Güncelleme Tarihi:
YILLIK 26 milyar Euro’luk cirosu ile dünyanın en büyük kozmetik markası olan L’Oreal, 2013 yılında başlattığı sürdürülebilirlik programı ile 2020 hedefleri koymuştu. Örneğin, 2020’ye kadar yeni ya da yenilenen ürünlerin tümünün daha iyi sosyal ve çevresel etkiye sahip olması bu hedeflerden biri. Bir diğeri ise şirketin çevresel ayak izinin yüzde 60 azaltılması… Şirketin açıkladığı son sürdürülebilirlik raporuna göre Grup, 2020 yılı için koyduğu CO2 emisyonunu yüzde 60 azaltma hedefini 2016’da, yani 4 yıl önce tutturdu. L’Oreal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler, “Sürdürülebilirlik bizim için o kadar önemli ki fabrika müdürümüzün sene sonu performans değerlendirme kriterlerinden biri. Sürdürülebilirlik hedeflerinin yakalanması sene sonu primini etkiliyor. Bu durum tüm ülke müdürleri için de geçerli” yorumunu yapıyor.
YÖNETİCİYE DAHA YÜKSEK PRİM
Dünya çapında 78 bin civarında çalışanı ile L’Oreal Grubu, kozmetik sektörünün en büyük ve en karlı şirketi. L’Oreal, sürdürülebilirlik konusunda attığı adımlarla son yıllarda dikkat çekiyor. Grup 2013 yılında “Güzelliği Herkesle Paylaşmak” adlı bir program çıkararak, 2020’ye kadar sürdürülebilirlik alanındaki hedeflerini açıklamıştı. Program, şu dört temele dayanıyor: Ürünlerin ve formüllerin ekolojik ayak izlerini azaltma; üretim tesisleri ve dağıtım merkezlerinin ekolojik ayak izlerini azaltma; tüketicilere sürdürülebilir tüketim tercihi yapma olanağı sunma; büyümeyi Grubun tüm paydaşları ile paylaşma... L’Oreal, sürdürülebilirlik hedeflerini tutturma konusunda kararlı olmalı ki şirket yöneticileri bu alanda daha iyi performans sergiledikçe, yıl sonu primleri de ona göre artıyor. L’Oreal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler, marka ve ülke yöneticilerinin şirketin ‘Güzelliği Herkesle Paylaşmak’ programında belirtilen hedeflere göre değerlendirildiğini söylüyor. Marka yöneticileri, çevresel ve sosyal profili iyileştirilmiş ürünlerin yüzdesinin artması gibi kriterler üzerinden değerlendirilirken, ülke yöneticileriyse L’Oreal’in her ülkedeki çalışanlar ve topluluklarla büyümeyi ne kadar iyi paylaştığına göre değerlendiriliyor. Ayrıca her marka ve ülkenin, Grubun çevre çabalarına nasıl katkıda bulunduğu da değerlendirmede etkili oluyor. Şirket bu bonus sistemiyle, 2020 için koyduğu çevre hedeflerine ulaşma konusunda çalışanlarını teşvik etmiş oluyor. L’Oreal’in dışında sürdürülebilirlik hedeflerini prim yapılarına entegre eden şirketler arasında Apple, Google, Intel gibi bazı isimler de yer alıyor.
ÇEVRE VE SOSYAL ÜRÜN ETİKETİ
CLAUDE Rumpler, sürdürülebilirlik kapsamında kozmetik ürünlerin sosyal ve çevresel etkisini gösteren etiketlerin çıkarılacağını da söyleyerek, böylece tüketicilerin de ürün tercihi yaparken daha fazla bilgi sahibi olabileceklerini vurguluyor. Tüketiciler, satın aldıkları kozmetik ürünlerin çevre ve sosyal profilleriyle ilgili kıyaslama da yapabilecek. L’Oreal, 2020’ye kadar yeni ya da yenilenen ürünlerinin yüzde 100’ünün çevresel veya sosyal profilini iyileştirmeyi taahhüt ediyor.
P&G TÜRKİYE’NİN TESİSLERİNE ÇEVRE ÖDÜLÜ
GEBZE ve Şekerpınar’daki üretim tesislerinde ürün başına enerji tüketimini 2009 yılına göre yüzde 19, toplam CO salımını yüzde 27, bertaraf edilen atık miktarını ise yüzde 88 azaltan Procter&Gamble (P&G) Türkiye, Kocaeli Sanayi Odası’ndan Çevre Ödülü aldı. P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, “P&G olarak dünyada ve Türkiye’de öncelikli hedefimiz, tüketicilerimizin hayatını iyileştirirken kaynakların korunması noktasında maksimum faydayı sunabilen ürünleri tasarlamak ve üretmek. Bu bakış açısıyla Global 2020 Sürdürülebilirlik Hedeflerimizi, üretim tesislerimize yaptığımız yatırımlarla destekliyoruz” dedi.
KADIN İSTİHDAMINA FAHRİYE EVCEN DESTEĞİ
TÜRKİYE’deki kadın istihdamına yönelik “Daha İyi Bir Yaşam İçin Güzellik” eğitim programını da anlatan L’Oreal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler, “Bu programla meslek sahibi olmayan kadınlara ücretsiz eğitim olanağı sağlayarak, toplumsal hayata ve ülke ekonomisine katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Kadınlara 300 saatlik güzellik eğitimi veriyoruz. Sonucunda bir sertifika alıyorlar ve bu sertifika ile kozmetik mağazalarında veya büyük zincirlerin kozmetik bölümlerinde ‘güzellik uzmanı’ olarak işe girebiliyorlar. Hem cilt bakımı, hem makyaj konusunda çalışabiliyorlar” diyor. Boğaziçi Üniversitesi ve İŞKUR işbirliğiyle gerçekleştirilen programdan bugüne kadar üç grupta 75 kişinin mezun olduğunu aktaran Rumpler, “Haziran ayında dördüncü grubu başlatacağız. Fahriye Evcen de programın tanıtımına destek verecek” diyor.
SÜTAŞ’A SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖDÜLÜ
TÜRKİYE Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından verilen ‘Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’, bu yıl 16. kez sahiplerini buldu. Sütaş, 16. Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’nde ‘2015 Sürdürülebilirlik Raporu’ ile ‘Kurumsal Raporlar’ ödülünü alırken, ‘Tire Entegre Tesisleri Açılışı İletişim Çalışmaları’ ile de ‘Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.