Çare yeşil su

Güncelleme Tarihi:

Çare yeşil su
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2018 21:41

Birleşmiş Milletler, 1993 yılında genel kurulunda ilan ettiğinden bu yana 22 Mart Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. BM su kaynak-larının daha verimli kullanılması ve korunması için de her yıl rapor hazırlıyor. Bu yılki raporda doğaya dayalı su yönetimlerinin dünyayı kurtara-bileceği vurgulandı.

Haberin Devamı

BİRLEŞMİŞ Milletler Dünya Su Kalkınma Raporu’nu yayımladı. Buna göre 2018, doğaya dayalı çözümler, suyun temini, kalitesinin iyileştirilmesi ve doğal afetlerin etkisinin azaltılmasında önemli bir rol oynayabilir . BM buna da Hindistan’ı örnek veriyor. Hindistan’da tarihinin en kötü kuraklığını 1986’da yaşayan Rajathan bölgesinde başlayan su toplama yapıları, ormanların yeniden oluşturma çabalarıyla beraber yeraltı sularının arttığı ve ekim alanlarının verimliliğinin iyileşti. Raporda, su kaynaklarının yönetiminde, nüfus artışının ve iklim değişikliğinin neden olduğu su güvenliğine yönelik ortaya çıkan sorunları karşılamak için yeni çözümlere ihtiyaç olduğu vurgulandı.

BM raporunda daha yeşil su yönetimi uygulanmasının tarımsal üretimi dünya çapında yüzde 20 artırabileceği tahmini yer alırken, özellikle düşük gelir düzeyindeki 57 ülkede bu uygulamalar hayata geçirildiğinde üretim verimliliğinin yüzde 79 artacağı vurgulandı. Doğaya dayalı su yönetimleri şehirlerde de uygulanabiliyor. Ki 1990’da New York’ta başlatılan geri dönüşüm ve su toplama önlemleriyle şehrin su arıtma ve bakım maliyetlerine yılda 300 milyon doların üzerinde tasarruf sağlanıyor.

Haberin Devamı

SÜNGER ŞEHİRLER

Çin de boş durmadı. Su için giderek artan bir talep ile karşı karşıya kalan ülkeler ve belediyeler yeşil çözümlere artan bir ilgi gösteriyor. Örneğin, Çin yakın zamanda kentsel yerleşimlerde su mevcudiyetini iyileştirmek için “Sünger Şehri” adlı bir proje başlattı. 2020 yılına kadar, ülke genelinde 16 pilot Sünger Şehirler inşa edecek. Amaçları, yağmur suyunun yüzde 70’ini daha fazla toprak geçirgenliği, tutulması ve depolanması, su arıtımı ve bitişik sulak alanların restorasyonu yoluyla geri dönüştürmek.

Rapora göre dünyada su tüketiminin yüzde 70’i sulama amaçlı tarımda kullanılıyor. Yüksek su stresi ve nüfus yoğunluğu olan bölgelerde bu rakam yükseliyor. Sanayi, enerji ve üretim suyun yüzde 20’sini kullanıyor. Kalan yüzde 10’luk kısım evsel kullanıma giriyor. İçme suyu için kullanılan oran ise yüzde 1’den daha az.

Haberin Devamı

KITLIK BÖLGESİNDE

Rapora göre küresel su döngüsü de değişiyor. Şu anda, tahmini 3.6 milyar kişi (neredeyse küresel nüfusun yarısı) potansiyel olarak su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor. Ve bu nüfus 2050 yılına kadar 4.8-5.7 milyar kişiye çıkacak. 1990’lardan beri su kirliliği neredeyse her yerde kötüleşti. Afrika, Asya ve Latin Amerika’da nehirlerdeki su kalitesinin bozulmasında artış bekleniyor. Küresel olarak, en yaygın su kalitesi sorunu ise yüzlerce kimyasalın su kalitesini etkilemesi. En büyük kirlenmenin düşük ve orta-orta gelirli ülkelerde meydana gelmesi öngörülüyor.

