CHP, kişi başına geliri 31 bin 500 dolara, ihracatı 650 milyar dolara çıkaracak

Güncelleme Tarihi:

CHP, kişi başına geliri 31 bin 500 dolara, ihracatı 650 milyar dolara çıkaracak
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2011 00:00

AK Parti’den sonra CHP de 2023 hedeflerini açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin yılda ortalaması yüzde 7 büyüyen, kişi başına gelirin 31 bin 500 dolara ulaşmış bir ülke olacağını söyledi. AK Parti’nin hedeflerini ‘yapay’ bulan Kılıçdaroğlu, 2023 için 650 milyar dolar ihracat 750 milyar dolar da ithalat hedefi koydu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına denk gelen 2023 yılına ilişkin hedeflerini açıkladı. AK Parti’nin 500 milyar dolar ihracat-500 milyar dolar ithalat hedefini ‘yapay’ bulan Kılıçdaroğlu, CHP’nin hedefini 650 milyar dolar ihracat 750 milyar dolar ithalat olduğunu belirtti. Önceki akşam Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle, dün de Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile biraraya geldiği toplantılarda partisinin hedeflerini açıklayan Kılıçdaroğlu, hükümeti de eleştirdi. AK Parti döneminde ‘istihdam yaratmayan büyüme’ diye bir kavramın ortaya çıktığını, CHP’nin ise istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi hedeflediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, henüz kamuoyu ile paylaşmadıkmarı ekonomi raporundaki şu hedefleri paylaştı:

Güneydoğu yüzde 9.5 büyüyecek

Türkiye için büyüme hızını yüzde 7 olarak hedefliyoruz. Belki Türkiye tarihinde ilk olarak, doğu ve güneydoğu için büyüme hızını yüzde 9.5 öngördük. Makro dengeleri bunun üzerine kurduk. 2023’e kadar bir projeksiyon yapıldı.

GSYH hedefi 2.6 trilyon dolar

GSYH’yi 2023’te 2.6 trilyon dolara, kişi başına geliri 31 bin 500 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece Avrupa Birliği’nin (AB) kişi başına gelirinin yüzde 85’ini yakalayabileceğimizi umuyoruz.

İthalat 750 milyar dolar olur

Doğu ve Güneydoğu’daki rakam, Türkiye ortalamasının yüzde 75’ini yakalayacak. 2023 yılında İhracatın miktarı 650 milyar dolar, ithalat da 750 milyar dolar. Hükümetin yaptığı açıklama, 2023’te ithalat 500 milyar dolar, ihracat da 500 milyar dolar. Hedefin ne kadar yapay olduğunu bu rakam gösteriyor.
/images/100/0x0/55eb52f4f018fbb8f8b9ed75

İşsizlik yüzde 6’ya inecek

Cari işlemler açığının, GSYH’nin yüzde 2.5’ine inmesini düşünüyoruz ve her yıl 800 bin kişiye yeni istihdam yaratmayı planlıyoruz. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 40, bunu yüzde 55’e, işsizliği de yüzde 6 düzeyine çekmeyi hedefliyoruz.

Yüzde 4’le ilk 10’a girilmez

Bu hedefleri gerçekleştirdiğimizde Türkiye, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girecek. Bugünkü politikalarla, hele hele yüzde 4 büyüme hızıyla bunun gerçekleştirilmesi mümkün değil.

TÜİK’in işsizlik rakamlarıyla oynaması bizi rahatlatmıyor

İKTİDARI ‘istihdam yaratmayan büyüme’ nedeniyle eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, yıllık ortalama yüzde 4 büyümeyle işsizliğin nasıl azaltılacağını sordu. “TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) işsizlik rakamlarında oynaması bizi rahatlatmıyor” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Gıda maddelerinin dağıtımı, kömür dağıtımı bir sosyal politika olarak algılanıyorsa, bu yanlış. Sosyal politika, insan onurunu koruyan, yoksulluğu deşifre etmeyen politikadır. Türkiye bir hayır kurumu değildir, bir iane devleti değildir, sosyal hukuk devletidir. İnsan onurunu koruyan bir devlettir. Anayasası böyledir.”

