Güncelleme Tarihi:
UNILEVER eski CEO’su İzzet Karaca 2013 yılında 59 yaşındayken CEO’luk görevinden ayrıldı. Koç Holding ve Unilever’de tam 36 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrılan iş dünyasının deneyimli ismi İzzet Karaca, 35 ülkede 5 milyar Euro’luk ciroyu yönetiyordu. İzzet Karaca şu günlerde deneyimlerini kaleme aldığı ‘Yeni Ceo Sensin’ adlı kitabıyla iş dünyasının gündeminde. İzzet Karaca ile buluştuk, kravatsız, son derece enerjik, güler yüzlü ve heyecanlı bir adam buldum karşımda.
EMEKLİLİK HEDİYESİ İKİZLER
36 yıl çok yoğun tempoda, sürekli seyahat halinde çalıştıktan sonra durmak da kolay değil. Hemen ‘Neler yapıyorsunuz?’ diye sordum, ‘Eskiden 15 hatta 16 saat çalışırdım, şimdi ikizler sayesinde 20 saat’ dedi gülerek. Evet, İzzet Karaca emekliliğini farklı bir heyecanla da yaşıyor. Duru ve Doruk adlı ikiz bebekleri henüz 1.5 yaşında. Emekli olduktan sonraki yeni hayatını, CEO’lara ve CEO adaylarına başucu kitabı niteliğindeki 60 sorudan oluşan kitabını İzzet Karaca ile konuştuk.
TASARRUF SAĞLAMAK İSTEYEN HİNDİSTAN’A GİTSİN
İzzet Karaca’nın Almanya, Portekiz, Letonya ve Kafkaslar gibi farklı ülkelerde deneyimleri, farklı kültürlerle iş tecrübeleri var. Onlardan bazıları da şöyle:
* Baltıklar enteresan bir kültürdü. Orada sorumluluk aldığımda Sovyetler Birliği yeni dağılmıştı. 40 yeni yönetici aldım. Kimse kar zarar bilmiyordu. Sıfırdan serbest piyasa ekonomisine geçişlerini gördüm.
* Endonezya benim için iyi bir örnek. Sosyal sorumluluğun çok iyi yönetildiği bir ülke. Her markanın sosyal sorumluluk projesi var. Patrona çok saygılılar. Endonezya’da lider işi götürüyor.
* Endonezya’nın tam tersi Hollanda. Bisikletle işe geliyorlar, kimisi evden çalışıyor. Patronu çok rahat eleştiriyorlar. Mısır’da ise patronu eleştirmek mümkün değil.
* Ben Asya ülkelerini çok beğeniyorum. Unilever’in Singapur ofisi her ülkeden çalışanın olduğu müthiş bir ofis.
* Singapur’da bazı toplantılarımıza ekonomi bakanı geliyordu. Çünkü onlar ülkelerini şirket gibi yönetiyor.
* Unilever’i yönetirken bana Türkiye Avrupa’ya mı Asya’ya mı bağlansın diye sordular. Ben Asya dedim. Yüzde 8 büyüyen Hindistan, yüzde 7 büyüyen Çin varken neden yüzde 0 büyüyen Avrupa’ya bağlanalım. Tüm yenilikler ve yatırımlar Asya’dan çıkıyor. Yeni yatırımlar da küçülen değil büyüyen pazarlara yapılıyor.
* Hindistan büyürken küreselleşmeye de direniyor. Verimlilik ve tasarruf sağlamak isteyen şirket yöneticilerinin mutlaka Hindistan’a gitmesi gerekiyor. Hindistan’da sinekten yağ çıkarıyorlar! Hindistan’da çöpten milyar dolarlık cirolar çıkıyor.
MAL SATMANIN KEYFİNE ORTAOKULDA VARDIM
* Siz babanızın yanında çalışmaya başlamışsınız. Kitabınızda da ‘babamın küçük dükkanında öğrendiklerimi hiç unutmadım’ demişsiniz. Öğrendiğiniz en önemli şey neydi?
- Satışı babamın küçük dükkanında öğrendim. Malların maliyetini, satışları, günlük kar ve zararı biliyordum. 35 ülke yönetirken de sistem aynı aslında. Organizasyon çok büyük. Günlük kar zarar çıkarttığım bir yerden o yerlere geldim. Mal satmanın keyfini ortaokul zamanlarında almak çok güzel. Babanın işini yap derlerdi sanırım ben bilinçaltında babamın işini yapmaya devam ettim.
DEMOKRASİ VE BARIŞ ORTAMI VAZGEÇİLMEZ OLMALI
* Türkiye’de son dönemde kötü günler geçiriyor. Herkes tedirgin. Bu size nasıl yansıyor?
- Son olaylardan çok üzüntü duyuyorum. Gencecik insanlar yaşamlarını yitirdiler. Allah sabır versin tüm yakınlarına. Barış ve sevgi ortamına ihtiyacımız var. Türkiye’nin gelişimini izledik yıllarca. Demokrasi ve barış ortamı vazgeçilmez olmalı bizler için.