Güncelleme Tarihi:
"DÜNYA ŞİRKETİ OLMAK ZORUNDAYIZ"
Arçelik Genel Müdürü Nedim Esgin, "Türkiye'nin en büyük şirketiyiz" diyor, ancak bu konumu yeterli bulmuyor. Hedeflerinin 1-3 milyar dolar arası ciro yapmak olduğunu söylüyor. Satışlarda da, ihracatın payını yüzde 50'ye çıkarmak istediklerine dikkat çekiyor. Hatta yeni şirket alımlarına imza atmak istediklerini de belirtiyor.. Esgin, "Rakiplerimize baktığımızda, şirket satın alarak büyüdüklerini görüyoruz. Biz de bu yola girdik" diye konuşuyor. Ardından da, yurtdışında yeni yatırım kararlarına dikkat çekiyor ve yeni vizyonunu açıklıyor: "Önümüzdeki 5 yılda dünya şirketi olma hedefi içinde, yurtdışında büyümeyi çok önemli görüyoruz."
ÖZEL GÜNLER EKONOMİSİ
Önceleri sadece, bayramlar vardı. Onu Anneler Günü'nün yükselişi izledi. Son yıllarda ise Sevgililer Günü ve Yılbaşı en çok önem verdiğimiz günler arasında yer alıyor. Özel günlerden bahsediyoruz. Etkinlikleri ve toplum içindeki yaygınlıkları giderek artıyor. İçerdikleri anlamın yanı sıra, en dikkati çeken yönleri "tüketimi" artırmaları. Şirketlerin kampanyaları ile de desteklenen "özel günler"ler neredeyse "özel bir ekonomi" yaratıyor. Ürünlere göre satışlarda 3-4, hatta daha fazla artışlar gözleniyor.
MESAFEYÄ° Ä°YÄ° AYARLA!
Futbol, basketbol, rugby, voleybol ve diÄŸer takım sporları... Hepsinin ortak özelliÄŸi, oyuncu sayısının 11'i aÅŸmaması... Uzmanlar, bu gerçeÄŸin iÅŸ dünyasında da uygulanması, ÅŸirket içindeki takımların ona göre oluÅŸturulması gereÄŸine dikkat çekiyor. Åžirket büyüyüp, çalışan ve yönetici kademeleri arttıkça, iletiÅŸimin azalma riski ortaya çıkıyor. Bu da kurum içi "mesafeyi artırıyor", baÅŸarısızlığa zemin hazırlıyor. Ä°ÅŸin sırrı "baÅŸarılı mesafe yönetiminde"....Â
BÜYÜK DEĞİŞİM
Değişimi en iyi rakamlar anlatıyor... Milliyet, Türkiye'nin en köklü gazetelerinden... Son 1.5 yıldır yürütülen stratejiyle, büyük bir değişim geçiriyor. Bunu, içerik yapısından eklere, promosyon politikasından pazarlamaya, her cephede hissetmek mümkün... Yükselen tiraj, düşen giderler, artan ilan gelirleri, gençleşen okur profili, zengin içerik anlayışı ve sürekli yatırım yapılan insan kaynakları... Milliyet'in tepe yönetimi, büyük değişimi anlatırken bunlara özellikle dikkat çekiyor...
İNSAN KAYNAĞI İHTİYAÇ ANALİZİ
Bankacılık, turizm, gıda, sigorta, teknoloji, otomobil, perakende ve diğerleri... Bir yanda işsizlik, diğer yanda şirketlerin çalışan ve yönetici ihtiyacı. Üstelik sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da benzer tablo var. Trend böyle giderse, bazı alanlarda fazlalık, bir bölümünde ise açık büyüyerek artacak. Krizin sona ermesiyle birlikte bu gerçek daha iyi anlaşılacak. Avrupa Birliği bu konuyu, bir araştırma ile gündeme getirdi. Türkiye'de ise insan kaynakları uzmanlarının uyarılarından öteye gidilmiyor...
ÇEKİLME HAREKATI
"Biz de girelim", "Rakibimiz satın aldı, biz de alalım" gibi yaklaşımlara son 15 yılda çok tanık olduk. Büyük gruplar, bu sürede bulundukları sektör sayını artırıp, yeni alanlara girdiler. "Core business" (Çekirdek iş) yaklaşımı ise unutuldu. Ancak, ekonomide yaşanan sıkıntılar, grupları öze döndürüyor gibi... Çok sayıda grup ana işleri dışındaki sektörlerden çekilirken, şirket kapama ya da satma yoluna gidiyor. Uzmanlar, trendin güçlenerek devam edeceği görüşünde...
