEKTİ
Dr. Ali Şeker verdikleri kanun teklifinin gerekçesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Geçmiş yıllarda kamuya ait kimi yapıların ve arazilerin çeşitli vakıf ve derneklere devredilmesi deneyimlerinde de görüldüğü gibi verilen alanlar kamunun kullanımından çıkmış, vatandaşın ortak kullanımına yasaklanmış, ortak değer olma vasfını kaybetmiştir. Kentlerde yaşayan nüfusun her geçen gün artması ve çarpık kentleşmenin yüksek oranda yeşil alan tahribatına yol açtığı dikkate alındığında, söz konusu askeri alanların yeşil alan ilan edilmesi ile birlikte şehirlerde yaşayan insanların nefes alması, sosyal yaşam alanlarının artmasıyla psikolojik ve sosyal olarak rahatlamasına katkı sunulmuş olacaktır.”