Güncelleme Tarihi:
SON 2 yıldır kuraklıktan dona birçok iklimsel felaketi beraber yaşayan Türkiye’de gıda fiyatları tavan yaptı. Bu koşullardan en çok etkilenen alanlardan biri de kuruyemiş (çerez) sektörü oldu. Özellikle fındık ve antep fıstığı gibi ürünlerde 2014 yılında yaşanan don felaketleri sebebiyle rekolte kayıpları yaşandı. Son 1 yılda fındık fiyatlarında yüzde 107 artış yaşanırken, antep fıstığında bu oran yüzde 21 seviyelerinde gerçekleşti. Son dönemde ise yer fıstığı ve badem tırmanışa geçti. Bu iki üründe son bir aydaki artış yüzde 5’i aştı.
İKLİMSEL ETKİ
Kuruyemiş çeşitlerinin tarım ürünü olması sebebiyle iklimsel koşullardan bir hayli etkilendiğinin altını çizen Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çaputçu, “Son dönemlerde fiyat artışının en çok yaşandığı ürün fındık oldu. 2015’te de don felakati yaşanması sebebiyle fındıkta belirsiz bir durum yaşanıyor. Bir türlü fiyatlar geri gelmiyor. Hem sektör hem de tüketiciler olarak fiyatların geri gelmesini bekliyoruz. 3.7 milyar dolarlık kuruyemiş sektörü yüksek fiyatlardan bir hayli etkileniyor. 1 sene yüksek olan fiyat diğer sene daha uygun seviyelere gelebiliyor. Tarımda belli bir politika olmamasından kaynaklanıyor. Yetkililerin bu konularda artık önlem alması gerekiyor. Planlı tarım yapılması gerekiyor” dedi. İthal ettiğimiz kaju gibi bir üründe artık fındık fiyatlarını geçtiğine dikkat çeken Çaputçu, “Arz düşük olunca bu durumlar yaşanıyor. Fazla rekolte varken stoklanmış olsaydı bu durum yaşanmazdı. Kuruyemiş çeşitlerine olan talep artıyor. İnsanlar sağlıklı ve naturel ürünlere doğru kayıyor. Diyet listelerinde başta gelen ürünlerden. Leblebinin sağlığa çok uygun olduğu söyleniyor. Bu üründe de yaklaşık yüzde 6’lık bir fiyat artışı yaşandı” diye konuştu.
PAZAR DOYMADI
Türkiye’de kuruyemiş alanında üretim sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin de, “Fındık, yer fıstığı, badem ve ceviz gibi ürünlerde yeterli üretim yok. Fındıkta en büyük üretici olmamıza rağmen yine de yetmiyor. Ceviz ve bademde üretim açığı çok daha fazla. Arz talep dengesi bir türlü oturtulamıyor. Bir de bu ürünlerin ihracatı söz konusu. İç pazar doymadan ihracat yapılıyor. Fiyat artışının da bunda etkisi var. İç piyasada yeterli mal olmadan ürünler ihraç edilince fiyatlar daha da yükseliyor. Bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Eğer çözüm bulunmazsa üretim ve tüketim dengesi oturtulmazsa fiyatlar
daha da yükselir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yıllık yaklaşık 500 bin tonluk kuruyemiş tüketimi gerçekleşiyor. Ağırlıklı olarak Ege’de incir, badem, mısır ve leblebi, İç Anadolu ve Marmara’da ayçekirdeği, Karadeniz’de fındık, Akdeniz’de fıstık, Güneydoğu Anadolu’da antepfıstığı, İç Anadolu’da kabak çekirdeği ve ceviz, Doğu Anadolu’da dut kurusu ve kayısı yetişiyor.
‘Az olduğu için çerez parası dedim’
DİYANET İşleri Başkanı’na alınan makam aracı tartışılırken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada devlet kurumlarındaki araçlara harcanan paranın Türkiye’nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile olmadığını söylemişti. Bu açıklaması muhalefet partilerince eleştirilen Şimşek’ten dün yanıt geldi. Şimşek, dün TRT Haber’de bir programda soruları yanıtlarken “Bütçeden makam araçlarına harcanan paranın ne kadar az, cüzi bir miktar olduğunu ifade etmek için ‘çerez parası’ dedim. Şimdi meydanlarda buna sarılmışlar zavallılar” dedi.