Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 1-26 Temmuz 2010 itibariyle bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta yüzde 10,2'lik artış olduğunu belirterek, “İhracatımızdaki bu sürdürülebilir artış öyle gösteriyor ki biz bu yıl koymuş olduğumuz 107,5 milyar dolarlık hedefi aşacağız” dedi.
Devlet olarak girişimcinin yanında olduklarını belirten Çağlayan, projenin çok önemli olduğunu, yatırımcıların Türkiye ile Rusya arasında bir kapı açtığını, Rostov'un Türkiye'nin Rusya'ya, Rusya'nın Türkiye'ye açılan kapısı olduğunu kaydetti.
Bir gazetecinin, “geçmişte Türk meyve ve sebzeleri konusunda çeşitli spekülasyonlar oldu. Kurulacak tesis bu spekülasyonları ne kadar önleyebilecek?” sorusu üzerine Çağlayan, bu konunun ihracat kadar içerdeki tüketici açısından da önem taşıdığını söyledi.
Bu kapsamda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın çok önemli çalışmalar yaptığını belirten Çağlayan, bu konuda çiftçinin, köylünün çok daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
“Daha fazla gayret göstermemiz gerektiğine inanıyorum” diyen Çağlayan, son günlerde yaşanan gelişmelerin yaş sebze meyve ihracatında özellikle kimyasal ilaç kalıntısının giderek azaldığını gösterdiğini söyledi. Zaman zaman özellikle domates, patates gibi ürünlerde güve, siğil hastalıklarının söz konusu olabildiğini belirten Çağlayan, yapılan çalışmalarla iyi bir noktaya gelindiğini, bu riskin giderek azaldığını anlattı.
İhracat rakamlarına değinen Çağlayan, ihracatta artışın devam ettiğini, 1-26 Temmuz 2010 itibariyle bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta yüzde 10,2'lik artış olduğunu belirterek, “İhracatımızdaki bu sürdürülebilir artış öyle gösteriyor ki biz bu yıl koymuş olduğumuz 107,5 milyar dolarlık hedefi aşacağız” dedi.
“PAZAR DARALMASI, AVRO VE TL İHRACATÇIYI ÜÇLÜ BİR ATEŞ ALTINDA BIRAKTI”Çağlayan, Avrupa'daki pazar daralması, avronun değer kaybetmesi, Türk Lirası'nın avro karşısında değer kazanmasının ihracatçıyı üçlü bir ateş altında bıraktığını, buna rağmen ihracatın Temmuz ayında yüzde 10,2 artmasının önemli olduğunu söyledi.
İhracatçı birliği rakamlarına göre Temmuz ayında 26 günlük ihracatın 7 milyar 650 milyon
dolar olduğunu belirten Çağlayan, “Son 12 aylık ihracatımıza baktığımızda, gerek Temmuz 2009-Mayıs 2010 TÜİK rakamları, Haziran 2010 birlik rakamlarını üst üste koyduğumuzda, 1 yıllık ihracatımız 110 milyar dolara yaklaşmıştır. 1 Ocak-26 Temmuz arası, ihracatımız yaklaşık 62,4 milyar
dolar olmuştur” diye konuştu.
RUSYA İLE VİZELERİN KALDIRILMASI
Çağlayan, Rusya ile vizelerin kaldırılması konusunda ise bunun prensip olarak alınmış olan bir karar olduğunu, sürecin başladığını belirterek, yıl sonuna kadar bu çalışmaların bitirileceğini ümit ettiğini dile getirdi.
Bakan Çağlayan, vizelerin kaldırılmasının turizme, ticarete önemli katkılar sağlayacağını, işadamlarının, yatırımcıların önündeki önemli engelleri ortadan kaldıracağını, her iki ülkenin de menfaatine olacağını kaydetti.
