Çağlayan özel temsilci olarak gitti Çin’e “Adalet tecelli etsin” dedi
Güncelleme Tarihi:
Merve ERDİL / PEKİN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2009 00:00
Çin’de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özel temsilcisi sıfatıyla bulunan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Urumçi’de yaşanan şiddet olaylarına ilişkin başlatılan hukuki süreçte şeffaf ve tarafsız olunması gerektiğini söyledi.
Önceki gün başladığı Çin ziyaretinde Çağlayan, Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi ile yaklaşık 1.5 saat görüştü. Çağlayan, şunları söyledi: “Bizi derinden üzen Urumçi’deki olayların bir daha yaşanmaması için aldıkları tedbirlerle ilgili bilgi verdiler. Urumçi’deki olaylardan hemen sonra Çin Büyükelçimizi Urumçi’ye davet ettiler, Büyükelçi giderek yerinde incelemeler yaptı. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ve beraberinde bir heyet de Urumçi’ye gelecek. Biz de Uygur Özerk Bölgesi Valisi Nur Bekri’in davetlisi olarak Salı gideceğiz. Bizim de, onların görüşlerini alma imkanımız olacak. Döndüğümüzde Başbakan’a ve ilgili Bakana bunları aktaracağız.”
Adalet tecelli etsin
Çin tarafının da son derece üzüntülü olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, “Kendilerine konunun arkasından başlatılan hukuki sürecin şeffaf, saydam olmasını ve adaletin tecelli etmesini beklediğimizi ifade ettim. Türkiye’mizde de 300 binden fazla Uygur vatandaşımız var. Bu Türkiye’deki hassasiyeti artırıyor. Kendisine bunu ifade ettim” dedi.
Uygur Türklerinin Türkiye için iki açıdan önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, “Hem Türk hem Müslümanlar. Bu iki boyutu Türkiye’deki toplumun hassasiyetini daha fazla arttırıyor. Yapmış olduğumuz görüşmede Uygurların Türkiye ve Çin arasında bir dostluk köprüsü olacağı konusunda teyitleştik. Verilmesi gereken tüm mesajları verdik. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da mesajları vardı. Onları da ilettim. Önümüzdeki ay BM’de yapılacak toplantıda biraraya gelecekler” diye konuştu.
Bizi Başbakan’ın özel temsilcisi görmüşler
DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, Çin’de Başbakan’ın özel temsilcisi sıfatıyla bulunmasına ilişkin şunları söyledi: “Başbakanlar genelde Başbakanlarla, herkes kendi muhatabıyla görüşür. Bu davet olmasaydı, sadece ticari amaçlarla gelseydim, sadece kendi mevkidaşımla görüşürdüm. Bu sıfatla geldiğimden Sayın Başbakanımızın verdiği mesajları Çin Başbakanına iletebileceğim. Aynı şekilde Sayın Başbakanımıza da mesaj taşıyacağım. Urumçi’deki rakamlarda tutarlılık yok. Olaylar esnasında ortaya çıkan hasarla ilgili bir döküm yok. Onu yerinde ölçeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bunu öğrenmek zorundayız. Olayların nasıl geliştiği konusunda bilgi alacağız. Zaten onların, gelin yerinde görün, inceleyin konuşalım ona göre bilgilendirelim gibi bir yaklaşımları vardı.”
Adalet tecelli etsin
Çin tarafının da son derece üzüntülü olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, “Kendilerine konunun arkasından başlatılan hukuki sürecin şeffaf, saydam olmasını ve adaletin tecelli etmesini beklediğimizi ifade ettim. Türkiye’mizde de 300 binden fazla Uygur vatandaşımız var. Bu Türkiye’deki hassasiyeti artırıyor. Kendisine bunu ifade ettim” dedi.
Uygur Türklerinin Türkiye için iki açıdan önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, “Hem Türk hem Müslümanlar. Bu iki boyutu Türkiye’deki toplumun hassasiyetini daha fazla arttırıyor. Yapmış olduğumuz görüşmede Uygurların Türkiye ve Çin arasında bir dostluk köprüsü olacağı konusunda teyitleştik. Verilmesi gereken tüm mesajları verdik. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da mesajları vardı. Onları da ilettim. Önümüzdeki ay BM’de yapılacak toplantıda biraraya gelecekler” diye konuştu.
Bizi Başbakan’ın özel temsilcisi görmüşler
DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, Çin’de Başbakan’ın özel temsilcisi sıfatıyla bulunmasına ilişkin şunları söyledi: “Başbakanlar genelde Başbakanlarla, herkes kendi muhatabıyla görüşür. Bu davet olmasaydı, sadece ticari amaçlarla gelseydim, sadece kendi mevkidaşımla görüşürdüm. Bu sıfatla geldiğimden Sayın Başbakanımızın verdiği mesajları Çin Başbakanına iletebileceğim. Aynı şekilde Sayın Başbakanımıza da mesaj taşıyacağım. Urumçi’deki rakamlarda tutarlılık yok. Olaylar esnasında ortaya çıkan hasarla ilgili bir döküm yok. Onu yerinde ölçeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bunu öğrenmek zorundayız. Olayların nasıl geliştiği konusunda bilgi alacağız. Zaten onların, gelin yerinde görün, inceleyin konuşalım ona göre bilgilendirelim gibi bir yaklaşımları vardı.”