Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı, gelişmekle olan ülkelerin büyümesine Türkiye’nin belirgin katkıda bulunduğu tespitini yaparak, risk priminin gerilediğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2021 yılının ilk çeyreğinde dünya ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri raporlaştırdı. Raporda dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin şu tespitler yer aldı:
LİDERLİK ÇİN’DE
“Gelişmekte olan ekonomilerin Çin’in önemli katkısı sayesinde yılın ilk çeyreğinde yüzde 9.5 oranında büyüdükleri tahmin edilmektedir. Ancak, gelişmekte olan ülkeler grubunda Çin’in katkısının yaklaşık 9.3 puan olarak hesaplandığı göz önüne alındığında, Çin haricindeki gelişmekte olan ülkelerin yılın ilk çeyreğinde yalnızca yüzde 0.2 oranında büyüme kaydettikleri tahmin edilmektedir. Bu dönemde, Rusya, Meksika ve Endonezya gibi büyük ekonomilerin daralmış olması Çin haricindeki gelişmekte olan ülkeler grubunun büyümesini önemli ölçüde sınırlarken, grubun büyümesine Hindistan, Brezilya, Hong Kong, Türkiye ve Vietnam belirgin katkıda bulunmuştur.
BELİRSİZLİKLER VAR
Önümüzdeki döneme yönelik temel belirsizlik alanları ise, aşı ve virüs varyantları, emtia fiyatlarındaki artış, küresel enflasyon, ABD faiz oranlarındaki yükselme ve varlık fiyatlarındaki balon olarak görülmektedir. Aşılama sürecine ilişkin daha hızlı ilerleme, küresel ekonomik görünümü iyileştirebilecek bir unsur olarak öne çıkarken, aşıların etkili olmayacağı virüs varyantlarıyla daha uzun süreli bir salgın riskinin ise küresel ekonomide keskin bir yavaşlamaya yol açabileceği değerlendirilmektedir.
MALİYETLERDE ARTIŞ
Salgınla birlikte artan dijitalleşmenin ve otomasyonun dönüştürücü etkisi, işgücü piyasasındaki istihdam kaybının telafisi hususunda şüpheler yaratmakta. Bu durum, işgücünün sektörler arasında yeniden tahsisini gerektirirken, bu dönüşümün ücretler üzerinde de ciddi olumsuz etkileri olacağı değerlendirilmektedir. Bazı ülkeler bu yaza kadar yaygın aşılama düzeyine kavuşacak olsa da çoğu özellikle düşük gelirli ülkelerin muhtemelen 2022’nin sonuna kadar beklemek zorunda kalacağı anlaşılmaktadır. Ticarete konu olan mal fiyatlarında, gerek ekonomik aktivitenin artması gerekse de ticaret faaliyetlerinin hızlanması sonucunda ciddi bir artış yaşanmıştır. Emtia fiyatlarındaki artışın diğer nedenleri arasında yüksek talep, tedarik zincirlerindeki bozulmalar, salgın döneminde parasal genişlemeci politikalar gibi unsurlar gösterilmektedir. Emtia fiyatlarındaki artış yurtiçindeki imalatçı ve ihracatçı firmaların üretim süreçlerinde kullandıkları ithal ara malı maliyetlerinin de artmasına yol açmaktadır. Son dönemde tüketici davranışları salgın ile birlikte önemli ölçüde değişmiştir. Sağlık ürünleri, dijital hizmetler, iletişim ve ev ofis ekipmanları gibi sektörlerde talep artarken, ulaşım ekipmanları, uluslararası seyahat ve konaklama hizmetleri gibi sektörlerde talep azalmıştır.
AŞI UMUT VERİYOR
Aşı cephesinde kaydedilen gelişmeler; özellikle mevcut aşıların acil bakım ihtiyacını önlemedeki etkinlikleri konusunda elde edilen geniş ölçekli veriler ve yeni onay sürecinde olan aşılar ileriye yönelik umut vermektedir. Soğuk zincir düşük sıcaklık depolama koşulu gerektirmeyen ve tek dozda koruma sağlamaya yönelik iyileştirmeler ve buna uygun yeni aşı onayları operasyonel sorunları azaltarak, tüm dünyanın aşıya daha hızlı erişmesini sağlayabilir.
RİSK PRİMİ GERİLEDİ
Salgının ilk şokunun ve tedbirlerin ani etkilerinin piyasalarca anlaşılmasının ardından, salgının daha sonraki seyrinde olumsuzluklar yaşanmasına rağmen CDS (risk primi) düşüş devam etmiştir. 2021 yılı Mayıs ayı itibarıyla birçok gelişmekte olan ekonomi CDS gerilemeye devam etmiş ve 100 baz puanın altına inmiştir. Türkiye için ise Aralık 2020 itibarıyla 304 baz puan olarak gerçekleşen söz konusu prim, 2021 Mart ayında 475 baz puana yükselmiş, 2021 Mayıs ayı sonunda ise 398 puana gerilemiştir.”