Çayırhan'ı Ciner'e usulsüz vermiÅŸler

SaÄŸ kolu Erhan Aygün'ün bürokratlara rüşvet verdiÄŸinin mahkeme kararına girmesinin ardından, Sabah'ın patronu Turgay Ciner'e bir darbe de Yolsuzluk Komisyonu'ndan geldi. Komisyon, Çayırhan Termik Santralı'nın Ciner'e devrini ‘‘usulsüz’’ buldu.TBMM Yolsuzlukları AraÅŸtırma Komisyonu, Çayırhan Termik Santralı'nın ‘‘iÅŸletme devir hakkının’’ Sabah'ın patronu Turgay Ciner'in ÅŸirketi Park Holding'e devrinde usulsüzlük olduÄŸunu belirledi.Ciner'in saÄŸ kolu Erhan Aygün, Çayırhan Termik Santralı ihalesi sürecinde TEAÅž Genel Müdürü Muzaffer Selvi ile Yardımcısı Ãœnal Peker'e toplam 130 bin dolar rüşvet vermekten hüküm giymiÅŸti. Bu olayın ardından ÅŸimdi de Ciner'in ÅŸirketi Park Holding bünyesindeki Park Termik Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Åžirketi'nin, Çayırhan Termik Santralı'nın devrini almasında usulsüzlük olduÄŸu da ortaya çıktı.Santralın Ciner'in ÅŸirketine devrindeki usulsüzlük Meclis Yolsuzlukları AraÅŸtırma Komisyonu raporunun ‘‘792. sayfasında’’ şöyle anlatılıyor:23 Haziran 2000 tarihinde imzalanan devir sözleÅŸmesi, daha sonra yokluÄŸu Ankara 7. Ä°dare Mahkemesi tarafından saptanan 20 Haziran 2000 tarihli TEAÅž Yönetim Kurulu kararına dayandırılmıştır.TEAÅž Ana Statüsünün 7. maddesinin 3. bendinde 'Yönetim Kurulu üye tam sayısının salt çoÄŸunluÄŸu olan en az 4 üye ile toplanır ve kararlarını üye tam sayısının salt çoÄŸunluÄŸu ile alır. Ancak yönetim kurulunun üye tam sayısı ile toplanması halinde oylarda eÅŸitlik olursa baÅŸkanın bulunduÄŸu taraf salt çoÄŸunluÄŸu saÄŸlamış sayılır' denilmektedir.Bu hüküm uyarınca yukarıda anılan toplantının enaz 4 üyenin katılımı ile gerçekleÅŸtirilerek, kararın da yönetim kurulunun salt çoÄŸunluÄŸu olan 4 üyenin olumlu oyu ile alınması gerekirken 3 üye ile toplanmak ve karar almak suretiyle TEAÅž Ana Statüsü'ne aykırı hareket edilmiÅŸtir.Bu karar aleyhine açılan davada Ankara 7. Ä°dari Mahkemesi 25 Mart 2002 tarih, 2001/675 esas ve 2002/267 sayılı kararla dava konusu iÅŸlemin yok olduÄŸuna karar vermiÅŸtir. Dava temyiz aÅŸamasındadır.Çayırhan Termik Santralı, yok sayılan bu TEAÅž Yönetim Kurulu kararına dayanılarak, gerekli izin ve ruhsatlar alınmadan görevli ÅŸirkete (Park Termik Elektrik Sanayi ve Ticaret Anonim Åžirketi) devredilmiÅŸtir. Babahan, Kapusuz'un açıklamasıyla ‘iÅŸ takibi’nde yakalandıSabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan'a görüştüğü AKP Grup BaÅŸkan Vekili Salih Kapusuz'dan tekzip geldi.Babahan, ‘‘Karakter sınavı’’ baÅŸlıklı yazısında, ÅŸu görüşü savundu: ‘‘Yanımda ATV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tezkan, Sabah Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ve AKP Grup BaÅŸkanvekili Salih Kapusuz'un basın danışmanı Ahmet Tezcan'ın da olduÄŸu bir görüşmeyi iÅŸ takibi görüşmesine çevirmeye kalktılar...Biz , siyasi iktidarla haber ve gazetecilik dışında birÅŸey konuÅŸmadık, konuÅŸmayacağız. Siyasi iktidardan gazeteci kimliÄŸini kullanarak hiçbir talepte bulunmayacağız.’Babahan, bu satırları yazarken, Kapusuz'un açıklamasındaki ‘‘ATV ile ilgili bir sorunu dile getirdiler’ cümlesini görmezden geldi. Trabzon'da bulunan Kapusuz, DHA muhabirlerinin ‘‘ATV ile ilgili sorunun ne olduÄŸu’’ konusundaki sorularına özetle ÅŸu yanıtı verdi: ‘‘Biliyorsunuz ATV sözleÅŸmeyle Dinç Bilgin'den Merkez Holding'e kiralanmış. ATV'nin de geçmiÅŸe dönük vergi borçları var. Kendileri vergi barışından faydalanmışlar. O kurumun borcunu küçültmek adına katıldıkları vergi barışından ilk taksit olan ve ÅŸu anda hatırlayabildiÄŸim kadarıyla 6.5 trilyonu Maliye Bakanlığı'na ödemiÅŸler. Ama BDDK'nın bundan haberi olmuÅŸ ve ödemeye karşı çıkarak müdahale etmiÅŸ. BDDK kendilerine yazı göndererek, ‘Burada birinci derecede alacaklı benim. Siz nasıl olur da Maliye Bakanlığı'na vergi ödemesi yaparsınız? Bizden baÅŸkasına ödeme yapamazsınız' demiÅŸ. Böyle olunca da kendileri bana, ‘Biz ÅŸahıslara kaçırmadık bu parayı. Bir kurumun borçlarını ödüyoruz. Bu da devlete ödenen borçtur. BirÅŸey yapmadık. Bu anlamda bir kolaylık saÄŸlamanızı istiyoruz. Böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. BDDK bize sıkıntı verdi. Bundan haberiniz olsun' dediler ve hükümetten ve bakanlıktan yardımcı olunmasını istediler.’’ Yalanlar ve gerçeklerSABAH: Milpa, Formula 1'i duyunca hemen arazi kapattı.GERÇEK: Söz konusu arsa projesi 1997'de baÅŸladı, Formula 1 2002'de kesinleÅŸti. Bölgede sadece DoÄŸan Grubu'nun deÄŸil birçok büyük holdingin benzer arsa yatırımı var.SABAH: Binlerce lüks villa yapılacak.GERÇEK: Ä°SKÄ° yönetmeliÄŸine göre 600 villa yapılabilir.SABAH: Arsa Formula 1 arazisine 4 kilometre mesafede.GERÇEK: Milpa arsası ile Formula 1 arasında kuÅŸ uçuÅŸu 10.7 kilometre mesafe var.SABAH: Turizm teÅŸvikleri gelecek inÅŸaat maliyeti düşecek.GERÇEK: Arsanın bulunduÄŸu yer için böyle bir teÅŸvik ve uygulama yok. Olması da mümkün görünmüyor.SABAH: Ä°zale-i şüyu Formula 1 onaylandıktan sonra oldu.GERÇEK: Ä°zale-i şüyu davası Formula 1'den çok önce baÅŸladı ve Formula 1'in yeri belli olmadan sonuçlandı.SABAH: Paravan alıcılar kullanıldı.GERÇEK: Milpa'nın projesi 1997'de 33 ortakla sözleÅŸme yapılarak baÅŸladı. Bu kiÅŸiler alıcı deÄŸil arsaların ilk ve asıl sahipleridir. Bu kiÅŸilerden bir kısmı arsa hisselerini satmak istedi. Bunları da projeye ilgi duyan kiÅŸiler aldı.SABAH: Milpa arsaları satın alarak çalışanlarına ve yakınlarına para aktardı.GERÇEK: Sözkonusu alımlarda para ödemesi gerçekleÅŸmedi. Projede sözleÅŸme gereÄŸi devir için ödenmesi gereken vergilere esas rayiç bedel olarak tespit edildi. Milpa'dan bu konuda para ödenmedi.SABAH: Ä°lksan'ın arsası kapatıldı, ucuza alındı.GERÇEK: Ä°lksan arsası sorunlu olduÄŸu için izale-i şüyu davası açıldı ve mahkeme kararı ile açık artırmada satıldı. Arsa bölünmediÄŸi için Milpa bu açık artırmaya proje gereÄŸi girmek zorunda kaldı, en yüksek teklifi verdi ve ilk artırmada arsayı aldı. EÄŸer arsa ikinci artırmaya kalsaydı üçte bir fiyata da alınabilirdi.Yücelen: Ben ÅŸerh düştümTBMM Yolsuzluklarla Mücadele Komisyonu raporunda Etibank Trona Madeni ihalesini Turgay Ciner'in lehine yönlendirmekle suçlanan Eski Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, bir açıklama yaparak, komisyonu kendi görüşlerine baÅŸvurmadan iddiada bulunmasını eleÅŸtirdi.Yücelen, açıklamasında özetle ÅŸunları söyledi:Yasaya göre, KÄ°T'lerde ihaleler bu kuruluÅŸların yönetim kurulları tarafından yapılır. Bu ihaleler tasdik için bile bakanın önüne gelmez. Bu çerçevede onay için benim önüme gelmemiÅŸtir. Bu ihalede benim yaptığım tek ÅŸey, konsorsiyum tarafından gelen bir mektubu üzerine ÅŸerh düşerek kuruma iletmek olmuÅŸtur. Devlet, her türlü talebi ilgili kuruluÅŸlara havale etme yükümlülüğündedir. Bu havaleyi yapmamam da sorumluluk doÄŸurabilirdi. Kaldı ki, bana intikal eden, konuyla ilgili baÅŸvuru evrakı üzerine ‘‘Trona önemli bir madendir. Bu anlamda üretime geçiÅŸ için süre, teknik kapasite, kurum menfaati gibi konuları gözönünde bulundurarak deÄŸerlendirmenizi rica ederim’’ ÅŸeklinde bir ÅŸerh düştüm.Devletin menfaatini korumak için düşülmüş bu ÅŸerh nedeniyle bana sorumluluk atfedilemez. Daha önemlisi, komisyon, bu güne kadar hiçbir ÅŸekilde benim bilgime baÅŸvurmamıştır. DoÄŸrusu, herhalde bu suçlamaları yapmadan önce benim de görüşlerimin alınması olurdu. Salt bu durum bile komisyonun siyasi mülahazalarla davrandığını göstermeye yeter. 19 yıllık milletvekilliÄŸim süresi içerisinde- ki bu sürenin 7 yıla yakın bir süresi Bakan olarak geçmiÅŸtir- yaptığım her türlü tasarrufun hesabını her zaman her yerde vermeye hazırım.Â