Cankurtaran değil kumkurtaran
Güncelleme Tarihi:
Muğla'nın en fazla ziyaretçi çeken ören yerlerinin başında gelen Sedir Adası'nda, Mısır kraliçesi Kleopatra'nın adını taşıyan plajın kumu, özel olarak korunuyor. Kleopatra Plajı'ndaki kulede diğer plajların aksine cankurtaranlar değil, "kumkurtaran" özel güvenlik görevlileri çalışıyor.
Muğla'daki Kleopatra Plajı'nın altın sarısı özel kumu, özel güvenlik görevlileri tarafından korunuyor. Marmaris'e 25 kilometre uzaklıktaki Çamlı Mahallesi'nden gidilen Sedir Adası, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarının yanı sıra Mısır kraliçesi Kleopatra'nın adını taşıyan plajıyla da ilgi görüyor. Romalı Komutan Marcus Antonius'un, sevgilisi Kraliçe Kleopatra için Mısır'dan gemilerle getirttiğine inanılan altın sarısı kum, özel olarak korunuyor. Plajdaki kulede, diğer plajların aksine cankurtaranlar değil, "kumkurtaran" özel güvenlik görevlileri çalışıyor. Nadir rastlanan kumları nedeniyle etrafı halatla çevrilen, havlu sermenin ve terlikle girmenin yasak olduğu plajdaki Türkçe ve İngilizce uyarı tabelasında, “Plajdan hiçbir şekilde kum alınamaz, taşınamaz, kum alındığının tespiti halinde 2863 sayılı Yasa kapsamında yasal işlem uygulanacaktır” yazıyor.
EN ÇOK RUSLAR VE TÜRKLER TEŞEBBÜS EDİYOR
Plajın kenarında kurulan kulede nöbet tutan özel güvenlik görevlileri, plajın çevrili kısmına geçenleri, havlu serenleri ve terlikte girenleri düdük çalarak uyarıyor. Saat 08.00'den, plajın kapandığı saat 19.00'a kadar sırayla nöbet tuttuklarını belirten güvenlik görevlileri, cankurtaran kulesinde bekledikleri için kendilerini cankurtaran sandıklarını, ancak kendilerinin can "kum" kurtardıklarını söylediler. Ziyaretçilerin, kumları yüzlerine sürdüklerinde Kraliçe Kleopatra gibi güzelleşeceklerine inandıkları için yanlarında götürmek istediklerini ifade eden görevliler, en çok Rus ve Türk turistlerin kum alma teşebbüsünde bulunduklarını kaydettiler.
KUMLAR ATEŞTE YANIYOR
Çamlı Köyü Muhtarı Kerim Ekinci ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, adanın ün kazanmasını sağlayan plajdaki kumun dünyanın yalnız iki yerinde olduğu bilgisine sahip olduklarını söyledi. Bu özel kumun ateşte yanıp, sodalı suda kendiliğinden çoğaldığını anlatan Ekinci, kumun koruma altında olmasının yöre halkını sevindirdiğini bildirdi. Zeytin ağaçlarıyla kaplı adada, doğal güzelliklerin yanı sıra Helenistik ve Roma dönemlerine ait antik tiyatro, agora ve antik liman kalıntıları da bulunduğunu vurgulayan Ekinci, milattan önce binli yıllara dayandığı sanılan tarihi eserlerin turistlerin ilgisini çektiğini belirtti.
EN ÇOK ZİYARET EDİLEN ÖREN YERİ
Yılda yaklaşık 120 bin kişiyle Muğla'nın en fazla ziyaret edilen ören yeri olma özelliğine sahip ada, turizm sezonunda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Tur tekneleriyle gelenlerle öğleden sonra plajda yoğunluk üst seviyeye ulaşıyor. Denizde yüzen ve güneşlenen ziyaretçiler, isterlerse tahtalarla oluşturulmuş yollardan ilerleyerek tarihi kalıntıları yakından görme fırsatını elde ediyor. Çamlı Mahallesi'ndeki iskeleden teknelere binen ziyaretçiler, kişi başı ödedikleri 15 lira karşılığında yaptıkları 20 dakikalık yolculuğun ardından adaya ulaşıyor. Ziyaretçilerden ada girişindeki gişede de kişi başı 10 lira ücret alınıyor. Adadaki şezlong ve şemsiyelerden ise ücret talep edilmiyor.