Çerkezköy'den yola çıktı dünya devleri arasına girdi

Güncelleme Tarihi:

Çerkezköyden yola çıktı dünya devleri arasına girdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2012 00:00

1982 yılında İstanbul’da kurulan FlokserGroup, sektörün önde gelen kaplama teknik deri, dokumalık kumaş, süet üreticisi konumuna yükseldi.

Haberin Devamı

105 bin metrekarelik alan üzerine kurulu olan üretim tesislerine ek olarak, 2010  yılında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 55 bin metrekarelik kapalı alanda süet üretimi gerçekleştirdikleri fabrikalarıyla üretim kapasitesi ölçeğinde dünya pazarının lider firmaları arasında yer almakta.

5 kıtada 54 ülkeye ihracat yapan şirket Türkiye'nin ilk 500 şirketi arasında yer alıyor. 2007 yılında geliştirilmeye başlanan Sertex markası ise 2011 itibari ile Turquality teşvik programını alarak dünyaya açılan markalar arasında yerini aldı.

2011 CİROSU 256 MİLYON LİRA

FlokserGroup Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Tükek, “Küreselleşen dünya trendine ayak uydurmayı ve kendimizi sürekli geliştirmeyi ilke ve amaç edindik. Uluslararası ticaret ve sanayi faaliyetlerine kararlılıkla devam eden grubumuz, küresel ihtiyaçlara göre kendini konumlandırırken, hizmet verdiği sektörde yakın gelecekte çok uluslu bir grup olacak şekilde yatırımlarına hızla devam edecektir” dedi.

Haberin Devamı

Hedeflerinin, katma değeri yüksek ürünlerden oluşan kurulu kapasitelerini,  kendi oluşturdukları farklı bir perakende satış sistemiyle satarak sektörlerinde'dünya lideri' haline gelmek olduğunu belirten Tükek, Sertex markası ile döşemelik, giyimlik, ayakkabılık kumaş sektörlerine, PoliserPu markaları ile  de kimyasal hammadde sektörüne hizmet vermekte olduklarını belirtiyor.

Tükek’in açıkladığı bilgilere göre, grubun 2011 yılı cirosu 256 milyon TL seviyesinde. Bu yıl  Sertex franchise sayılarını yurt içinde 34’ten 81´e; yurtdışında ise 17’den 25´e çıkarmayı planladıklarını söyleyen Tükek, 32 milyon metre üretim kapasitelerini yeni yatırımlarla 40 milyon metreye çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor.

50 MİLYON DOLARLIK İHRACAT

Sektörlerinde dünya lideri olmayı hedefleyerek, yatırımlarını bu vizyona göre yaptıklarını belirten yönetim kurulu başkanı Tükek, “Artık hazırız; devletimizin 2023 vizyonuna gönülden katılıyoruz ve destekliyoruz. 50 milyon dolar olan ihracatımızı 2023 yılında 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Tükek konuşmasının devamında şunları söyledi: “En önemli stratejilerinin fark yaratmak, kalıcı olmak ve paydaşlarımıza fayda sağlamak esaslarına dayanıyor; Bu noktada en büyük paydaşımızı müşterilerimiz olarak gördük çünkü modayı ve trendi onlar için takip edip, müşterilerimize sağladığımız fayda kadar büyüyebileceğimizin bilinciyle yolumuza devam ettik; Lojistik ve güçlü servisi onlara fayda sağlamak için kurduk ve işletiyoruz. Biliyoruz ki onlar kazanırsa bizde kazanırız. Bu yaklaşımla da yolumuza devam edeceğiz.”

TEKNİK DERİDE LİDERLİK HEDEFİ

Rafet Tükek, grubun fitalatsız kumaş üretimiyle ilgili şu bilgileri verdi: “2008 yılından itibaren yurtdışı müşterilerimizin talepleri doğrultusunda başladığımız  fitalatsız (Phthalate Free)  teknik deri üretimini o zamanlar için sadece isteğe bağlı olarak hammadde üretimi biçiminde ve işlemleri çok sıkı kontrol altında tutarak gerçekleştiriyorduk. 2009-2011 yıllarında phthalatefree ürünleri  üreterek bu yönde  uzmanlaştık. Ancak 2011’in ikinci yarısında artık teknik deride lider marka olarak bu konuda da pazarı yönlendirmemiz ve bilinçlendirmemiz gerekliliğini uygun gördük. Bu yönde bütün çalışmaları hızlandırdık ve 2012 yılında  tamamen fitalatsız ürün üretmeye başladık."

Haberin Devamı

Genel olarak pek çok tüketim ürününde ekolojik ürün teması kullanıldığını ve konu ile ilgili nihai tüketicide bir algı oluşsa da; hala teknik deri için fitalatsız (phthalatefree) ürünlere dair bir bilinçten söz edemeyeceğimizi belirten Tükek; ekliyor: “Bizim arzumuz birincil seviye müşterilerimiz olan mobilya üreticileri ile ortak çalışarak nihai kullanıcıyı bilinçlendirmek ve bu konuda seçici olmalarını sağlamak. Marka departmanımızla bu doğrultudaki çalışmalarımızı etkin bir şekilde yürütüyoruz”

Eğer firma, fitalatsız üretim kültürüne sahip olmasaydı, hem yüksek hammadde maliyetleri hem de üretim kayıpları ve müşteri şikayetleri ile oluşacak maddi yüklerin daha fazla olacağını belirten Tükek, “Şu anda oluşan ana maddi yük filatatsız üretim için bünyemize kattığımız yeni hammaddelerin daha yüksek maliyetlerinden kaynaklanmasıdır” şeklinde konuştu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!