Güncelleme Tarihi:
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından açıklanan verilere göre, 2015 yılının ilk çeyreğinde çelik sektörünün ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,2 azalarak değer bazında 2 milyar 765 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, sektörün miktar bazında ihracatı da yıllık yüzde 8,8 düşüşle 4 milyon 207 bin tona geriledi.
Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde, Türkiye'nin 2015 yılının ilk çeyreğinde toplam çelik ihracatı miktar bazında 4,4 milyon tona, değer bazında ise 3 milyar 265 milyon dolara ulaştı.
Bu dönemde Orta Doğu bölgesi, yüzde 7,8 artışla 1 milyon 766 bin ton ihracatla ilk sırada yer aldı. Orta Doğu'yu, 703 bin tonla Kuzey Amerika, 527 bin tonla Avrupa Birliği, 375 bin tonla Kuzey Afrika ülkeleri ve 345 bin tonla Orta ve Güney Amerika ülkeleri izledi.
Bu dönemde en çok ihraç edilen ürünler, 2 milyon 62 bin tonla inşaat çeliği, 450 bin tonla boru, 410 bin tonla profil ve 334 bin tonla yassı sıcak olarak sıralandı.
ÇİB verilerine göre; 2015 yılı mart ayı ihracatı ise, geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında miktarda yüzde 0,3 düşüş ile 1,5 milyon ton, değerde yüzde 17,6 azalış ile 966 milyon dolar oldu.
"Pazarlarımızı korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz"
ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Türk çelik sektörü olarak yılın ilk çeyreğini beklentilerinin altında kapattıklarını belirterek, ekonomik ve siyasi olayların gölgesinde kaldıklarını ve etkilendiklerini ifade etti.
Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin en önemli ihracat pazarlarından olduğunu aktaran Ekinci, "Buralarda yaşanan karışıklıklar tedirginlik oluşturuyor ve dolayısıyla talepler azalıyor. Son olarak Suudi Arabistan'ın Yemen'e askeri müdahalesinin sürmesi de ihracatımızı eksi yönde etkiledi. Aynı zamanda sanayileşmiş ülkelerde ticaret önlemleri de son dönemlerde giderek artıyor. Özellikle Amerika, Kanada ve Güney Amerika ülkelerinin bu yönde ciddi girişimleri söz konusu" değerlendirmesini yaptı.
Ekinci, bir yandan da önemli ihracat pazarlarına Ukrayna, Rusya ve Çin gibi ülkelerin dampingli mal ihraç ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bütün bunlar bizim ticari faaliyetlerimizi fazlasıyla zorluyor. Ancak her şeye rağmen pazarlarımızı korumak ve hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin; üretim aşamasında hammadde girdisinden ve üretilen ürün çeşitliliğinin azlığından kaynaklanan yapısal sorunların yanı sıra dünya konjonktüründe görülen yapısal değişimlere ayak uydurmak içinde çalışma içindeyiz. Bununla beraber, alternatif yeni pazar arayışlarımız da devam ediyor. Bunun için 62 firmadan oluşan yeni bir 'Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (Ur-Ge)' takımı kurduk. Hatta üye şirketlerimizden gelen talep doğrultusunda bu projedeki firma sayısı 70'e kadar çıkacak gibi görünüyor. Amacımız bir ülkede pazar edinebilmek için oraya güçlü bir ekip ile girmek ve yeni iş birlikleri ile kayıpları telafi etmek. Sistemli hareket ederek verimliliği artıracağımıza ve hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz. Aynı zamanda dünyadaki süreçleri de yakından takip ediyor ve bir an evvel dünyadaki siyasi ve ekonomik göstergelerin iyileşmesini bekliyoruz."