Çalışanın hakkını verin

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “İşverenleri bizim sahiplendiğimiz kadar onların da yanlarına  çalıştırdıklarına hakkını vermeleri lazım” dedi. Erdoğan, Brezilya yolunda uçakta soruları yanıtladı. Erdoğan, “İstihdam konusunda hükümet atağa geçti, neler yapacaksınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “İstihdam matematik bir olay değildir. Konjonktürel olduğu dönemleri de vardır. Mevsimsel istihdam söz konusudur. Türkiye’de sürdürülebilir istihdamın tek örneği devlettir. Devlete kapağı attın mı artık ölene kadar burada ama özel sektöre girdiği zaman ve tabi orada sürdürülebilir değil çünkü işveren her zaman tam manasıyla verim bekler. Yoksa ihbar, kıdem tazminatını öder, bırakır. Bu da onun en doğal hakkıdır.”

18’den küçük kızlar

Erdoğan, “Özellikle tekstil sektöründe kadın da demeyeceğim, birinci derecede kızlarımız diyeceğim ve 18 yaşın altında maalesef sıkıntılı bir istihdam mantığı var ve bunlar asgari ücretin de çok çok altında rakamlarla çalıştığı için ben buna karşı çıktım” diye konuştu. Buna karşı çıkmasından dolayı bazı çevrelerin rahatsızlık duyduğunu da belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada işverenler bu noktada şüphesiz ki benim sahiplenmem gereken çevrelerdir ancak işverenleri bizim sahiplendiğimiz kadar onların da yanlarına çalıştırdıklarına hakkını vermeleri lazım. Burada çocukların istihdamı yanlış bir anlayıştır. Bunun düzeltilmesi lazım ve 18 yaşı aşkın çocuklar kullanılıyorsa bu kızlarımız olabilir, kadınlarımız olabilir. Bunların hakları, sosyal güvenceleri her şeyleri teminat altında olarak çalıştırılmalıdır.”

Açılışlara gideceğim

Erdoğan, “Çalışma Bakanı işsizlikle ilgili somut ve radikal önlemler alınacağını açıkladı. Bunu biraz açabilir misiniz, rakam verebilir misiniz?” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Yani burada kimse rakam veremez. Daha önce verdiğim rakam özellikle TOBB’la ilgili rakamdı. Orada verdiğim rakam benim çok reel bir rakamdı. Fakat şu anda gelirken iş  adamlarımızla görüşüyorum. Şimdi en az ben şu kadar aldım diyen, ‘30-40 tane aldım’ diyor. Bu şekilde söylüyor. İşadamlarımızdan, ‘Ben şimdi yeni bir fabrika açıyorum. Ne olur gel açılışını yap.’ ‘Kaç kişi alıyorsunuz?’ diye sorduğumda ‘800 kişi alacağım’ dedi. Mesela bir başkası ‘1200 kişi alacağım. Ne olur gel benim açılışımı yap’ diyor. Ve doğrusu işadamlarımızın açılışlarına tarih vermekte zorlanıyorum. Her açılış en azından 200, 400, 500, 1000 bu şekilde istihdama vesile olacak. Ayrıca, ağırlı olarak üniversite mezunlarına yönelik bir istihdam için alan yaratma çalışmasını yapıyoruz.”

TİM, ‘250 bin kişi alırız’ çocuk doğdu ya, büyütüyoruz

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, istihdam konusunda somut bir adım olup olmadığına ilişkin bir  soruyu, “Somut olarak geldi dersem doğru olmaz ama bu arada tabi yani TOBB üyesi  birçok işveren eleman aldı ama tabii bunların havuzu bende değil. Bunların havuzu artık TOBB’da. Yani ‘Sen ne kadar aldın, sen ne kadar aldın?’ diyecek halim yok. Türkiye İhracatçılar Meclisi işte Başkan yanımızda. Şimdi bak TİM Başkanı Mehmet Bey de ‘Biz 250 bin kişi istihdam etmeyi  hedefledik’ diyor. Bu anket sonucu” diye yanıtladı. Erdoğan, “Gelecekte bir iyileşme bekliyor musunuz?” sorusu üzerine, “Yahu bekliyorsun diye bir şey yok. Olmaya başladı. Çocuk doğdu ya. Sen hâlâ ne konuşuyorsun. Şimdi biz çocuğu büyütüyoruz” dedi.

OECD: Türkiye yüzde 6.8 büyüyecek ancak işsizlik daha da yükselecek

TÜRKİYE’de hükümet orta vadeli programda koyduğu yüzde 3.5’lik büyüme hedefini yukarı çekmeyi planlarken, uluslararası kuruluşlar Türkiye adına daha yüksek tahminler yapmaya devam ediyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye için 2010 büyüme öngörüsünü yüzde 3.7’den 5.2’ye çıkarmasının ardından, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü de (OECD) tahminlerini yukarı taşıdı. Geçen yılki tahminlerinde Dünya Bankası ve IMF’den daha kötümser olan OECD, bu kez öngörüsünü yüzde 4.6’dan 6.8’e çıkardı. Ancak bu iyimser öngörüye karşılık kuruluş, işsizlik uyarısı yaptı. Büyüme rekoru Türkiye’de OECD’nin ‘Ekonomik Görünüm Raporu’nda yer alan yüzde 6.8’lik büyüme, en yüksek büyümeyi temsil etti. İhracatın performansına bağlı olarak ani bir toparlanma yaşandığı belirtilen raporda, gayri safi yurtiçi milli hasılanın (GSYİH) da 2010’da yüzde 6.8, 2011’de ise yüzde 4.5 büyümesi öngörüldü.

Türkiye’nin büyümesi konusunda “Rekabetçilik ve ihracatın büyümesi korunursa yatırım ve büyüme yeniden daha güçlü bir hale dönebilir. Ancak eğer seçim öncesi ya da makroekonomik belirsizlikler güvene zarar verir ya da eğer iş âleminin rekabetçiliği sendelerse, toparlanma daha zayıf olabilir” uyarısı yer aldı.