Güncelleme Tarihi:
BBC’nin haberine göre, Versace’nin ABD’nin Los Angeles kentinde taklit ürünlerini satan mağazalar aleyhine açtığı dava dün sonuçlandı. Mahkeme taklik Versace satan 70 mağazayı, ünlü markayı zarara uğrattıkları gerekçesiyle toplam 20 milyon dolar (yaklaşık 35 milyon TL) tazminat ödemeye mahkum etti.
BBC, cezanın bugüne kadar taklit ürün satanlara karşı uygulanan en büyük ceza olduğunu duyurdu.
Versace’nin yürütme kurulu başkanı Gian Giacomo Ferraris, tazminat cezasını “tarihi bir karar” olarak niteleyerek, kararın taklit ürünlerle gerçek markaları milyonlarca dolar zarara uğratanlar için önemli bir caydırıcı unsur olacağını söyledi.
Lüks İtalyan markası Versace geçen yıl 359 milyon dolar gelir elde etmişti. Ancak küresel ekonomik kriz nedeniyle talebin düşmesi üzerine geçen yıl işçilerin dörtte birini işten çıkarmak zorunda kalmıştı.
TÜRKİYE'DE TAKLİT ÜRÜN PAZARI 3 MİLYAR DOLAR
Türkiye'de taklit pazarı hakkında Ankara Ticaret Odası geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınlamıştı. Söz konusu rapor Türkiye'nin Çin'den sonra dünyada 3 milyar dolarlık cirosuyla, ikinci büyük taklit ürün pazarı haline geldiğini gözler önüne serdi. Tüketicilerin %58'inin taklit ürün satın aldığının açıklandığı raporda İstanbul'un sahte ürün pazarının başkenti haline geldiği gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Uluslararası Taklitle Mücadele Komisyonu'nun (IACC) raporunda da sahtecilik konusunda Türkiye'nin Çin'den sonra dünyada ikinci sırada bulunduğu vurgulanmaktadır.
TAKLİTÇİLİĞİ ÖNLEMEK İÇİN MÜDÜR
Marka taklidinin hukuki yaptırımlarının yanı sıra şirketler de bu konuda kendi bünyelerinde önlem amacıyla harekete geçmişlerdir. Birçok şirket marka yönetimini üstlenen yöneticiler gibi, markaların hukuki haklarını korumak, sahtecilik ve taklitçilik konusunda araştırmalar yapmak için şirket bünyesinde "marka koruma müdürü" adıyla yeni pozisyonlar oluşturmaya başlamıştır.
TÜRKİYE'DEN ÖRNEK SAHTECİLİKLER
ATO'nun raporunda Türkiye'den akıl almaz sahtecilik örneklerine de yer vermişti. İşte onlardan bazıları:
Sahte doktor”lar ise genellikle sahte kimlik kullanıyorlar. Kendisini doktor olarak tanıtarak Güreş Milli Takımı’nda iki yıl çalışan “sahte doktor” bile görüldü Türkiye’de.
Mimarlık da sahtelerine sıkça rastlanan bir meslek grubu… Gerçek meslek sahipleri “sahte iç mimar” ve “sahte mimar”lardan dertli…
Sahte avukatlar, çalıntı ya da sahte avukat kimliği ile adliye koridorlarını arşınlıyor, davalara giriyorlar.
Sahte diploma” ile öğretmenlik ve mühendislik yapanlara da sıkça rastlanıyor.
Sahtekarlar, vatandaşların dini inançlarını sömürmekten bile çekinmiyor. Mezarlıklarda para karşılığı Kuran okuyan “sahte hafız”lar, özellikle bayram günleri mantar gibi çoğalıyor. Sahte imamlar da camiler de fetva veriyor.
Sahte maliyeci”ler, maliye kokartıyla vergi mükelleflerine giderek, “Maliye Dergisi”, “Maliye Gazetesi” gibi isimlerle gazete, dergi, CD, broşür ve benzeri şeyler satıyorlar. Mükelleflerin ev veya işyerlerine giderek, beyaz bir kağıda basılmış sahte tahsil alındılarıyla para tahsilatı yapıyorlar. Sahte maliyeci olduğu gibi “sahte mal müdürü” de var.
Özel dedektiflik Türkiye’de yeni ama gözde mesleklerden biri. Öyle olunca hemen sahteleri de türüyor.