Bunun yanı sıra sellerden kaynaklanan riskli kişilerin sayısı 2050 yılında bugünkü 1.2 milyardan yaklaşık 1.6 milyara yükselmesi öngörülüyor ki bu dünya nüfusunun yüzde 20’si anlamına geliyor. Arazi bozulumu ve çölleşmeden ise 1.8 milyar kişi etkileniyor.

Haberin Devamı

Rapora göre 2.1 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyu hizmetlerine erişemiyor. 2050’ye kadar dünya nüfusunun 2 milyar artması ile birlikte su talebinin bugüne göre yüzde 30 oranında artacağı tahmin ediliyor.

Küresel olarak toplum tarafından üretilen atık suyun yüzde 80’inden fazlası, arıtılmadan veya tekrar kullanılmadan çevreye geri akıtılıyor. Ormanlık arazinin en az yüzde 65’i bozulmuş durumda. 1900 yılından beri insan faaliyetinin bir sonucu olarak doğal sulak alanların tahmini yüzde 64-71’i kaybedildi. Her yıl 25 ila 40 milyar ton toprak tarım kaynaklı toprak erozyonuna uğruyor. Bu durum ürün verimini ve toprağın su, karbon ve besin maddelerini düzenleme kabiliyetini önemli ölçüde azaltıyor.

Haberin Devamı

100 SU VARLIĞI TEHDİT ALTINDA

TEMA Vakfı, Dünya Su Günü nedeniyle yayımladığı açıklamada tehdit altında bulunan 100 adet su varlığı tespit ettiğini duyurdu. İklim değişikliğinin sadece dünyayı değil, Türkiye’yi de igilendirdiğini vurgulayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Geçen yıl yaz aylarında yaşanan aşırı iklim olayları ile iklim değişikliğinin etkisini Türkiye’de de hissetmeye başladık. Bunun gibi sayılabilecek farklı etkiler de mevcut. Bugün iklim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan suyla ilişkili krizleri görüyoruz. Bitki örtüsünün, toprağın, nehirlerin ve göllerin bozulması sellerin, kuraklığın, su kirliliğinin şiddetini ve etkisini daha da artırıyor. Ekosistemlerimizi ihmal ettiğimizde, hayatta kalmak ve gelişmek için ihtiyacımız olan suya erişimimizi zorlaştırıyoruz. Doğa temelli çözümler birçok su sorununu çözme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamda yeni ormanlar oluşturulması, nehirlerin taşkın yataklarına yeniden bağlanması ve sulak alanların iyileştirilmesi su döngüsünü yeniden dengeleyecek ve hayatı olumlu etkileyecektir. Bununla birlikte 2016 yılında Türkiye’deki su sorunlarını tespit edebilmek için vatandaş bilimi yöntemi ve gönüllülerimizin kıymetli destekleri ile Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası’nı hayata geçirdik. Gönüllülerimiz bugüne kadar 50 ilde 100 vaka tespit etti. Ancak maalesef tehditlerle karşı karşıya olan ve henüz bu çalışma ile belgelenmemiş birçok farklı su varlığı var. Tehdit altında olan başka su varlıklarının tespit edilmesi ve haritanın güncellenmesi için herkesi davet ediyoruz” dedi.

Haberin Devamı

DÜNYA SU GÜNÜ NEDİR?

22 Mart tarihi, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ilan edildiğinden bu yana Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. Teklif ilk kez, 1992’de Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda (UNCED) gündeme getirildi. 1993’ten itibaren katılım her yıl katlanarak arttı; halk, desteklerini göstermek amacıyla gün boyu muslukları açmamaya teşvik edildi. Birleşmiş Milletler ve üye ülkeler bu günü, dünyadaki su kaynakları ile ilgili somut çalışmaları ödüllendirmek ve Birleşmiş Milletler tavsiyelerini uygulamaya ayırdılar. Her yıl Birleşmiş Milletlerin su alanında çalışmalar yapan farklı bir kuruluşu Dünya Su Günü’nde yapılacak uluslararası etkinlikleri destekleyip koordine ediyor. UN-Water, kurulduğu yıl olan 2003’ten bu yana Dünya Su Günü etkinliklerine öncülük edecek BM kuruluşunu, etkinlik konusunu ve verilecek mesajları belirleme sorumluluğunu üstleniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!