Güncelleme Tarihi:
Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, Başbakan Merkel’in kabinede en çok güvendiği isimlerin en başında geliyor. Merkel bir önceki kabinesinde Başbakanlıktaki tüm işlerinin koordinasyonundan sorumlu müsteşar yaptığı Altmaier’i yeni kabinesinde ekonominin başına getirdi. Türkiye ile Almanya arasında bozulan ilişkilerin yeniden düzelmesi girişimlerinde Peter Altmaier’in önemli çabası var. Türkiye’yle ilişkilerin önemini her fırsatta vurgulayan Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyaretiyle başlayan ikili ilişkileri ekonomik işbirlikleri temelinde derinleştirmek için Türkiye’ye geliyor. Altmaier’e Siemens, EON gibi Almanya’nın mega şirketlerinin 35 CEO’su, Alman medyasından ARD, RTL gibi televizyon kanalları ve en ciddi gazetelerinden 25 gazeteci, müsteşar ve uzmandan oluşan 80 kişilik bir işveren, gazeteci ve uzmanlar ordusu eşlik edecek. Bakan uçağına da Türk basınını temsilen sadece Hürriyet gazetesini aldı. Türkiye ziyareti öncesi Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Altmaier, ziyaretinin amaçları hakkında çok önemli ve sıcak mesajlar verdi.
Sayın Bakan, 25 Ekim’de iki günlüğüne Türkiye’yi ziyaret edeceksiniz. Bu ziyaretinizin amacı ne? Ziyarette nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?
- Ben ziyaretimde ekonomik ilişkilerimizi genişletmemiz gerektiği mesajını iletmek istiyorum. Almanya, Türkiye’yle istikrarlı ve canlı bir ekonomik ilişkiden yana. Biz Türkiye’nin istikrarlı kalmasını istiyoruz. İki taraf için de ekonomik ve büyüme imkanlarının mevcut olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de yatırım yapan 7 bin 500 Alman işadamı var. Almanya’da yatırım yapan büyük Türk şirketleri bulunuyor. Biz bu işadamlarına birlikte daha yeni projeler geliştirmeleri ve daha iyi bir işbirliğine gitmeleri konusunda destek vermek istiyoruz. Elbette siyasi ilişkiler iyi olursa, tartışmalı sorunlarda hemfikir olursak, bu çok daha kolay olacak. Ama önemli olan işbirliğini geliştirmek için gerekli altyapıyı kurmak. Son yıllarda Alman iş insanlarıyla Türkiye’ye yatırım konusunda büyük bir tedirginlik yaşandı. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Bunu değiştirmek için sanayi, ticaret odaları, orta ölçekli işyerleri, ama aynı zamanda büyük şirketlerin işbirliğine ihtiyacımız var. Bu nedenle birkaç yıl önce karara bağlanan, ama şimdiye kadar bir türlü toplanamayan Türk Alman Ekonomi ve Ticaret Komisyonu, ünlü JETCO’nun nihayet işe başlamasını istiyorum. Bu benim için çok önemli. Komisyon sadece bir Türk bakan Almanya’ya gelince ya da bir
Alman bakan Türkiye’ye gidince toplanmayacak. Bu konuda iki taraf da çok istekli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinden sonra Türk Alman ilişkilerinde ne değişti?
- Öncelikle iki tarafta, ziyaretten önce de bizim birbirimize ihtiyacımız olduğu inancı yerleşti. Birlikte çalışırsak, çok daha fazla şeylere erişeceğimizi gördük. Ziyarette bunun zorlu bir süreç olduğunu da yaşadık. Çünkü halen çekinceler, düş kırıklıkları ve güvensizlikler var. Bunu Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ve Başbakan açık açık ifade etti. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendi açısından bunları dile getirdi. Ekonomiden sorumlu biri olarak ben şuna inanıyorum: Biz bu farklı görüşlerin tamamen ortadan kalkmasına kadar bekleyemeyiz. Tam tersine güçlü bir ekonomik işbirliği, tüm alanlarda güçlü bir alışveriş içine girerek, ilişkilerimizin düzelmesine katkıda bulunmak zorundayız. O zaman siyasi sorunları çözmek daha kolaylaşacaktır. Almanya ve Türkiye 150 yıldır devam eden bir sıkı işbirliğine sahip. Zor dönemler, işbirliğinde kriz yaşanan devreler oldu.
Almanya, Türkiye’nin istikrarı koruması ve ekonomik sorunların üstesinden gelmesi için nasıl bir katkı verecek?
