Güncelleme Tarihi:
Çeşme’de ‘agro turizm’ (ziraat turizmi) atağı pandemi koşullarına meydan okuyor. Pandemi sürecinden etkilenen turizm faaliyetleri yeme-içme sektörünü ve otelleri etkilerken, Çeşme Yarımadası’nda tarım faaliyetleri pandemi sürecinde hiç durmadı. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen ve Çeşme Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Keçeci’nin öncülüğünde yarımadada 300 yıllık geçmişi olan Damlasakızı ağaçları için ‘coğrafi işaret’ başvurusu yapılırken, bir yandan da passiflora, kekik, kudret narı gibi tıbbi aromatik bitkilerin ekimine, zeytincilikte bodur zeytinçiliğin gelişimine de odaklanıldı. Bu yıl ilk kez bölgede karabuğday-greçka, argan ve fıstık yetiştiriciliği de başlatıldı.
Dünyada damlasakızının en çok bulunduğu yer Çeşme’nin tam karşısında yer alan Sakız Adası. Aynı iklime ve toprak koşullarına sahip Çeşme Yarımadası’nda da sakız ağaçlarının 200-300 yıllık geçmişi var. Çeşme’de bir süredir sakız ağaçlarının korunması ve aşılanması için yoğun çalışmalar yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleriyle İzmir Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen ve Çeşme Tarım ve Orman Müdürü Yüksek Ziraat Mühendisi Ahmet Keçeci pandemi döneminde de bölgedeki tarımsal faaliyetlerin kesilmemesi, hatta çeşitliliğin artması için çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Bu işaretleme hem damlasakızı yetiştiriciliğinin gelişmesi hem de bölge turizmi için de ayrı bir öneme sahip. Sakız Adası’nda uzun yıllardır yalnızca bu ağaçların hasadı ve bu ağaçlardan elde edilen ürünlerin tanıtımı kapsamında turizm faaliyetleri yürütülüyor.
ARGAN, FISTIK VE KARABUĞDAY
Çeşme Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Keçeci, “Çeşme ülkemizin çok önemli bir turizm noktası ancak aynı zamanda da mikrokliması, toprağı ve konumuyla Türkiye’nin en özel yerlerinden biri. Tıbbi aromatik bitki cenneti bir bölge. Damlasakızı, enginarı çok iyi biliniyor. Bunların yanı sıra kekik, lavanta, kudret narı ve passiflora bitkisi gibi birçok bitkinin en kaliteli çeşitleri var” diyor. Damlasakızı ağaçlarının yanı sıra Çeşme’ye Antep ve Siirt’ten 100 fıstık ağacının da getirtildiğini ve denemelerin yapıldığını aktaran Keçeci, “Amacımız Çeşme’de kuruyemiş olarak fıstık yetiştirmek değil, ancak biz burada taze fıstıklardan reçel yaparak bölgede çeşitliliğin artmasını da hedefliyoruz. Aynı şekilde damlasakızı reçeli gibi komşumuz Sakız Adası’nda taze fıstıklardan yapılmış reçeller var. Amacımız Çeşme’nin ekonomisine de katkısı olacak faaliyetleri geliştirmek” diyor. Keçeci, son dönemde bölgeye Fas’tan argan getirdiklerini ve ilk denemelere başladıklarını da aktardı.
İLK AKLA GELEN FRANSA
Dünyada ‘agro turizm’ denildiğinde ilk akla gelen yerlerin Fransa’nın Provence bölgesi ve İtalya’nın Toskana’sı olduğunu dile getiren Keçeci, “Fransa coğrafi işaretlemeleri sayesinde her yıl 15 milyar Euro’luk bir turizm potansiyeli elde ediyor. Pandemi dönemi geçecek. Hem tarım hem de turizmin geleceği için hiç ara vermeden çalışmamız gerekiyor” diyor.
DAMLASAKIZININ KİLOGRAM FİYATI 2 BİN TL
Bu yaz Çeşme’de çizilmeye yani hasada uygun 1000 sakız ağacı var. Bunlara çizik atılarak hasadı başlatıldı. 3 ağaçtan 1 kilogram sakız çıkıyor. Damlasakızı ilaç ve kozmetikte kullanılıyor ve kilosu 2 bin TL’den alıcı buluyor.