Güncelleme Tarihi:
Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun İşyurdu Müdürlüğü’nde 19 işkolunda faaliyet gösteriliyor. Kantinlerde, Antalya Adliyesi çay ocaklarında, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kundu Dinlenme Tesisleri’nde, fırın ve fotokopi işlerinde çalışan hükümlüler, ayrıca cezaevinde oluşturulan mobilya, hızar, çerçeve ve deri atölyeleri ile yüzükten bilekliğe birçok süs eşyasının yapıldığı cam ve camdan mamul eşya imalat atölyelerinde ve serada çalışıyor.
GÜNLÜK YEVMİYE VE KARDAN PAY GELİRİ
Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 1700 dolayında tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Cezaevinde oluşturulan işkollarında 160 ila 200 hükümlü çalışıyor. Çalışan her hükümlüye Adalet Bakanlığı İşyurtları Daire Başkanlığı’nca belirlenen yevmiye ödeniyor, sigorta yatırılıyor. İşyurtlarında çalışan hükümlüler 6.25 lira günlük ücret ve ayrıca çalıştığı işkolunda elde edilen kârdan belli oranda pay alıyor.
SABAH KOĞUŞTAN ÇIKIP AKŞAM DÖNÜYORLAR
Amacı ’Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları işyurtlarında çalıştırılarak ve eğitim-iyileştirme faaliyetleriyle meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi, meslek sahibi olmayanlara meslek öğretilmesi, boş vakitlerinin değerlendirilmesi, atıl durumdaki insan gücünün ülke ekonomisine katkıda bulunması, kendilerine maddi destek sağlanması ve sigortalı olabilme olanağının sağlanarak infaz sürelerini suç işlemeden edindikleri meslek doğrultusunda iş yaparak topluma yeniden kazandırılması’ olarak ifade edilen çalışmaya katılan tutuklu ve hükümlüler, işe gider gibi sabah saatlerinde koğuşlarında ayrılıyor, akşam saatlerinde dönüyor.
DERİ ATÖLYESİ GÖZDE
Antalya’da E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun en rağbet gören kurslarından biri deri atölyesi. Atölye yaklaşık 1 yıl önce Adalet Bakanlığı ve Avrupa Konseyi’nin ortak projesi olarak ortaya çıktı. Atölye, bugün el çantasından bilgisayar, evrak çantasına, farklı renklerde kadın çantasına kadar geniş bir kreasyon oluşturmayı başardı.
Halen 17 kişinin çalıştığı atölyenin en deneyimli isimlerinden Hacı Murat Avcı, 18 aydır cezaevinde. Açıldığı günden bu yana deri atölyesinde çalışıyor. Babasının döşeme atölyesinden makinelere aşinalığı olduğunu anlatan Avcı, "Cezaevine normalde koğuşta olmak ve burada olmak arasında çok fark var. İş yapıyoruz sonuçta. İşe gidiyormuş gibi. Daha iyi oluyor. Koğuşun içinde olmak sıkıyor" diye konuştu. Cezaevinde geçirilecek 8 yılı daha olduğunu belirten Avcı, atölyede bugün getirilen her çanta örneğini yapabilecek durumda olduklarını söyleyerek, "Bu da bana bilezik oldu. Nereye gidersem gideyim yardımcı olur" dedi.
CAMA CEZAEVİNDE HAYAT VERİYORLAR
Cezaevinde en ince işler ise cam atölyesinden çıkıyor. Cezaevinde cama hayat veren eller, anahtarlıktan yüzüğe, kolye ucundan süs eşyalarına kadar cam sanatının inceliklerini öğreniyor, uyguluyor. Abidin Barut, yaklaşık 1 yıl önce cezaevinde cam ve camdan eşya mamul imalatı atölyesine başladı. Elinde ateşin yardımıyla farklı renklerde camları birleştirerek farklı desenler yaratan Barut, "Bu idaremizin bize tanımış olduğu fırsattı. Minnet borcum var" dedi. İlk başlarda zorlandığını itiraf eden Barut, niye cam atölyesinde olduğunu, "Yaparken çeşitli düşüncelere dalıyoruz" sözleriyle açıkladı.
Farklı her desenin farklı ruh haliyle ortaya çıktığını belirten Barut, önündeki uğur böcekleri sayısının fazla olduğunun hatırlatılması üzerine, "Uğur böceklerini yapmak ayrı bir zevk. 3.5 senem daha var. Dışarıda da yapmayı da düşünüyorum. Gelir kaynağı fırsatı" diye konuştu. Abidin Barut, yaptığı her desenden bir tane de ailesine göndermeye gayret ediyor. Ailesinin aslında ondan bu denli işler çıkarmasını beklemediğini anlatan Barut, "Bunda benim özverim olduğu kadar idarenin bize kazandırdığı özgüven var" dedi.
Antalya E Tipi İnfaz Kurumu’nun açık bölümünde ise domates serasıyla birlikte mobilya, hızar ve çerçeve atölyelerinde hummalı çalışma var. Ahşap bölümünde hükümlüler, Orman Genel Müdürlüğü için kuş yuvaları hazırlıyor. Seralarda ise domatesler artık kızarmaya başladı. Serada çalışan Salih Kara, 7.5 aydır cezaevinde, 25 gün sonra tahliye olacak. Dışarıda yaş sebze ve meyve komisyonculuğu yaparken şimdi serada domates üreticisi olduğunu belirten Kara, serada olmayı en çok vaktin çabuk geçmesi nedeniyle sevdiğini söyledi. Cezaevi seralarında yıllık 30- 35 ton domates çıktığını aktaran Salih Kara, "Ayrıca dışarıda sattıklarımdan daha kaliteli" dedi.