Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan dün vergi konusunda önemli açıklamalar geldi. Vergide reform konusunda kararlılığın altını çizen Yılmaz, etkin olmayan istisnaların kaldırılacağını bir kez daha söyledi.
Yılmaz, önceki gece bütçe görüşmelerinde hükümet adına yaptığı konuşmada milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in, “Yüzde 89’unu garibanların, yüzde 11’ini kodamanların verdiği bu vergi sistemini artık tabana değil, tavana yaymanın zamanı gelmiştir” eleştirisine de karşılık veren Yılmaz, özetle şunları kaydetti:
‘SONDAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE’
Vergilerimize baktığımızda ‘Vergi yükü yüksek mi?’, ‘Vatandaşı eziyorsunuz, çok büyük vergi yükü var’ gibi eleştiriler yapıldı. OECD tarafından son yayınlanan 2022 yılına ilişkin verilere göre, toplam vergi yükü sıralamasında ülkemiz yüzde 20.8 oranıyla 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip 3’üncü ülke konumunda. Unutmayalım ki bugün bu 20.8 olan vergi yükü 2002 yılında yüzde 23.8’di. Bu 20 yılda biz vergi yükünü artırmadık; tam aksine, milli gelire oran itibarıyla baktığınızda vergi yükü azaldı. Vergiyi tabana yaymak, dar gelirliden vergi almak demek değil; vergiyi tabana yaymak, vergi vermeyenden vergi almak demek. Aynı alanda herkes vergisini versin, birinden alayım, diğerinden almayayım olmasın; vergiyi tabana yaymak demek bu.
‘600 MİLYARLIK GELİRDEN VAZGEÇTİK’
Yoksa ‘Aşağıdakilerden vergi alalım, yukarıdakilerden almayalım’ kesinlikle böyle bir anlayışımız yok.
Tam aksine, biliyorsunuz, biz kurumlar vergisinde bir düzenleme yaptık, finansal kurumlardan, bankalardan yüzde 30 kurumlar vergisi alıyoruz; normal firmalardan 25, ihracatçılardan 20 alıyoruz. Yine, son yıllarda çok sayıda düzenlemeler yaptık. Örneğin, asgari ücreti vergi dışı bıraktık; sadece bu, 600 milyar liralık bir vergi gelirinden vazgeçmek demek, ona yakın bir rakam. Esnaf muafiyetinin kapsamını genişlettik, ‘Basit usule tabi esnafımızdan vergi almayacağız’ dedik. Yanlış hatırlamıyorsam 900 bin civarında esnafımız bundan faydalanmış oldu, basit usul mükellefe kazanç istisnası getirdik. Aynı zamanda, geniş kitlelerin kullandığı ürünlerde KDV indirimleri yaptık.
DAR GELİRLİ VATANDAŞIN LEHİNE AYARLIYORUZ
Bizim belki dolaylı vergiler ağırlıklı, doğru ama bu dolaylı vergileri ayarlarken gelir dağılımını da düşünerek hareket ediyoruz. Örneğin, geniş kitlelerin tükettiği gıda da KDV’yi çok daha düşük tutuyoruz, lüks ürünlerde çok daha yüksek tutuyoruz; ithal ürünlerde daha yüksek tutuyoruz, yurtiçindeki ürünlerde daha düşük tutuyoruz. Doğru, dolaylı vergiyi herkes ödüyor ama tüketim kalıpları farklı. Dolayısıyla dar gelirli vatandaşlarımızın lehine olacak şekilde dolaylı vergi oranlarımızı ayarlıyoruz.
‘YENİLİKLER YAPACAĞIZ’
Vergi de önümüzdeki dönem bütün bu perspektifle reformlar, yenilikler yapacağız. Vergi tabanını genişleterek dolaysız vergilerin payını artıracağız. Bu, toplam vergilerin artacağı anlamına gelmiyor, toplam vergiler içinde dolaysız vergilerin payını yükselteceğiz. Vergilemede basitlik sağlayacağız, etkin olmayan istisnaları kaldıracağız. İstisnaların çoğu ya bir sosyal amaca matuf veya bir teşvik politikasının bir gereği aslında ama varsa etkin olmayan istisnalar bunları da tabii ki kaldıracağız. Döviz kazandırıcı faaliyetleri destekleyeceğiz, vergi güvenliğini artıracağız.
2024’ÜN ORTALARINDAN İTİBAREN DÜŞÜŞ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yüksek enflasyon konusunda da şu açıklamalarda bulundu: “Enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ha ‘Niye bir anda enflasyonu düşürmüyorsunuz?’ gibi bir soru gelebilir akla; birçok dengeyi eşzamanlı olarak düşünmek zorundayız. Enflasyonu düşürürken büyümeyi, istihdamı ihmal edemeyiz, sosyal dengeleri, ihtiyaç içinde olan geniş kitlelerin taleplerini göz ardı edemeyiz. Bütün bu dengeler çerçevesinde enflasyonla mücadele ediyoruz. Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü göreceğiz hep birlikte. 2024’ün ikinci yarısından itibaren başlayacağız, 2025’te çok daha düşük seviyelere, yüzde 15’ler civarına düşen bir enflasyon göreceğiz, 2026’da da yeniden tek haneli rakamlara ulaşacağız. Bizim perspektifimiz 2053.”