Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin, P&G için çok önemli üretim ve ihracat merkezi konumunda olduğuna dikkat çeken Turnaoğlu, Türkiye’nin aynı zamanda Avrupa’nın da en önemli büyüme merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Son 3 yıldır Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesinin Türkiye olduğunu kaydeden Turnaoğlu, “P&G Türkiye aynı zamanda ihracat şampiyonu. Tıraş bakım ürünleri, kadın bakım ürünleri, bebek bakım ürünleri, ev ve kumaş temizlik ve bakım ürünleri kategorilerinde lider” diye konuştu.
Siz iş hayatınızın 30’uncu yılındasınız. Pandemi süreci şirketlerin de ezberini bozdu. Öncelikle siz bu süreçten neler öğrendiniz?
Pandemi hepimize içerisinde bulunduğumuz çağda sıradan karşıladığımız olayların aslında ne kadar anlamlı olabileceğini öğretti. Yaşadığımız çağın, ailemizin ve sevdiklerimizin, rutinlerimizin ne kadar özel olabileceğini gösterdi. Bununla birlikte mesleki olarak da çok değerli tecrübeler edindik. Örneğin alışverişçilerin öncelikli davranışları kendilerini ve ailelerini korumak oldu, mesela ilk olarak hijyen ve sağlık ürünleri için bir arayışa girdiler. Tüketim alanında kolonya, sabun, deterjan ve vitaminler gibi kategorilerde artış yaşandı. Başka bir değişle, Maslow’un ihtiyaç piramidinde en temele bu fizyolojik ihtiyaçları alırsak, yukarıya doğru gelinen noktada güvenliğin bir tanımının da hijyen gibi temel ihtiyaçları gidermek olduğunu öğrendik.
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen, çalışma sistemlerinde radikal değişikliklerin hızlandığı yorumlarını yapanlar var. Sizce gelecek nasıl geliyor?
İleriki dönemde radikal bir değişiklik olacağını öngörmesem de artık birçok firma bunun olabileceğini gördü, hatta deneyimledi. Radikal bir değişim olmasa da bu kültürü benimseyecek şirketlerin zamanla çoğalacağını söyleyebilirim.
DAHA ÇOK DİŞ FIRÇALANIYOR
Pandemi döneminde 5 ay geride kaldı. Bu süreçte tüketim alışkanlıklarında en çok ne değişti?
Bu süreçte araştırmalarımıza devam ettik ve tüketici davranışlarında 5 büyük trend gördük, bunlar; “sağlık ve hijyen ihtiyacında artış”, “dijital medya tüketimi ve alışverişte artış”, “ekonomi, işleri ve gelir durumları ile ilgili artan endişe durumu”, “markalardan topluma katkı projelerini çoğaltma önünde artan beklenti” ve “umut ve gülmeye olan ihtiyaç” oldu. Bunlara ek olarak faaliyet gösterdiğimiz kategorilerde de tüketicilerinde davranışlarında belirli değişimler yaşandı. Örneğin tüketicilerin diş fırçalama alışkanlıklarında 20 puanlık bir artış gördük. Yine tüketicilerimizin yüzde 87’si daha sık ellerini yıkadıklarını belirttiler.
AVRUPA’NIN EN İYİ ARGE MERKEZİ TÜRKİYE’DE
Yeni hijyen koşulları bazı ürünlere talep patlaması yaratırken, hayatımıza bazı ürünlerin de daha çok girmesine neden oldu. Çamaşır suları, sıvı sabunlar, antibakteriyel ürünler, deterjanlar vs…Bu süreçte P&G ARGE’sinde neler yaşanıyor?
P&G olarak globalde her yıl 20 bin araştırmada 5 milyondan fazla insanı dinliyor ve ihtiyaçları belirliyoruz. Tüketici verilerini değerli hale getiriyor ve tüketici odaklı bir şirket olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz, iş modelimizin merkezinde inovasyon var. Bugün P&G global anlamda Ar-Ge’ye yılda 1,9 milyar dolardan fazla kaynak ayırıyor ve tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için dünya çapında tüm kategorilerde 40 bin aktif patente sahibiz. Global anlamdaki bu yatırımlarımızın yanı sıra 2018 yılında Türkiye’de “Avrupa’nın en yeni Ar-Ge merkezi” olarak tanımlanan Gebze Geliştirme Merkezi’ni hayata geçirdik. P&G olarak Türkiye’de satışa sunduğumuz ürünlerin büyük çoğunluğunu ülkemizde üretiyoruz ve bu merkezde de Türk tüketicisinin ihtiyaçları doğrultusunda kumaş, bebek, ev ve kadın sağlığı ürünlerine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
STK’larla işbirliği yapıyorsunuz. Bugüne kadar kaç kişinin hayatına dokundunuz? Bu konuda yol alırken hassasiyetleriniz neler?
Türkiye’de de projelerimizi yönetişim, topluma katkı, çeşitlilik ve kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği ve çevresel sürdürülebilirlik ana başlıkları altında topluyoruz. Projelerimizle Türkiye’de son 2 yılda 5 milyon insanın hayatına dokunduğumuzu söyleyebilirim.
Pandemi döneminde neler yaptınız?
P&G Türkiye olarak yurtlarda ev konforunu sağlama amacıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile koordinasyon içinde ve Kızılay iş birliğiyle toplamda 26 ildeki 43 KYK yurdunda 17 binden fazla insana ulaştık. Ramazan döneminde Fairy “Boşa Harcama” projesi ile gıda israfı konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı da hedefledik. Bu çalışmayla toplam 1.5 milyon TL değerinde ürün israfının önlenmesi hedefleniyor. Proje kapsamında Gıda Kurtarma Derneği (GKTD) ile birlikte Ramazan ayında 10 bin ihtiyaç sahibi aileye de ulaştık.
