Güncelleme Tarihi:
YAKLAŞIK 11 milyar doları bulan ve daha önce iptal edilen elektrik ihalelerinde, merakla beklenen yeni süreç başladı. Akdeniz ve Boğaziçi elektrik dağıtım bölgelerinin ikinci ihaleleri tamamlanırken, sırada Gediz var. İlk ihalelerde, tekliflerin “astronomik” boyutlara ulaştığı, ihale katılımcılarının bile itiraf ettiği bir noktaydı. Bazı yatırımcılar, ulaşılan bu yüksek rakamlarda bir miktar “ihale psikolojisi”nin de etkili olduğunu dile getirdi. Kısaca, ikinci ihale sürecinde rakamların düşmesi tüm sektörün beklentisiydi. Ancak, bunu sorgulayanlar da var.
SIRADA GEDİZ VAR
Akdeniz Elektrik için yapılan ilk ihalede en yüksek teklif 1 milyar 165 milyon dolardı. Bu rakam ikinci ihalede 546 milyon dolarda kaldı. En değerli bölge gözüyle bakılan Boğaziçi Elektrik için önceki gün gerçekleşen ihalede ise en yüksek teklifi 1 milyar 960 milyon dolar ile Kolin-Limak-Cengiz OGG verdi. İlk ihalede fiyat 2 milyar 990 milyon dolar olmuştu. Böylece iki ihalede, teklifler 1 milyar 650 milyon dolarlık düşüş yaşadı. Bu hafta da ilk ihalede en yüksek teklifin 1.9 milyar dolar olduğu Gediz Elektrik’in özelleştirme ihalesi yapılacak.
KILÇIKLAR TEMİZLENDİ
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), ikinci özelleştirme etabı başlamadan önce bazı düzenlemeler yaptı. Bunlardan en önemlisi, elektrik dağıtım şirketlerinin kâr marjının yüzde 2.33’ten yüzde 3.49’a çıkarılması ve ihalesi bekleyen bölgelerin kayıp-kaçak hedefi (KKH) oranlarının revize edilmesiydi. Öte yandan İdare, şirketlere devir bedelini taksitle ödeme kolaylığı getirirken, şirketlerin devir sürecinde kur farkından zarar görmemesi için devir fiyatında sabit kur uygulama kararı aldı. AKSA Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, ilk ihale sürecinin ardından, “Teminatları yaktık çünkü ihaleler alındığında şartlar daha farklıydı. Dolar 1.42 idi şimdi, 1.78 TL” eleştirisi yapmıştı.
KAYIP-KAÇAK ÖNEMLİ
Yapılan bu düzenlemeler, hiç şüphesiz yatırımcı için ihaleye çıkacak şirketlerin cazibesini arttırdı. Bazı bölgeler için ilk ihale sürecinin ardından kayıp-kaçak oranı tartışması yaşanmış, alıcı şirketler ihalesini kazandıkları dağıtım bölgeleri için verilen kayıp-kaçak oranlarının gerçekte olduğundan daha düşük gösterildiği gerekçesiyle itiraz etmişlerdi. Bu durum, Dicle bölgesinde devir sürecini tıkamaya kadar gitti. Boğaziçi Elektrik Dağıtım ihalesini kazanan ortaklıktan Kolin Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Naci Koloğlu da birkaç ay önce yaptığı açıklamada, özelleştirme öncesi devletin kendilerine şartnamede belirttiği kayıp-kaçak rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, hedef tutturamamaktan şikâyet etmişti.
300 milyon dolar yanmıştı
ELEKTRİK dağıtım özelleştirmelerinde, ihaleyi kazanan şirketlerin yaktıkları teminatlar da dikkat çekiciydi. Bazı hesaplamalara göre, 10’dan fazla şirketin geçici teminat ve ek geçici teminatlarla birlikte toplam 300 milyon dolara yakın parası yandı.