“Vizeler kalkınca Türkiye'ye gelen turist sayısında ne kadar artış olabilir?” sorusu üzerine Çağlayan, bir öngörüsü olmadığını belirterek, bu konuda Suriye'ye ilişkin bir örnek verdi. Çağlayan, Suriye ile vizelerin kalkmasından sonra Gaziantep başta olmak üzere otellerde yer bulunamadığını söyledi.Zafer Çağlayan, “Suriye ve diğer örnekler gösteriyor ki Rusya ile vizelerin kaldırılması turizm ve ticarette ciddi bir patlama yapar” dedi.
Ürdün, Irak, Libya başta olmak üzere birçok ülkeyle vizelerin kaldırıldığını anlatan Çağlayan, bu hafta sonu İstanbul'da Lübnan, Ürdün, Suriye ticaret bakanları ile bir araya geleceğini, dört ülkenin, ortak ekonomik alan, tek alan oluşturulması konusunda çalışma yapacaklarını bildirdi.
Türkiye ve Rusya hava yollarının ortak uçuş noktalarının çoğalmasına ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, uçak seferlerinin artmasıyla ticaretin gelişeceğini, bu konuda çalışmaların sürdüğünü söyledi.
THY'nin şu anda dünyanın her tarafına uçmayı planladığını, uçak filosunu her geçen gün güçlendirdiğini, övünülecek noktaya geldiğini anlatan Çağlayan, ancak “THY'nin uçak bulmakta zorluk çektiğini” belirtti.
“ÇAĞLAYAN AY'A GİTTİ”
Bakan Çağlayan, Rusya'nın 13 ayda ziyaret ettiği 56. ülke olduğunu belirterek, “13 aylık süre içinde 380 bin kilometreyi geçtim. 13 aydaki uçuş kilometrem 380 bin, dünya ile ay mesafesi. Şimdi Ay'a gittik. Ay'dan geri dönmem lazım, orada kalamam. Dış ticaret devam edecek” dedi.
Önceden dünyanın etrafını dönüşü hesapladığın, artık dünya turunun “ufak geldiğini” kaydeden Çağlayan, “Ay'a gidecek mesafeyi katettiklerini, müşterinin ayağına gitmeden, müşterinin pazarına girmeden bu rakamları tutturmak mümkün olmadığının, gayretlerinin bu yönde devam edeceğini” söyledi.
Soçi olimpiyatları için Türk yatırımcıların altyapı anlamında üstlenebileceği işlere ilişkin soru üzerine Çağlayan, referandum sonrasında Soçi'ye bir müteahhitlik heyeti götüreceğini kaydetti. Çağlayan, “Türk inşaat firmaları olarak Rusya'da ciddi deneyime sahibiz. Dünyada yaptığımız 165 milyar dolarlık müteahhitlik işinin 32 milyar doları sadece Rusya'da gerçekleştirildi. Rusya bizim açımızdan son derece önemli ve müteahhitlerimizin başarılı olduğu bir pazar. Soçi'ye yapacağımız ziyarette ümit ediyorum buradan müteahhitlerimizin çok daha fazla iş almasını temin edeceğiz” diye konuştu.
“BANKACILIK SİSTEMİ HAZIR OLMALI”
Rostov'da yatırım yapan Türk işadamlarının sorunları konusundaki soru üzerine Çağlayan, Rostov'da Türk işadamlarıyla bir araya geldiğini, sorunlarını dinlediğini ifade etti.Yatırımcıların teminat mektubu konusunu dile getirdiklerini ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu:
“Kendilerine Ziraat Bankası'nın daha fazla ağırlık vereceğini ve kamu bankalarının bu konuda müteahhitlerimize destek olmak için yoğun şekilde çalıştığını söyledim. Bizim yurt dışı müteahhitlik hedefimiz, önümüzdeki birkaç yıl içinde, yıllık 50 milyar dolar taahhüt gerçekleştirmektir. 50 milyar dolar taahhüt gerçekleştirdiğimiz zaman en az 20 milyar dolar civarında müteahhitlerimizin teminat talepleri olacaktır. Bankacılık sistemimizin buna hazır olması lazım. Özel bankalarımıza “şunu yapın, bunu yapın” şeklinde tavsiyemizden başka bir şeyimiz olamaz. Bu konuda tavsiyemizi her fırsatta yapıyoruz. Rusya'da Türk menşeli 5 banka var. Bu sayının artacağını ümit ediyorum.”
