Güncelleme Tarihi:
EGE Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kalpaklıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde kovan sayısı ve bal üretiminin arttığını, bunun sektörü güçlendirdiğini belirtti.
Türkiye'nin toplam doğal bal ihracatının ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77 artarak 8,5 milyon dolardan 15 milyon dolara çıktığını dile getiren Kalpaklıoğlu, Anadolu genelinde çok farklı ballar üretilmesine rağmen en fazla tercih edilen çeşidin çam balı olduğunu, bu ürünün de büyük bölümünün Almanya ve ABD'ye satıldığını ifade etti.
Çam balının toplam bal ihracatı içindeki oranının yüzde 85 olduğuna işaret eden Kalpaklıoğlu, dünya çam balı üretiminin yüzde 90'ının Türkiye'de, kalan kısmının ise Yunanistan'da yapıldığını bildirdi.
Kalpaklıoğlu, "Vitamin ve mineraller açısından diğer ballara göre daha zengin olmasına rağmen bu bal çeşidi yeteri kadar tanınmıyor. Çam balı, diğer ballardan farklı olarak iki hayvan tarafından üretiliyor. Çam ağacının içindeki öz suyla beslenen basra böceğinin ağaç gövdesi üzerine salgıladığı sıvı arılar tarafından kovanlara taşınıyor. İşçi arıların 27-28 gün boyunca kanat çırparak olgunlaştırmasıyla çam balı ortaya çıkıyor. Bu nedenle çiçek balına göre farklı zenginliğe sahip. Yıllık 20-25 bin tonluk bir üretimimiz var. Bunun ancak 10 bin tonunu ihraç edebiliyoruz."
BİLİMSEL ARAŞTIRMA GEREKİYOR
ABD'de yapılan bilimsel araştırmalarda çam balının bazı kanser çeşitlerini önleyici özelliklere sahip olduğunun ortaya konulduğunu anlatan Kalpaklıoğlu, ABD'nin çam balı üreticisi olmaması nedeniyle bu araştırmaların kısıtlı kaldığını savundu.
Bu konuda Türkiye'deki üniversitelerle ortak çalışma yürüteceklerini dile getiren Kalpaklıoğlu, şunları kaydetti:
"Çam balının farkını gösterecek bilimsel çalışmalarla uluslararası tanıtım yapmayı planlıyoruz. Kaldı ki bu balın iç piyasada da bilinirliği az. Çam balında ihracat potansiyelimiz çok yüksek. Kısa vadede ihracatı yıllık 50 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu ürüne Japonya gibi uzak pazarlardan da ilgi var ancak tanıtım konusunda yeteri kadar mesafe kat edemedik. Dünya bu ürünün önemini anlarsa bu alandan elde edilen gelir katlanarak artacaktır."
Ülke genelinde arıcılığa karşı artan bir ilgi olduğunu, bal fiyatlarındaki hızlı yükselişin daha fazla insanı bu alana çektiğini söyleyen Kalpaklıoğlu, bunun dış piyasada da etkisini gösterebilmesi için güvenilir ve yüksek kalitede üretim yapmanın şart olduğuna işaret etti.
Kalpaklıoğlu, dünya bal üretiminde Çin'in ilk sırada yer aldığını, Türkiye'nin ise kovan sayısında ikinci olmasına rağmen üretimde 6'ıncı sırada bulunduğunu belirterek, verimliliğin artırılması gerektiğini ifade etti.