Asgari ücret vergisi yüzde 1’e indirilecek

HÜKÜMETİN vergi politikalarını eleştiren, “Her benzin istasyonu bir vergi dairesi oldu” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, istihdam üzerindeki vergi oranları düşürüldükçe kayıtdışının azalacağını savundu. CHP’nin asgari ücrette vergiyi yüzde 1’e düşürmeyi düşündüğünü açıklayan Kılıçdaroğlu, “Sıfırlamak istemiyoruz. Herkes vergi ödemeli. Yüzde 1 bile olsa, ‘vergi veriyorum’ diyebilmeli” dedi.

Medya sendikalı olacak

KEMAL Kılıçdaroğlu, konuşmasında sık sık medyayı da eleştirirken, kendilerinin bu konudaki projelerini de şöyle açıkladı “Hiçbir medya patronunun, kamu ihalelerine girmelerine izin vermeyeceğiz. Medya çalışanlarının tamamının sendikalı olacak ki, haberinin arkasında durabilsin.”

Kayıtdışı yoksulları hesaba katıldı

CHP’nin ‘Aile Sigortası’ açıklamasından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Kayıtdışı yoksulları dikkate aldınız mı” diyerek, bir itiraf ta bulunduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, bu konudaki sorulara şu yanıtları verdi:
Şu anda yaptığımız bütün hesapların özünü iki temel noktaya dayandırdık. Bir; yeşil kart. İki; kömür dağıtılan aile sayısı. Elimizdeki en sağlam veriler bunlar. Bir de TÜİK rakamları var.
Buradan yola çıkarak hesabımızı yaptık; 12 milyon 715 bin kişi. Ama biz 15 milyon 600 bin aldık yoksul kişi sayısını. Yani Sayın Başbakan’ın söylediğini biz daha önce doğal olarak düşünmüştük.
Aile Sigortası’nda suistimale karşı sosyal hizmet uzmanları görevlendirilecek. Her 1000 aileden bir kişi sorumlu olacak. Suistimal olması halinde suistimal konusu para, raporu yazan sosyal hizmet uzmanının aylığından kesilecek.
‘600 lira verirseniz kimse çalışmaz’ deniliyor. Bu ülkede ‘600 lira mı istersin, asgari ücretten sigortalı bir iş mi’ diye sorun, binlerce kişi sigortalı işi ister.

Yüce Divan’a gidecek ilk dosya Dubai’de imzalanan anlaşma

KEMAL Kılıçdaroğlu, yapılan özelleştirmeler ve satışlarla ilgili bir soru üzerine şöyle dedi: “Tabii. Sadece o değil. Yüce Divan’a gidecek olan ilk dosya, Dubai’de imzalanan 1 milyar dolarlık anlaşmadır. Bir ülkenin dış politikasını 1 milyar dolara pazarlıyorsunuz. Bunu daha önce ‘vatana ihanet’ olarak dillendirmiştim. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Dubai’de bir siyasal anlaşmanın içine ekonomik koşul konmuştur. CHP’nin itirazı üzerine bu anlaşma uygulanmamıştır ama Dışişleri Bakanlığında duruyor.”

Boyner: Okuduğunu anlamayanlar var

SON iki gündür yaptığı çıkışlarla TÜSİAD toplantılarına damgasını vuran, eski başkanlardan Cem Boyner, sözlerini Türkiye’nin bölünmesini desteklediği şeklinde yorumlayanlara yanıt verdi. ‘İnsanların özgürlüğü ve onuru ülkenin bölünmesinden önemli’ sözlerine açıklık getiren Cem Boyner, “Özgürlüğün, onurun, hakların ne kadar önemli olduğunu bir başka kutsal örnek üzerinden açıklamak istedim. Bölünmemek ne kadar kutsalsa, özgürlük de en az onun kadar kutsaldır. Bu sözlerimden bölünmeye razı olduğum şeklinde bir anlam çıkarmak; bölünmeyi desteklediğimi düşünmek ancak kötü niyetle veya duyduğunu, okuduğunu anlamamakla açıklanabilir” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!