Rusya ile ticaretin giderek artacağı konusu, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin getireceği önem, bu çerçevede Rusya ile gelecek 5 yılda 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşma hedefine değinen Çağlayan, buna uygun altyapının da kurulması gerektiğini kaydetti.
Göreve geldiğinden bu yana özellikle müteahhitlik ve Türk inşaat malzemeleri sektörünün yolunun açılması noktasında çalışma yaptığını anlatan Çağlayan, bir ülkede daha fazla müteahhitlik işi almanın, müteahhitlik sektörünün aldığı işlerde ve diğer işlerde Türk inşaat malzemeleri kullanılmasının yolunun Türk müşavir ve mühendislerinin yurt dışında iş almasından geçtiğini söyledi.
Bu çerçevede mühendislik ve müşavirlik sektörüne bu yıl 30 milyon dolarlık destek paketi hazırladıklarını kaydeden Çağlayan, şöyle konuştu:
“Bu şu anda müşavir ve mühendislerimizin yurt dışında ofis açtıklarında ve proje aldıklarında, ihale aldıklarında sözleşme masraflarının yarısının temini şeklinde yapılmaktadır. Bununla ilgili bizim yeni getirdiğimiz bir çalışma var. Türk müşavir ve mühendisleri, yurt dışında Türk inşaat malzemelerinin tanıtımını sağlayacak ve müteahhitlik sektörümüzün iş almasını sağlayacak olan proje hizmetlerinde hiçbir bedel olmaksızın proje üstlenebilirler. Bu projelerin bedellerini DTM olarak biz ödeyeceğiz. Böylelikle hem müteahhitlik sektörü, hem de Türk inşaat sektörü açısından önemli bir noktaya getirecek.”
Bakan Çağlayan, Türklere özel lojistik merkez ve Türklere özel bir organize sanayi bölgesi (OSB) projelerine ilişkin soru üzerine, her iki projenin de koordinatörünün kendileri olduğunu, bakanlığa bağlı müsteşarlık ve Rusya Federasyonu Ulaştırma Bakanlığı arasında çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Soçi Limanı'nın 1 Eylül 2010 itibariyle kapanacağını, Soçi'ye yeni bir formasyon verileceğini de belirten Çağlayan, “Novorossiisk başta olmak üzere Tuhapze ve Gelincik limanlarını da aynı şekilde kullanmayı istedik” dedi.
Tuhapze, Gelincik ve Novorossiisk limanlarının üçünün birden devreye girmesini istediklerini, Rusya Federasyonu'nun da Kafkas limanının devreye girmesini istediğini anlatan Çağlayan, çalışmaların devam ettiğini söyledi.“İhracatçıların Gelincik limanı yanında büyük bir lojistik üs talepleri vardı” sözleri üzerine Çağlayan, bu konuda yapılan çalışmaları anlattı, bölge, yer konusundaki seçimler bittiğinde bunların sonuçlandırılacağını söyledi.
Rostov bölgesi valiliğinin proje hazırladığını, öneri getirdiğini de anlatan Çağlayan, proje çerçevesinde Rostov bölgesi ile Türkiye arasında da bir lojistik komisyonu kurulması konusunda karar aldıklarını, iki ülke yetkililerinin sırf bu bölgeye yönelik lojistik imkanlarına bakacaklarını, sanayi bölgesi veya serbest bölge konusundaki çalışmaların da devam ettiğini belirtti.