-Türkiye güçlü bir ekonomisi olan bir ülke. Geçtiğimiz yıllarda büyük bir büyüme kaydetti ve yeni bir orta tabaka oluştu. İstanbul bölge olarak Avrupa’nın en çok büyüyen bölgelerinden. Gayrisafi hasılası birçok Avrupa ülkesinin üzerinde. Bu çok iyi bir gelişme. Buna rağmen ama Türkiye son aylarda ekonomide bazı zorluklarla karşılaştı. Almanya’nın Türkiye’nin istikrarına ilgi ve güven duyduğu sinyalini vermesi, bizim verebileceğimiz ilk ve en önemli sinyal. İkinci sinyal ise somut projeleri gerçekleştirmek. Bu konuda Alman dış ticaret mevzuatında Hermes ihracat kredi garantisi gibi destek imkanlarımız var. Türkiye’nin önemli gördüğü farklı projeler söz konusu. Bu projelere talip olmak isteyen Alman şirketleri var. Biz enerji alanında işbirliğini derinleştirmek istiyoruz. Ama yeni teknoloji alanında, “Endüstri 4.0” denilen internet dalında, yapay zeka alanında işbirliğini genişletmek istiyoruz. Bu, Türkiye’nin yeni büyüme şansına kavuşmasına yardımcı olacak.
DOKTORLARIM TÜRK
Almanya’da Türk arkadaş ve dostlarınız var mı?
- Türkiye kökenli insanlarla hep arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerim oldu. Öncelikle siyasette. Serap Güler’le çok iyi arkadaş olduk. Cem Özdemir’le Hıristiyan Demokrat Birlik ile Yeşil milletvekilleri arasında kurulan Pizza Connection’de yıllarca beraber çalıştık. Doktorlarımın bazıları Türk kökenli. Diş doktorum, kulak-burun- boğaz doktorum Türk. Çok Türk aydını tanıyorum. Ama belirleyici olan nokta, bu arada Türk hükümetinden bir çok temsilciyi de şahsen tanımış olmam. Benim arzum bu işbirliğini derinleştirmek.
HIZLI TREN PROJESİ BİZİM DE YARARIMIZA
Türkiye modern yüksek hızlı tren ağını genişletmek istiyor. 35 milyar Euro’luk bir proje söz konusu. Siz bu projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu konuyu elbette Ankara ziyaretimde enine boyuna ele alacağız. Ben böyle büyük projelerin hayata geçmesinden yanayım. Çünkü bir yanda milyonlarca insana kolaylık sağlayacak. Öte yanda ise ekonomik geliş-meyi teşvik edecek. Sadece Türkiye’deki konjonktürü desteklemekle kalmayıp, gelecekte büyüme imkanı sunacak. Bu Almanya’nın da çıkarına. Çünkü bu sayede bizim ikili ticari ilişkilerimiz artacak. Bu nedenle ziyaretimde, eğer Türkiye de isterse, böyle bir projeye dış ticaret mevzuatı aracılığıyla nasıl bir işlerlik kazandırırız konusunu somut olarak konuşacağız. Burada söz konusu Alman şirketi Siemens’in bu projeyi üstlenmesi. Bunu Türk mevkidaşla-rımla ele alacağız. Benim bildiğim, Türkiye’nin altyapısını iyileştirecek ve Türkiye’nin ekonomik istikrarının gelişmesine katkı sağlayacak çok önemli bir proje bu. Bu Almanya’nın da yararına.
Heyete katılmak için çok başvuru geldi
Kaç kişilik bir heyetle Türkiye’ye gidiyorsunuz? Önce 100 kişi denildi. Şimdi 80’in altında deniliyor. Sayının azalmasının bir nedeni var mı? Alman işadamları mı Türkiye seyahatine fazla ilgi duymuyor, yoksa bunun için yeteri kadar çalışma yapılmadı mı?
- Çok başvuru geldi. Ama biz maalesef hepsini alamayız. 35 civarında işadamı, 25 basın mensubuyla birlikte gidiyorum. Bunun yanında iki müsteşar, 3 Federal milletvekili ve bakanlığımdan çok sayıda uzman ziyaretimde bana eşlik edecek. Toplam 80 kişinin üzerinde bir heyetle gidiyorum. İlgi çok yüksekti. EON şirketinin CEO’su Dr. Johannes Teyssen, Bilfinger CEO’su Tom Blades gibi çok sayıda büyük şirketin CEO’ları geliyor. En üst düzeyde bir heyetle gidiyorum. Bu işadamlarının birçoğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Berlin’de görüştü. Bu gezi ilişkilerin yoğunlaşıp derinleşmesine vesile olacak. Biz kendi dinamiklerine kavuşmasını istiyoruz.