Cansızlar: SPK-BDDK birleşmesi hantallaştırır

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) BaÅŸkanı DoÄŸan Cansızlar, ''SPK-BDDK birleÅŸmesinin bürokratik hantal yapıyı daha da ağırlaÅŸtıracağını düşünüyorum'' dedi.Cansızlar, ''Bağımsız Düzenleyici Kurumlar'' seminerinde yaptığı konuÅŸmada, bağımsız kurul kavramına kendisinin karşı olduÄŸunu, onun yerine özerk kurum demek gerektiÄŸini belirtti. Kurullarla ilgili tartışmaların genelde özerk kurumların karar alma süreçleri, bütçeleri, personel atamaları, maaÅŸları, denetimleri, özerklikleri ve hesap verilebilirliklerine iliÅŸkin yapılanmalar  üzerine yoÄŸunlaÅŸtığını ifade eden Cansızlar, ''görüşler genellikle bu kurullara iliÅŸkin bir çerçeve kanununun olmayışı, standart yokluÄŸu, yeterince denetlenmedikleri ve kurul üyeliklerine atamaların isabetli olmadığı gibi kurumsal oluÅŸuma yönelik görüş ve öneriler üzerine oldu'' dedi.      TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMASITÃœSÄ°AD'ın Raporu'nda bazı sektörlerin tek çatı altında birleÅŸtirilmesinin ifade edildiÄŸini de belirten Cansızlar, şöyle devam etti:     ''Sermaye Piyasası, BDDK ve sigortacılık sektörünün tek çatı altında birleÅŸmesi, özellikle bu üç kuruluÅŸun bir arada olmasının beraberinde bir hantallığı getireceÄŸini tahmin ediyorum. Böylesi bir hantal yapının, kamu reform hazırlıkları ile iÅŸlemlerin ve bürokrasinin azaltılması konusunda yapılan çalışmalara, bu amaca hizmet edebileceÄŸini düşünmüyorum. SPK-BDDK birleÅŸmesinin, bürokratik hantal yapıyı daha da ağırlaÅŸtıracağını düşünüyorum. Ayrıca hem esneklik ve yeniliklere adaptasyon konusunda da bazı sıkıntılar olacağını tahmin ediyorum. Bankacılık, kamunun borçlanma gereÄŸinin yüksek olması nedeni ve  devlet kağıtlarının bankaların portföylerinde büyük miktarda tutulduÄŸu dikkate alındığında, dominant bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır.     Böylesi bir birleÅŸme, sigortacılık, BDDK ve SPK birleÅŸmesi oldu takdirde, yine böylesi geliÅŸmiÅŸlik düzeyi aynı olmayan üç ayrı kuruluÅŸun bir araya gelmesi gibi bir sıkıntı olacaktır ve burada çıkar çatışmaları içinde olunacağını tahmin etmekteyim. Bankacılık bilgi ve uzmanlık gerektiren iki ayrı konudur. Bu konuda da dikkatli olmak lazım.''Son günlerde gündeme getirilen bir baÅŸka konunun da aracı kurumların bankalar yolu ile denetlenmesi olduÄŸunu belirten Cansızlar, bu konuda oldukça yanlış bir algılama olduÄŸunu, ihtisas alanına sahip olan kurumların kendi has alanları ile ilgili konularda denetim yapmalarının daha kolay olacağını bildirdi.     Cansızlar, ''sermaye piyasası olarak özerkliÄŸi biz devletin içinde devlet olarak algılamıyoruz. Denetim mekanizmalarından kurtulmak olarak algılamıyoruz. Her türlü denetime açık olduÄŸumuzu, ÅŸeffaflığı, hesap vermeyi en temel ilkesi olarak benimsedik'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.     ÖzerkliÄŸi zedelememek koÅŸulu ile, belli çerçeve standartlarının getirilmesi, üyelerin atamalarında liyakatın benimsenmesi gibi konularda çerçeve tasarısının olması gerektiÄŸine inandıklarını da vurgulayan Cansızlar, şöyle devam etti: ''Kurul ile kurum ayrımının kesin olarak yapılması gerekir. Aksi halde atamalarda kurul üyelerinin kontenjanlarla alındığını duyuyoruz, bu olacak ÅŸey deÄŸil. Kurum-Kurul ayrılmalı. Böylesi kontenjan verilmesi de sakıncalı. Mutlaka yargı kesiminden de bir üye buralarda olmalı. Yargıdan, üniversiteden bir kiÅŸinin atanmasında yarar var, her bakanlığa kontenjan verdiÄŸinizde çıkar çatışmaları daha farklılaşıyor. Bakanlar Kurulunun bu kurul üyelerini bir çırpıda atamasında büyük yarar var. Kurul üyelerinin mesailerinin de dikkate alınması lazım. Mesailerin (full-tıme) olduÄŸu bir iÅŸtir bu. Kararlarda çekimser oy kullanılmaması gerekir, ya red ya kabul olmalıdır. Kurulların uyacakları mevzuatların da belirlenmesi lazım, yeknesaklık olması gerekir bunlarda. Denetim konusunda ise kurulların Sayıştay'ın mutlak surette denetimin ihtiyacı var.''   EPDK BAÅžKANI Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu BaÅŸkanı Yusuf Günay da elektrik üretim, dağıtım ve ticaretinden devletin artık vazgeçtiÄŸi bir döneme girildiÄŸini belirterek, ''bu ay itibarıyla üretim ve dağıtım tesisleri özelleÅŸtirme portföyüne alınacak ve bu yıl sonuna kadar da üretim ve dağıtım tesislerinin özelleÅŸtirilmesi ihalesine çıkılacak. Bu önemli bir adım'' dedi.   Günay, Seminerde yaptığı konuÅŸmada, Kurulla ilgili bilgi verdi. Bağımsız kurul ifadesine kendisinin de karşı olduÄŸunu bildiren Günay, bağımsızlığın kurul üyeleri için karar alma sürecinde geçerli olduÄŸunun söylenebileceÄŸini kaydetti. Günay, bu ay sonunda çalışmaları tamamlayarak, 1 Temmuz'da bölgesel tarifeye geçmeyi planladıklarını da belirterek, ÅŸu bilgileri verdi:''Bölgesel tarife konusu gerçekten Türkiye'de serbest piyasa uygulamasında ciddi iÅŸlerden birisidir. Bu konuda çalışmalarımızı Bakanlar Kurulu'na arz edeceÄŸiz. 1 Ocak 2004 tarihinde de Serbest Piyasa Kanunu uygulanması gereÄŸi, gerçek fiyatlandırma dönemine geçmiÅŸ olacağız. Denetleme konusunda ise ÅŸu an kurulların denetimsiz olduÄŸu gibi bir kanı var, bu doÄŸru deÄŸil. Bütün kurullar BaÅŸbakanlık MüfettiÅŸi koordinatörlüğünde, Yüksek Denetleme Kurulu ve Maliye MüfettiÅŸlerinden oluÅŸan komisyonca denetlenmektedir.''    Günay, Kurul üyelerinin aldığı ücretler noktasında yanlış bir anlama olduÄŸunu, medyada zaman zaman Kurulların maaÅŸlarının BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarının maaşı ile sınırlandırılacağı konusunun yer aldığını söyledi. Günay, ''EÄŸer BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarının maaşı ile sınırlandırılırsa maaÅŸlarımızda artış olur, bunu da arz ederim'' dedi.Â