Kayıp-kaçak düzenlemesi
EPDK 15 Kasım’da aldığı kurul kararıyla, özelleştirilmesi henüz sonuçlandırılmamış Dicle, Vangölü, Aras, Toroslar ve Boğaziçi elektrik dağıtım şirketlerinin 2013-2015 tarife yıllarına ilişkin dağıtım faaliyeti kayıp-kaçak hedefi oranlarını yükseltmişti. Bu karar, özellikle en yüksek kaçağın olduğu doğu bölgesi için önemli. Dicle EDAŞ’ın kayıp-kaçak oranında 2013 yılı için daha önce yüzde 42.06 olarak belirlenen hedef, yüzde 71.07’ye; Vangölü için 2013 yılında yüzde 31.84 olarak belirlenen hedef, yüzde 52.10’a çıkarıldı.
Başbakan’a rapor sunulacak
ENERJİ Bakanı Taner Yıldız “Özelleştirme İdaresi ve Maliye Bakanlığı ile yapacağımız değerlendirmenin ardından Başbakanımıza sunacağımız raporla bu süreç nihayet bulacak. Özelleştirilmeler bir varlık satışı değil, 2036 yılına kadar işletmenin özel sektör eliyle yapılmasını kapsıyor” demişti.
İki farklı bakış
ŞİMDİYSE sektör, gelen yeni teklifleri tartışıyor. Rakamlardan memnun olan da var, olmayan da. Bu konuda iki enerji uzmanından gelen farklı yorumlar
şöyle oldu:
“TECRÜBELİ FİYAT” GELDİ
“İlk fiyatlar çok abartılıydı. İptal edilen fiyatlar kesinlikle baz alınmamalı. Akdeniz EDAŞ belki biraz daha yüksek çıkabilirdi. Boğaziçi EDAŞ’ın şirket değeri 1.750’dir. 250 milyon dolar ise İstanbul olmasından kaynaklıdır. İstanbul’un elektriğinin patronu olmak farklı bir şey. Bana kalırsa Boğaziçi gayet iyi fiyata gitti. Şöyle bir faktörü unutmamak lazım: Sektör ilk ihalelerde bedelleri ölçemiyordu. O fiyatlara tamamen bir ihale psikolojisi unsuru olarak bakmak lazım. Teknik açıdan bir geçerlilikleri yok. Ancak geçen iki yıllık sürede şirketler de elektrik dağıtımı konusunda tecrübe kazandı. Doğrudan gelir elde edemediklerini, dağıtımdaki diğer farklı riskleri gördüler. Elektrik dağıtımı bir üretim santraline veya bir perakende market zincirine benzemez. Hepsinin ortasında bir şeydir. Şirketler de bu sektörde karlılığın tamamen farklı bir operasyon olduğunu gördü. Kayıp-kaçak konusunda da, sadece revizyon yapıldı diye Dicle Bölgesi daha iyi fiyata satılacak değil. Doğuda, güvenlik gibi, terör gibi bambaşka riskler var. Bunu da göz ardı etmemek lazım.”
“HANGİ FİYAT DOĞRU BİLMİYORUZ”
“Bu bir skandal bence. Böyle bir şey olur mu? Bunu, ileride baş ağrısına neden olacak ciddi bir sorun olarak görüyorum. Bir şirketi yüksek bedel üzerinden ihale edip, tekrar düşük bedelle ihale ederseniz, soruşturma konusu olur. Yabancıların ilgi göstermemesi bir ikaz olmalıydı. Gelişigüzel bir ihale oldu. Gelişigüzel fiyatlar atıldı. Hangi fiyatın ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. 3 milyar dolar mı doğruydu, yoksa şimdiki 2 milyar dolar mı doğru? Bu hamur çok su kaldırır. İhaleler, fevkalade cazip hale getirildi. EPDK, kurul kararıyla kayıp-kaçak oranlarını değiştirme yetkisi aldı. Cazip hale gelmesine rağmen fiyatın düşük atılması
beni şüpheye düşürüyor.”