CHP'li Budak: "Uzlaşma olursa faizler de iner"
Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Budak, "Eğitimden sağlığa, üniversite sisteminden sanayiye, yargıdan dış politikaya ve ekonomiye, yatırım ortamının iyileştirilmesine kadar pek çok adım uzlaşma içinde atılırsa, faizler de aşağı iner, ekonomi de rayına girer" açıklamasında bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, "Eğitimden sağlığa, üniversite sisteminden sanayiye, yargıdan dış politikaya ve ekonomiye, yatırım ortamının iyileştirilmesine kadar pek çok adım uzlaşma içinde atılırsa, faizler de aşağı iner, ekonomi de rayına girer." değerlendirmesinde bulundu.
Budak, iktidarın, iç ve dış politikadaki yanlış adımlarının, başta turizm olmak üzere tüm sektörlerde ciddi bir daralmaya yol açtığını, 15 Temmuz darbe girişiminin bu tabloyu daha da ağırlaştıracağını savundu. Ekonomide kırılganlığın ana sebebinin cari açık olduğunu, turizm ve ihracatta 2016 yılının "kayıp yıl" haline geldiği belirten Budak, yabancı turist sayısındaki kaybın ilk 7 ayda 5 milyonun üzerine çıktığını vurguladı. Budak, "Döviz girişindeki kayıp daha şimdiden 5 milyar dolar düzeyinde. Çarpan etkisiyle bunun ekonomiye şu anki etkisi 9-10 milyar dolar düzeyinde olacaktır. İhracatta daralma yüzde 4, imalat sanayinde ise yüzde 2.4'tür. Bu kayıplar, 15 Temmuz öncesi yanlış adımların faturasıdır. Daha kanlı girişimin etkileri görülmedi." ifadesini kullandı.
"PİYASAYA GÜVEN GEREK"
Budak, piyasaların talimatla işleyemeyeceğine değinerek, 15 Temmuz darbe girişiminin etkilerinin en aza indirilmesinin yolunun, piyasaya güven verilmesinden geçtiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ekonomiye serbest müdahale dönemini başlattığını, "ihanet, vatan haini" gibi kavramlarla reel ekonomiye, bankalara, ihracata müdahale ettiğini iddia eden Budak, "Hatalardan ders çıkarmak yerine, müdahalelerle ekonominin düzeltileceği sanılıyorsa, bu büyük bir yanılgıdır. Hükümet gerçekleştirilebilir hedefler koyar, buna göre adımlarını atar ve güven verirse, piyasa bunu izler ve gereğini yapar. Tehdit tonuyla yapılan açıklamalar, yatırım ortamını daha da bozacaktır. Türkiye, uzun süredir beklettiği yapısal reformları gündemine almalıdır. Eğitimden, sağlığa, üniversite sisteminden sanayiye, yargıdan dış politikaya ve ekonomiye, yatırım ortamının iyileştirilmesine kadar pek çok adım uzlaşma içinde atılırsa, faizler de aşağı iner, ekonomi de rayına girer. Bunların temel koşulu da hukukun üstünlüğü ve tam demokrasidir. Hukukun işlemediği, özgürlüklerin olmadığı bir ülkeye turist de gelmez, yatırım da gelmez" dedi.