Carlos işini bilir!

Güncelleme Tarihi:

Carlos işini bilir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2017 21:20

Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden biri olan Renault-Nissan Grubu’nun CEO’su Carlos Ghosn, hem ABD hem İngiltere hem de Fransa’daki gelişmelerden endişe duyuyor. Trump’ın NAFTA kararı, İngiltere’nin Brexit belirsizliği ve Fransa’da Cumhurbaşkanı adayı Le Pen’in açıklamalarından rahatsız olan Ghosn, bu risklere karşı önlem alacaklarını açıkladı. Alınan olası önlemlerin Türkiye’nin lehine olabileceği söyleniyor.

Haberin Devamı

BÜNYESİNE Japon Mitsubishi’yi de katan dünyanın en büyük beş otomotiv üreticisinden biri olan Renault-Nissan Grubu’nun CEO’su Carlos Ghosn son dönemde 3 konuda büyük endişe yaşıyor. Bu endişelerini, geçtiğimiz hafta Renault Grubu’nun 2016 yılı finansal sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında dile getiren Ghosn, bunların Brexit, ABD’nin NAFTA kararı ve Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen’in açıklamaları olduğunu söyledi. Bu 3 konudaki belirsizliğin kendileri için büyük risk taşıdığını söyleyen Ghosn, bunlara karşı önlem alacaklarını belirtiyor.

İNGİLTERE GÜVENCESİ

Ghosn’un ilk endişesi İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma kararı yani Brexit. Çünkü Nissan, İngiltere’nin en büyük otomotiv fabrikasına sahip. Ghosn, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda oluşacak gümrük vergisi yükünün telafi edilmesini talep etmiş, aksi takdirde İngiltere’ye yatırım yapmayacağını açıklamıştı. Kısa bir süre sonra İngiltere Başbakanı Theresa May ile bir araya gelen Ghosn, hükümetin İngiltere’nin rekabetçi kalması için gerekli adımları atacağı konusunda kendisine güvence verdiğini belirtmişti. Bu güvencenin ardından da Nissan, Qashqai serisinin yeni modelini ülkede üretmeye devam edeceğini açıkladı. Ancak Ghosn, geçtiğimiz hafta bu konuda çekincelerinin bitmediğini belirterek, “İngiltere Başbakanı May’ın Brexit görüşmeleri sırasında bize verdiği güvenceyi unutmamasını umuyorum” dedi. Haziran ayından bu yana Renault-Nissan ve diğer otomotiv üreticileri İngiltere’de kur dalgalanmalarına karşı savunmasız kalmaya devam ediyor. Yapılan hesaplamalara göre İngiliz Sterlini’nin Euro karşısındaki her yüzde 1’lik kaybının ülkede üretim yapan markaların kârlılıklarına büyük bir negatif etki yaratıyor. İşte Ghosn bu yüzden Başbakan tarafından verilen güvenceye rağmen yeni yatırımlar konusunda kara kara düşünüyor.

Haberin Devamı

AMERİKA BELİRSİZLİĞİ

Ghosn’un kafasındaki ikinci endişe ise Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması yani NAFTA. ABD Başkanı Donald Trump’ın NAFTA’yı yeniden müzakereye açacağını söylemesinin yarattığı belirsizlik Ghosn’u endişelendirmiş. Ghosn, ortaya çıkan belirsizliğin Meksika’da üretimi olan tüm otomotiv şirketlerine olumsuz etki yaratacağını belirterek, “Renault’un da Meksika’da fabrikası var. Alınacak karar Güney Amerika pazarına yönelik imzalanan tüm ticaret anlaşmalarını etkileyebilir. Bu bizi çok rahatsız eden bir durum” dedi.

FRANSA ÖNLEMİ

Haberin Devamı

Ghosn’un gündemindeki diğer bir konu ise Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen‘in aynı Trump gibi otomotiv sektörüne şimdiden yapmaya başladığı uyarılar. Ghosn‘un yaptığı açıklamalarda, olası bir Le Pen başkanlığında kendilerine gelecek Trump vari saldırılara şimdiden önlem almak istediği hissettirmeye başladı. Ghosn’un Renault‘daki Nissan hisselerini arttırmak istediği ancak bunun Fransız devletinin Renault hisselerinin yaklaşık yüzde 20’sine sahip olduğu sürece mümkün gözükmediği belirtiliyor. Ghosn, Renault ve Nissan‘ın yeni yatırımlarının Fransa‘ya sıkıştırılarak maliyet avantajını kaybetmesine şimdiden dur demek istiyor. Bir başka değişle Ghosn, ABD‘de Ford, General Motors, Fiat-Chrysler’in başına gelenleri yaşamak istemiyor. “Bizim işimiz riskleri değerlendirmek ve bu tür risklere karşı nasıl önlem alabileceğimizi bulmak” diye konuşan Ghosn’un 3 konu hakkında önümüzdeki günlerde bir eylem planı açıklaması bekleniyor. Ghosn’un açıklamaları Türkiye açısından da büyük önem taşıyor. Bugün Renault’un en kârlı fabrikalarından biri Türkiye’de bulunurken, Ghosn Nissan üretmek istediğini de açıklamıştı. Gerek İngiltere’nin durumu gerekse Fransa’da yeni yönetimin korumacı ekonomiyi benimseme ihtimali, Türkiye’ye hem Renault’un daha fazla yatırım yapmasını hem de Nissan’ın gelmesinin önünü açabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!