Son olarak COVID-19 salgını nedeniyle yaşamları olumsuz etkilenen ve gelir kaybı yaşayan ailelere umut aşılamakiçin “Aynı Çatı Altında, Umutla Yarına” projesini başlattık. Proje kapsamında, Kızılay iş birliğiyle temel hijyen, sağlık ve kişisel bakım ürünlerinden oluşan, toplam 3.5 milyon Lira değerinde Umut 2020 Hijyen Paketlerini on binlerce aileye ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz.
KÂŞİF OLMAK İSTERDİM
“KÜÇÜKKEN bana sorulan ne olmak istiyorsun sorusuna verdiğim cevap “kaşif” olmaktı. Gerçek anlamda “kaşif” olamadım ama PG bana pek çok ülkede tüketici ihtiyaçlarını keşfetmeme, onların kültürlerini tanımaya imkan verdi. Günün birinde yazmak istediğim gerçek keşif hikayeleri var bu ülkelerde marka yönetirken. İnşallah kısmet olur”
EN BÜYÜK TUTKUM SPOR
“Tutkularım, 3 kelime ile özetlersem spor spor spor olur. Her türlü sporu yapmak ve seyretmek. Basketbol en uzun süre lisanslı olarak yaptığım. Ve halen yakınen takip ettiğim bir spor.”
MAÇLARI KAÇIRMAM
“Hafta sonu rutinimde maçlar var. Evet bu aşağı yukarı 7 yaşımdan beri öyle. “Fenerin bugün maçı var”sa o güne farklı başlanır. Tabii artık 3 çocuklu bir aile reisi olarak maç günlerini daha dengeli yaşamam gerekiyor. İkizler ile pazar günü rutinimiz pandemi öncesi şöyleydi: Sabah 9.15 jimnastik dersi. 10.15. -11 kahve ve süt molası. 11-12 Tenis. 12-2 öğle yemeği molası 2-3 Dereağzı basketbol 3-4 Tan için futbol.
TARİH OKUYORUM
Bu dönemde özellikle tarih kitapları okudum. İş Bankası Yayınları’ndan “Churchill ve Stalin arasında”. İki liderin çatışmalar arasında stratejik bir işbirliği yapabilmesini anlatıyor. Bir diğeri de “Osmanlı ve Avrupa ilişkileri”ni tarih boyunca anlatan birbirilerinden nasıl etkilendiklerini ispatlayan ödüllü bir kitap. Şu anda başladığım kitap ise Halil İnalcık’ın Fatih Sultan Mehmet Han kitabı.
BABAMLA İKİNCİ CÜMLEMİZ HEP FENERBAHÇE OLUR
Siz FB yönetimindesiniz. Nasıl Fenerbahçeli olmuştunuz?
Fenerbahçeli olmamı babama borçluyum çoğu Fenerli gibi. Ben Bafra Samsunda büyüdüm 8 yaşına kadar. Hatırladığım kadarı ile beni ilk 4 ya da 5 yaşlarında Samsunspor- Fenerbahçe maçına götürdü diye hatırlıyorum. Daha sonra iki kere üst üste Didi yönetiminde Fenerbahçe şampiyon olunca iyice perçinlendi. Okumayı öğrendikten sonra da tüm spor aktivitelerini özellikle Milliyet ve Hürriyet gazeteleri ve Hayat Spor dergisi ile takip etmek en büyük eğlencem haline geldi. Babam ile her zaman konuştuğumuzda ikinci cümle hep Fenerbahçe ile ilgilidir. 1950’lerde Fenerbahçeliği yaşamış babam. Ben de Fenerbahçedeki görevi tamamen onun bu çok sahici ve köklü Fenerbahçeliliğine bir saygı olarak yerine getirmeye çalışıyorum. Fenerbahçelilik benim için babamda aldığım ve gelecek nesillere taşıyacağım bir emanet. Çocuklarım da Fenerbahçeli. Oğlum 7 yaşında Dereağzında hem basketbol hem futbol oynuyor. Şimdiden kulubümüze çok sahip çıkıyor.
DOĞAL İKLİM ÇÖZÜMLERİ
Pandemi kadar iklim değişikliği de geleceği etkileyecek. P&G adımlar atıyor, hedefler neler?
Sera gazı emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltma konusundaki bilime dayalı mevcut hedefimize ek olarak önümüzdeki 10 yıl boyunca, faaliyetlerimizden kaynaklanan emisyonları dengeleyen ve operasyonlarımızın karbon nötr olmasını sağlayan, doğal iklim çözümleri konusunda bir dizi aktivite geliştireceğiz. Mevcut tahminlerimize göre, 2020 yılından 2030’a kadar yaklaşık 30 milyon ton karbonu dengeleyeceğiz. Bununla birlikte yine globalde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi daha da hızlandırmak için ilave rüzgar, güneş ve jeotermal projeler gerçekleştireceğiz.
TANKUT TURNAOĞLU KİMDİR?
Bafra doğumlu Tankut Turnaoğlu, Samsun Anadolu Lisesi’nde okudu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Tankut Turnaoğlu Massachusetts Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 1991’de Eczacıbaşı-P&G ortaklığında marka müdür yardımcısı olarak işe başladı. 1995 yılından itibaren P&G’de adım adım yükselen, farklı ülkelerde de sorumluluklar alan Turnaoğlu, 2013’ten bu yana da P&G Türkiye ve Kafkasya Genel Müdürü. 3 çocuk babası olan Turnaoğlu, Fenerbahçe Kulübü yönetiminde ve YASED ve AMCHAM’da (Amerikan Şirketler Derneği)da da Başkan Yardımcısı.