ASLINDA Ä°FLAS DA ZOR
Belki başlangıçta biraz ters gibi gelebilir. Hatta "bu kadarı da olmaz" diyenler çıkabilir. Ancak, "Şirketleri iflas etmeyen ülkenin, ekonomisi iflas eder" yaklaşımını benimseyenlerin sayısı artıyor. Bu görüşü savunanlar, her koşulda, Türkiye'de şirketlerin iflas etmediğini, bu sürecin yıllar aldığını belirtiyor. 14 yıl süren iflas davaları da buna örnek... Oysa, "koma hali" yerine, iflas, hem şirkete hem de iş dünyasına yarar sağlayacak diyenlerin sayısı artıyor. Talep ise yasal düzenlemenin bir an önce yapılması...
Â
BÃœYÃœK KRÄ°ZÄ°N NERESÄ°NDEYÄ°Z?
Büyüme, canlanma, hareketlilik, olumlu sinyaller... Son dönemde ekonomi ve sektörlerden benzer haberler geliyor, çeşitli yorumlar yapılıyor. Beyaz eşyadan gıdaya, sektörlerdeki son durumla ilgili analizlere yer veriliyor. Ancak, ortaya konulanlar durumu açıklamaya pek yeterli değil... Sektörün "dip" yaptığı yerden bugüne, alınan yolun kapsamlı analizini ilk defa Capital yapıyor ve herkesin merak ettiği soruya da açıklık getiriyor.
Ä°KÄ°NCÄ° LÄ°G'DE NELER OLUYOR?
Â
İşlem hacmi çok yüksek değil... Ancak, şirket sayısında Türkiye, dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Factoring sektöründe tam 109 şirket var. Bunlardan yaklaşık 80'i orta ve küçük ölçekte. Bazıları iş yapmıyor, bir bölümü hakkında bilgi edinmek bile zor. "Factoring'in İkinci Lig" diye nitelendirilen bu şirketlerin geleceği şimdiden tartışılmaya başlandı. Birleşme, büyüme ya da çekilme senaryolarının 2003 yılında iyice belirginleşeceği tahmin ediliyor.
ETHEM BEY'İN MÜHTİŞ ÖYKÜSÜ
Yükseliş öyküsünü okuyunca, siz de hak vereceksiniz... Ethem Sancak'ın iş yaşamı, girişimciler için örnek olacak nitelikte. 1980'lerin başında ilaç depoculuğuyla başladığı iş yaşamında, Türkiye'nin en büyük dağıtım şirketlerinden birinin sahibi oldu. Ardından önce yüzde 50'sini Alman Alliance UniChem'e sattı. Şimdi Türk firması kimliğiyle dünya pazarlarına yatırım yapıyor. Hedef Alliance Holding'in başkanı Sancak, "10 yıl sonra dünyada 6-7 tane dağıtıcı kalacaksa, bunlardan birinin Hedef olmasını amaçlıyoruz" diyor.
MÜŞTERİNİN AŞK ANALİZİ!
Araştırmalar, artık müşteriyi sadece elde tutmanın yeterli olmadığını gösteriyor. Onları daha kârlı müşteri haline getirmek istiyorsanız, sadakat ve harcama seviyelerini tıpkı bir hafiye gibi yakından izlemelisiniz. Müşteriyi kaçırmamak için değil harcama seviyelerini yükseltmek için çalışmalısınız. Bunun için müşterilerinizin "temkinli" mi, "duygusal" mı yoksa "hoşnutsuz" birer göçebe mi olduğunu saptamanız gerek...
PAZARLAMADA YENÄ° PARADÄ°GMA
Profesör Philip Kotler'i artık herkes tanıyor... Pazarlamanın tartışmasız "bir numaralı gurusu"... "Marketing Moves" (Pazarlama Hareketleri) adlı yeni kitabıyla büyük ilgi topladı. Pazarlamanın, eski ekonomi koşullarına göre yürütülemeyeceğini, bir dönüşüm gerektiğini vurguluyor. Bu nedenle de "Bütünsel pazarlama" (Holistic marketing) yaklaşımına dikkat çekiyor, değişen paradigmanın koşullarını analiz ediyor. Bir baş ucu eseri niteliğindeki müthiş çalışmadan öne çıkanları Capital sizler için özetledi...
DÖVİZ RİSKİNE DALGA KIRAN !
Özellikle ihracatçı ve ithalatçı şirketler bu ürüne yabancı değil. Geçmişte kullananlar vardı. Ancak, ekonomik krizden sonra forward piyasası neredeyse durdu. Aşırı dalgalanmalar nedeniyle piyasa işlemez hale geldi. Şimdi ise normale dönüş var. Dalgalanmanın belli düzeylere gerilemesi, bu ürünün cazibesini artırdı. Finansbank, Koçbank ve TEB'in öncülüğünde forward işlemleri yeniden başladı. Bankacılar, "İhracatçıdan turizmciye, döviz riski taşıyanlar için ideal bir ürün" değerlendirmesini yapıyor.
Â
Â
Â